Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Hasan B., nisan ayında, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B.'ye tecavüz ettiği iddiasıyla mahkemece tutuklandı. Hasan B., bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. Ç.B.'nin avukatı Aslı Arıhan, Hasan B.'nin tekrar tutuklanması için girişimde bulundu. Arıhan, 'cinsel saldırı' ve 'tecavüz' vakalarında kadının beyanının esas olduğunu, Hasan B.'nin de olaydan sonra mağdur Ç.B.'nin şikayeti ve adli raporlar doğrultusunda tutuklandığını söyleyerek, takip eden süreçte 2 kez tahliye talebinde bulunulduğunu ve bu taleplerin sulh ceza hakimliğince reddedildiğini belirtti. Savcılığın resen tahliye kararı vermesi üzerine Hasan B.'nin cezaevinden çıktığını hatırlatan Arıhan, "Ben çok uzun zamandır avukatlık yapıyorum, pek sık rastladığımız bir durum değil. Gerçekten de olayın vahameti ve infial yaratması açısından bakıldığında tutuklama kararının devamı aslında dosyanın akıbeti açısından da gayet olumluydu. Fakat resen tahliye kararı şu anda durumun bu aşamaya gelmesinin de bir sebebi oldu. İnsanlar 'Bu kadar kolay mı, nasıl hemen tahliye edildi?' diye sorgulamaya başladılar" diye konuştu.
'KAÇMA ŞÜPHESİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ'
Avukat Arıhan, olaydan sonra delillerin karartılmaya çalışıldığını, buna rağmen tecavüz iddiasını doğrulayan birçok delile rastlandığını kaydederek, Hasan B.'nin tekrar tutuklanması için talepte bulunduklarını söyledi. Arıhan, "Biz tekrar tutuklama talebinde bulunduk. Kaçma şüphesi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü iş yeriyle ilgili şu an kapattığı, çalışmadığıyla ilgili duyumlarımız var. Kendisine ulaşılamıyor. Çok da vahim bir dosya olması sebebiyle de insanlarda bir infial yarattığı kesin" dedi.
'TEDBİR KARARI ALDIRDI'
Aslı Arıhan, tahliye kararını öğrendikten sonra Ç.B.'nin, Hasan B.'nin kendisine yaklaşmasını engellemek için hemen tedbir talebinde bulunduğunu ve mahkemenin bu yönde karar verdiğini belirtti. Arıhan, müvekkili Ç.B.'nin, olaydan sonra şikayetçi olmaması yönünde "Kendin rezil olursun, bize hiçbir şey olmaz" beyanlarıyla psikolojik şiddete uğradığını; ama yine de şikayet etme cesaretini gösterdiğini vurguladı.
'AYLIKTAN KESME, KINAMA CEZALARI ALMIŞ'
Avukat Arıhan, gelinen noktada soruşturmanın tamamlanıp, davanın açılmasını beklediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Dosyaya Veteriner Fakültesi öğrencilerinden sanıkla ilgili daha önce gelen cinsel taciz şikayetleri ile Ankara Üniversitesi'nde Hasan B. için daha önce verilen 'ihraç' talebini de ekleyeceğiz. Gerçekten çok önce bununla ilgili uğraşıp bu alanda bir şey yapmak isteyen birçok mağdur olmuş. Dava açmışlar; fakat daha sonrasında feragat etmek zorunda kalmışlar. Ciddi uğraşanlar da var bu alanda. Şu anda tutuklanma talebiyle ilgili benim zaten en büyük talep ettiğim konu, rektörlükten bu belgelerin istenmesi. Rektörlükte bir soruşturma var ve bu soruşturmanın hemen dosyaya gelmesini istiyorum. Çünkü kendisinin aldığı birçok aylıktan kesme, kınama cezası varmış. Bunların tespit edilmesini istiyorum. Geçmişte üniversitenin ihraç talebi YÖK'ten geri dönmüş. Onun yerine 'aylıktan kesme' cezası verilmiş. Yalnız ne acıdır ki bu olaylar başka mağduriyetlere sebep veriyor. Keşke öncesinde kökten çözümler yapılsaydı, şu an böyle bir mağduriyet yaşanmayacaktı. Gencecik bir kız bunlarla karşılaşmak zorunda kalmayacaktı."
İLAÇ VEREN HEKİME DE SUÇ DUYURUSU
Avukat Arıhan, Ç.B.'ye damar yolu girişi yaparak, sersemletici etkiye yol açan ilaç verdiği iddia edilen veteriner S.D. hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Arıhan, "Mağdura yasa dışı olarak damar yolu girişi yapıyor ve sersemletici etkisi devam eden bir ilaç veriyor. Olayların sonrasında zaten müvekkilde yaşanan, kamera kayıtlarında da görünen sersemletici hal, verilen dışarıdan maddelerden olduğunu düşünüyoruz. Çünkü kendileri zaten veteriner hekimler ve bu tarz ilaçları nasıl kullanacaklarını da gayet iyi biliyorlar" dedi.
'MAĞDURLARIN SES ÇIKARMASI GEREK'
Avukat Aslı Arıhan, bu tür vakalarda mağdurların sessiz kalmaması, mutlaka şikayetçi olması gerektiğini belirterek, "Şu anda bu kadar olayların fazlalaşmasının nedeni, artık insanların bazen yanlarına kar kalacağı düşüncesi. Mağdurların ses çıkarması ve artık suçluların cezalandırılması gerekiyor. Çok hafifletici sebepler, mağdura suç yükleyici ithamlar, bunlardan vazgeçmeliyiz. Özellikle medyada mağdur odaklı değil, kesinlikle fiil odaklı bir yaklaşım olmasını istiyoruz" diye konuştu.