İLKOKULDAN İTİBAREN DİKKAT!
Doğru beslenme gerçekten kanserden koruyabilir mi?
Sağlıklı beslenme ve sigaranın bırakılması tüm kanserlerin üçte birini ortadan kaldırır. Ama koruyucu etki için çocukluk döneminden itibaren sağlıklı beslenmek gerekir. Doğru beslenme politikası, ilkokul çağından itibaren devlet politikası haline getirilmelidir çünkü çocuğa istediğiniz kadar sebze yedirin, okulda cipsle beslenmesine engel olamazsınız.
KANSERLİYE ÖZEL DİYET GEREKİR
Hastalarınıza neler yemeleri konusunda tavsiyelerde bulunur musunuz?
Hastalarıma yemek pişirme konusunda mutlaka tavsiyelerde bulunuyorum. Örneğin; çok yağlı ve ağır gıdalardan uzak durmalarını, ızgara ve haşlama türü yiyecekleri tercih etmelerini, beyaz unlu besinlerin tüketimi konusunda da dikkatli olmaları gerektiğini anlatıyorum. Ancak tüm beslenme önerilerinin onkoloji uzmanları tarafından verilmesi doğru değildir. Onlokogların beslenme uzmanları ile birlikte çalışmaları gerekir. Bugün artık kanser hastasının, hastalığına uygun bir diyet programı belirleniyor, hasta o program çerçevesinde takip ediliyor. Örneğin; meme kanseri hastasını ameliyattan sonra bekleyen tehlike, kilo kaybı değil, kilo alımıdır. Çünkü bazı ilaçlar, iştahın artmasına neden olabiliyor.
ÇARE MİSTİK ÖĞELERDE ARANMASIN
"Şunu yiyin, bunu için" gibi yaklaşımlar ne kadar doğru?
Keloğlan masallarına çok fazla düşkün bir toplumuz. Keloğlan, sihirli iksiri bulur ve hasta olan prensese içirir. Prenses iksiri içince; gözünü açar, iyileşir ve evlenirler. Bu çocukluğumuzdan gelen bir inanıştır. Çareyi hep mistik öğelerde ararız. Oysa ki gerçekte böyle değil. Özellikle kanser gibi önemli bir hastalıktan, mucize bir besin maddesi ile korunmak ya da kanseri beslenmeyle yok etmek mümkün değildir.
DOĞAL AMA ZARARLI OLABİLİR!
Hiç sihirli bir besin yok mu peki?
Hastalar, kanser olduklarını öğrendikleri zaman Anzer balı, propolis gibi birtakım ürünleri tüketerek hastalığın üstesinden geleceklerini düşünüyorlar. Oysa bu ürünlerin bazen hiç umulmayan, çok ciddi yan etkileri olabiliyor. O nedenle dikkatli olmak gerekiyor. Örneğin; üzüm çekirdeği doğadan gelmesine rağmen kemoterapi ilaçları ile etkileşim içine girebiliyor. Sağlıklı beslenen bir hastamızın eğer kilo kaybı yoksa bu tarz ek tedavilerden yararlanmıyoruz.
ESRA TÜZÜN