Kadınların yüzde 15-20’si anne olma yolunda ilerlerken düşük yaşayabiliyor. Araştırmalar, düşüklerin yüzde 50’sinin kromozom anomalilerine bağlı geliştiğini gösteriyor. Tekrar eden gebelik kayıplarıysa nüfusun yüzde 4’inde ortaya çıkıyor.
Bahçeci Fulya Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Lale Susan Karakış, düşüklerin altında farklı nedenlerin yatabileceğini söyledi: “Bunlardan biri, anne rahminin doğumsal anomalileridir. Miyom ve polip gibi edinsel anomaliler de vardır. Bazen hormonal sebepler öne çıkabilir. TSH ya da prolaktin düzeyi yüksek, kontrol altına alınmamış şeker hastalığı bulunan ve pıhtılaşmaya eğilimi olan hastalarda da tekrarlayan düşükler gelişebilir. İmmünolojik nedenler de unutulmamalı. Bir de anne ya da babada kromozom yapısında ve sayısında anomali varsa, düşük riski artar.”
Anne-babada kromozom anomalisi
Anne ve babada bulunan kromozom anomalisinin bebek sahibi olmayı engellemediğini belirten Karakış, tedavide uyguladıkları yöntemler hakkında bilgi verdi: “Preimplantasyon genetik tanıyla kromozom sayısı normal embriyoları bulup, transfer ediyoruz. İmmünolojik olarak rahim iç duvarında bulunan doğal katil hücrelerin oranına bakabiliyoruz. Doğal katil hücreler belli bir oranın üzerindeyse, ya tekrarlayan gebelik kayıplarına ya da tüp bebek başarısızlıklarına yol açabiliyor. Böyle bir şey saptanırsa, bağışıklık sistemini düzenlemek için özel bir serum tedavisi uygulayabiliyoruz. Doğal katil hücreler normalde vücudumuzda bulunan ama gebelikle başkalaşmaya uğramış bağışıklık sisteminin elemanlarıdır. Embriyonun sağlıklı tutunabilmesi için rahim iç duvarında gerekli ortamı hazırlıyorlar. Rahim duvarı, geç gebelik kayıplarına sebep olabilir. Histeroskopiyle müdahale ettikten sonra düşük oranları yüzde 10’lara kadar iner.”
Anne yaşı önemli
Düşüğün gelişmesinde anne yaşının büyük önemi bulunduğunu anlatan Dr. Karakış, “30 yaşına kadar kadınların yüzde 20’sinin gebeliği düşükle sonuçlanabilir. 35 yaşından sonra bu risk belirgin derecede artar. 40 yaşına gelince oran yüzde 40’a çıkar. 50 yaşındaysa yüzde 80’i düşükle sonuçlanır. Bu, yumurta kalitesinin azalmasıyla bağlantılı olarak değişkenlik gösterir” dedi.