Şah damarı kaynaklı tümörler özellikle genetik geçiş özelliği nedeni ile aile fertlerinde de görülebiliyor. Tümörler yüz sinirleri ve ses tellerine yakın bölgede olduğundan ameliyatla tedavileri pek mümkün olmuyor. Ancak yeni geliştirilen bir teknikle bu tümörlerin lokal anestezi ile temizlenmesi ya da bu bölgeye bypass uygulanması imkanı doğdu.
"2 GÜNDE AYAĞA KALKTIM, AĞRILARIM BİTTİ"
Ameliyattan sonra yaşadığı süreci anlatan Mustafa Kemal Özyakan, "Kulağım duymuyor diye hastaneye gittim. Şah damarımın üzerinde tümör olduğu ortaya çıktı. 2-3 hastane gezdim. Baş ağrısı, boğulmalar, gece üstüme çökmüşler gibi yataktan kalkamamalar yaşadım. En son İstanbul’da ameliyat oldum. Ancak ameliyatta tümörün alınamadığını söyledi doktorlar. Ondan sonra eşim araştırmaya başladı ve Yusuf Hocayı bulduk. Benim gibi bir sürü insanda bu rahatsızlık var. Çünkü çok insanla karşılaştım. Yusuf Hoca bütün tümörü temizledi. Artık normal yaşantıma döndüm, ağrılarım sızılarım bitti. 2 günde ayağa kalktım. Herkese tavsiyem ameliyat olmadan önce iyice araştırın. 4 tane evladım var iyi ki Yusuf Hocaya gelmişiz. Ben ne çektiysem ailem de aynısını çekti. En büyük destekçim eşim oldu" dedi.
"HAYATİ FONKSİYONLARI OLAN ÜNİTELERİN TAM ORTASINDA BİR BOMBA"
Konu ile ilgili bilgi veren tekniğin geliştiricisi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko, şunları söyledi:
"Şah damarı tümörü aslında oldukça nadir görülen oksijeni bol bölgelerde daha sık görüldüğü iddia edilen bir tür tümör. Yüzde 90 iyi huylu yüzde 10 ise çok malign, sağa sola sıçrayabilen bir tümör türü. Bulunduğu bölge çok kritik bir bölge. Şah damarının tam üstünden kökünü alıyor. Ve o bölgede yüz siniri, dil siniri, ses siniri ve beyne giden toplardamarların olduğu, hayati fonksiyonları olan ünitelerin olduğu bir bölge ve bunların tam ortasında bir bomba. Bu bomba büyüdükçe baskı yaparak önce ses kısılıyor, daha sonra yüzde eğilmeler oluyor, çok baskı yaptığı için baş ağrıları olabiliyor, şah damarınızda darlıklar yaparak inme yapabiliyor ve en kötüsü nefes darlığı ve yutma güçlüğü yaşatıyor. Şah damarı tümörleri üçe ayrılıyor. Tip 1, Tip 2 ve Tip 3. Tip 1 en basiti kolayca sıyrılıp alınabiliyor, Tip 2 de sıyrılıp alınabiliyor ama 180 derece şah damarını kaplamış oluyor. Tip 3 dediğimiz ise şah damarını tamamen 360 derece içine alıp hapsediyor. Onu çıkarmak gerçekten hüner ve tecrübe gerektiriyor. Şimdi biz dünyada ilk defa şah damarı tümörlerini lokal anesteziyle çıkarmaya başladık" diye konuştu.
ŞU ANA KADAR BAŞARISIZ OLDUĞUMUZ HASTA YOK
Bugüne kadar Tip 1 ve Tip 2 türünde lokal anesteziyle 7 binin üzerinde vakayı sağlığına kavuşturduklarını söyleyen Prof. Dr. Yusuf Kalko, "Yaklaşık 10 yıldır lokal anesteziyle 7 binin üzerinde şah damarı ameliyatı yaptık. Bu çok ciddi bir rakam. Tümör olarak da 55 vaka. Bu çok nadir olan bir tümör. Buradaki amaç hastayı felç bırakmadan, masada bırakmadan, hayati organlarına zarar vermeden bu tümörü çıkarmak. Çıkarıldıktan tekrarlama ihtimali bulunmuyor bu tümörlerin. diye konuştu.
YAKININDA ŞAH DAMARI TÜMÖRÜ OLAN İNSANLAR MUTLAKA ULTRASON YAPTIRSIN
Şah damarı tümörünün yüksek ve oksijeni bol bölgelerde çok sık görüldüğü gibi aynı zamanda genetik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kalko, "Bir insanda şah damarı tümörü var ise yakınlarında da olabilir. O yüzden yakınında şah damarı tümörü olan insanlar mutlaka bir ultrason yaptırsınlar çünkü gözle görülen bir kitle olmayabilir. Küçük bir kitle olarak başlayıp zamanla büyüyebilir" dedi.