Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel obezite cerrahisinde modası geçen ve etkili olan yöntemleri anlattı:
MİDE BALONU TAM BİR BALON
Mide balonu operasyonu, morbid obeziteyi ortadan kaldıramıyor. Zaten söylendiği gibi ameliyat da değil! Bu yöntemde; endoskopi yolu ile hastanın midesinin içine yumruk büyüklüğünde bir balon konularak gıda alımı kısıtlanıyor. Kolay ve makul riskleri olan bir girişimdir fakat hastalar sadece 7-8 kilo verebiliyor. Bu arada balonlar rahatsızlık hissi yaratabiliyor. Bu nedenle ameliyat öncesinde hastaya biraz kilo verdirebilmek amacı ile kullanılıyor.
KELEPÇE AMELİYATININ POPÜLARİTESİ ARTIK BİTTİ
Halk arasında 'kelepçe' yöntemi olarak bilinen operasyonda; mide girişine laparoskopik bir işlemle, şişirilebilir bir bant takılıyor. Artık popülaritesini hızla kaybeden bu yöntem ilkel bir girişim olarak görülüyor. Gıda alınımını kısıtlayarak etkili olan operasyonun olumlu tarafı çok az risk taşımasıdır. 15 yıl önce ilk uygulandığında ortaya çıkan olumlu hava, son 10 yıldır farklı bir boyut kazandı. Belçikalı cerrahların; 12 yıllık takiplerinde, yüzde 50 oranında bir başarısızlığın olduğunu bildirmeleri, tekniğe olan güveni sarstı. 12 yıllık takip neticesinde; ameliyat sonrasındaki kilo kaybının uzun süre devam etmediği, hastaların tekrar kilo aldıkları gözlendi. İkincisi ise bantlar yüzde 40'lara varan komplikasyonlara yol açıyor.
MİDE BY-PASS'I ALTIN STANDART
Mide by-pass'ı kilo kaybettirmedeki başarısı ve kilo kaybının kalıcı olması açısından en etkili yöntem. Riski de makul seviyede. Teknik olarak komplike bir girişim ve ileri laparoskopi deneyimi olan ve kendini bu konuya adamış ekiplerce yapılması gereken bir ameliyat.
TÜP MİDE ÇOK KOLAY VE ETKİLİ OLUYOR
Tüp mide ameliyatı; mideyi ince uzun bir tüpe çevirdiğimiz bir laparoskopik girişimdir. Midenin hatırı sayılır bölümünü kesip çıkarttığımızdan, gıda alımı kısıtlanır. Teknik açıdan da kolay olan bu yöntem yaklaşık olarak bir saat sürüyor. Tüp mide ameliyatından beş yıl sonra hastaların, yeniden kilo alma oranı yüzde 20, cerrahi ölümcül risk ise binde 4 civarında. Bu yöntem mide by-pass'ına yakın bir düzeyde etkilidir.
HASTALAR AYNI GÜN AYAĞA KALKIYORLAR
Ameliyat sonrası zor oluyor mu?
Öncelikle tüm bariatrik ameliyatlar, laparoskopik girişimler olduğundan, hastalar aynı günün akşamı ayağa kalkabiliyorlar ve 2-3 gün sonra taburcu olabiliyorlar. Yalnız hastaların özellikle tüp mide ve mide by-pass'ından sonra uygulamaları gereken bazı diyetleri ve egzersiz programları var.
OPERASYON SONRASI BİR YILDA 60 KİLO VERİYORLAR
Tüp mide ve mide by-pass'ı sonrasında hastanın kilo verememesi mümkün değil. Tüm hastalar ameliyat sonrası ilk yıl içinde mutlaka 30-60 kilo veriyor. Operasyon sonrasında iştah tamamen ortadan kalktığı için az yemekle ciddi doygunluk hissi oluşuyor. Hastalarımızın; ameliyat ile yeniden yapılandırdığımız üst sindirim sistemlerinin, yeni çalışma düzenine daha kolay adapte olabilmeleri için uymaları gereken bir diyet var. Hasta, ameliyat sonrasında beş haftalık özel sıvı diyetinden sonra, aşamalı olarak katı gıdalara geçiyorlar.
Mide by-pass'ı ameliyatından sonra hastanın, emilim bozukluğu nedeniyle bazı mineral ve vitaminleri (kalsiyum, folik asit, D ve B vitaminleri gibi) ömür boyu alması gerekebiliyor. Diyetisyenlerle ameliyat sonrasında sürekli birlikte çalışmamızın nedeni de bu.
TATLI BAĞIMLISINA MİDE BY-PASS'I
Tüp mide ve mide by-pass'ı kimlere yapılıyor, kimlere yapılamıyor?
Mide by-pass'ı ince bağırsak problemi olan ya da önceden ince bağırsakla ilgili ameliyat geçirmiş olanlara yapılamıyor.
Mide by-pass'ı sonrasında, hastanın hayat boyu vitamin ve mineral desteği alması gerekiyor. Ameliyat sonrasında, hayat boyu ilaç alabilecek sorumlulukta olmadığını düşündüğümüz kişilerde tüp mide ameliyatını tercih ederiz.
Çikolata, kola ve pasta gibi çok yüksek kalorili gıdalara karşı bağımlılığı olan ve bunları atıştırmadan duramayan hastalarda mide by-pass'ı daha başarılı oluyor. Şeker hastalarında da mide by-pass'ı tercih ediliyor.
HASTANIN ŞEKERİ VAR MI?
Hangi ameliyatın, hangi hastaya yapılacağına nasıl karar veriliyor?
Çoğu zaman hastamızla ofisimizde yaptığımız ilk konuşma ve muayene bu kararımızı etkileyebiliyor. Hastanın şeker hastası olup olmadığı bizim için önemli bir kriter. Psikolojik bir yemek yeme sorunu olup olmadığını da araştırırız. Deneyimli ekipler, tüm bu faktörleri göz önünde bulundurarak ameliyat tipini seçerler. Cerrahi ekibin; hem konunun felsefesine hakim olması, hem de bariatrik prosedürleri iyi gerekiyor. Yani hasta önce ekibini seçmelidir.
ESRA TÜZÜN