Tayland'da yasaklanması için yasal süreç başlatılan taşıyıcı annelik sorunu hakkındaki tartışmalar sürerken, bir Japon vatandaşının bu yolla bin kadar çocuk sahibi olmak istediğini açıklaması gündeme oturdu.
Japan Times gazetesinin haberine göre, Japonya'da zengin bir ailenin oğlu olan ve Tayland'da taşıyıcı anneler yoluyla en az 14 çocuk sahibi olduğundan şüphelenilen Mitsutoki Şigeta'nın, merkezi Tayland'da bulunan taşıyıcı annelik ajansının yöneticisine "yüz ila bin çocuğun" babası olmak istediğini söylediği ortaya çıktı.
New Life Global Network ajansının yöneticisi Mariam Kukunaşvili, 24 yaşındaki Şigeta'nın, "Bu dünya için yapabileceğim en iyi şey arkamda çok sayıda çocuk bırakmak" dediğini açıkladı.
Şigeta'nın bu kadar çok çocukla ne yapmak istediği gizemini korurken, Kukunaşvili, Bangkok Post'a yaptığı açıklamada, Şigeta'ya sadece bir kez hizmet verdiklerini, sonrasında daha fazla bebek yapmayı talep ettiğini söyledi. Kukunaşvili, bu yaştaki biri için bunu şüpheli bir durum olarak değerlendirerek, olaydan Interpol'ü ve Japonya Büyükelçiliği'ni haberdar ettiklerini belirtti.
Taylandlı sağlık yetkililerinin Bangkok'ta bir apartmana düzenlediği baskında, Mitsutoki Şigeta'nın babaları olduğundan şüphelenilen dokuz bebeğe bakan anneler ve hamile bir taşıyıcı anne bulundu. Şigeta'nın ise Tayland'dan Makau'ya giden bir uçakla kaçtığı belirtildi. Polis, Şigeta'nın ülkeyi daha önceki ziyaretinde babası olduğu dört çocuğu Kamboçya'ya kaçırdığını da ortaya çıkardı.
Taylandlı emniyet yetkilileri, cuma günü düzenledikleri basın toplantısında, Şigeta'nın danışmanı olduğunu iddia eden bir kişinin, polise "çocukların ne kadar iyi yetiştirildiğini" gösteren fotoğraflar gönderdiğini açıkladı. Yetkililer, Şigeta'ya, neden bu kadar çok çocuk sahibi olmak istediğini izah etmesi için Tayland'a geri dönmesi çağrısında bulundu.
Tayland'da cunta yönetiminin ticari amaçlı taşıyıcı anneliğin yasaklanması yönünde başlattığı yasal süreç, ülkede etkisini göstermeye başlamış, Avustralyalı eşcinsel bir çift dahil olmak üzere Avustralya ve ABD'den dört çiftin, taşıyıcı annelik yöntemiyle sahip oldukları çocuklarla ülkeden ayrılmalarına izin verilmemişti.
Tayland Tıp Konseyi'nin bu yöntemle çocuk sahibi olmayı, taşıyıcı annenin çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerden biriyle akraba olması koşuluna bağlamış olmasına karşın ülkede buna ilişkin hiçbir kanuni düzenleme bulunmuyor. Bu durum, Tayland'ı bu yöntemle çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için son derece cazip ülke haline getiriyor.
Tayland Sağlık Bakanlığı'na bağlı Sağlık Hizmeti Destek Bölümü'nün verilerine göre, ticari taşıyıcı annelik endüstrisi ülkede yılda 125 milyon dolar gelir getiren bir sektör haline geldi. Taşıyıcı anneliğin yaklaşık 14 bin dolar olarak belirlenmiş bedelinden en büyük hisseyi ise bu sahada faaliyet gösteren kurumlar alıyor.
Büyük çoğunluğu yabancılara ait 20 kadar taşıyıcı annelik kurumunun bulunduğu Tayland'da, sektör özellikle Hindistan'da taşıyıcı anneliğe yönelik daha sıkı düzenlemelerin yürürlüğe girdiği 2012'den itibaren daha da büyümüş durumda. Ancak bu konuda hiçbir kanuni düzenlemenin bulunmamasından kaynaklanan nedenlerle son zamanlarda ortaya çıkan suistimal olayları ülkede bu yöntemin sorgulanmasına yol açtı.
Son olarak Avustralyalı bir çiftin taşıyıcı anne yoluyla edindikleri ikizlerden sadece sağlıklı olan kız bebeği alarak ülkelerine dönmeleri, Down sendromlu erkek bebeğiyse Taylandlı taşıyıcı anneye bırakmaları uluslararası basının gündeminde yer aldıktan sonra tüm dünyada tepkilere yol açmıştı.