Ayrımcılık yasağını ihlal ettiği belirlenen işveren kuruma, 10 bin lira idari para cezası verildi.
Kurumun kararına göre, daha önceden de çalıştığı hastaneye fizyoterapist alımı yapılacağını öğrenen bir kadın, hastanenin insan kaynakları birimiyle görüştü. Başvurusu olumlu karşılanan, evraklarını hazırlaması için süre verilen kişi, bu süreçte çalıştığı işinden istifa etti. Yaklaşık bir hafta sonra hamile olduğunu öğrenen kişi, bir gün sonra durumu hastanede görevli bir doktora bildirdi. Birkaç gün sonra hastanenin insan kaynakları birimi tarafından aranan kişiye, gebelik nedeniyle doğum izni, süt izni kullanacak olması ve bu sırada başka personel istihdamının gerekli olacağı gerekçe gösterilerek işe girişinin yapılmadığı bildirildi.
Yaşadıklarının ardından cinsiyet temelinde ayrımcılığa maruz kaldığını iddia eden kadın, TİHEK'e başvurdu.
Söz konusu iddialara ilişkin görüşü sorulan hastane yönetimi, işe alım konusunda daha kalifiye bir eleman bulunduğunu, başvurucunun işe alınmamasının hamile olmasıyla ilgisinin bulunmadığını iddia etti.
Başvuruyu değerlendiren TİHEK, cinsiyet temelinde ayrımcılık yapıldığına ve hastaneye 10 bin lira idari para ceza verilmesine hükmetti.
Kurumun kararında, Anayasa'nın 10'uncu maddesine göre, herkesin eşit olduğunun belirtildiği, Anayasa'nın 41'inci maddesinde de ailenin korunmasının ve çocukların haklarının korunması hakkında devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınacağının güvence altına alındığı anımsatıldı.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'na göre de cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hal, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılığın yasak olduğuna işaret edilen kararda, "Bir kimseye bir hakkın kullanılmasında ya da bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde meşru ve makul bir temele dayanmaksızın cinsiyeti sebebiyle farklı muamelede bulunulması cinsiyet ayrımcılığını oluşturmaktadır." değerlendirmesine yer verildi.
Başvurucunun, ayrımcılığa maruz kaldığı iddiasını, işe alım sürecinde insan kaynakları birimi dışında görüşme yaptığı bir doktorla mesajlaşmaları ile desteklediği belirtilen kararda, hastanenin ise bu durumun aksini ispatlayamadığı ifade edildi.
Kararda, şu görüşe yer verildi:
"Başvuranın, gebeliği nedeniyle işe alınmayarak ayrımcılığa uğradığı iddiasının gerçekliğine ilişkin kuvvetli emareleri ve karine oluşturan olguların varlığını ortaya koyduğu, muhatap hastanenin ise başvuranın gebeliği nedeniyle işe alınmadığı yönündeki iddiasını çürütemediği ve ayrımcılık yasağını ihlal etmediğini kanıtlayamadığı kanaatine varılmıştır."