Cem Kılıç
62. Hükümet programı açıklandı. Hükümet programının geneline bakıldığında ekonomik gelişmenin ve kalkınmanın yanında sosyal meselelere de önem verildiği görülüyor. Çalışanları yakından ilgilendiren ve bugüne kadar hayata geçirilemeyen "tamamlayıcı emeklilik" sistemi de hükümet programında yer aldı. Peki, nedir bu tamamlayıcı emeklilik?
Tamamlayıcı emeklilik, zorunlu nitelikteki emeklilik sistemini destekleyici bir sistem. Aynı zamanda ikinci sütun emeklilik olarak da adlandırılıyor. Bu sistem sayesinde çalışanlar, ikinci bir emekliliğe hak kazanabiliyor ve dolayısıyla iki emekli aylığı birden alabiliyor.
Aylıklarda fark var
1 Ekim 2008 tarihi itibariyle, emekli aylıklarının hesaplanmasında yaşanan yöntem değişikliğiyle bugün bir emekli çalışırken kazandığı ücretin ortalama yüzde 60'ı kadar emekli aylığı alabiliyor. Tamamlayıcı emeklilik, aylıklarda yaşanan azalmanın etkilerini hafifletme amacında olan bir uygulama.
1999 yılından önceki çalışmaları yani prim günleri daha fazla olanlar, emekli olduklarında çalışırken aldıkları ücrete yakın bir emekli aylığı alabiliyor. 1999 ile 1 Ekim 2008 arasında ise emekli aylığı bağlama oranı düşürüldüğü için bu dönemdeki çalışmaların karşılığı emekli aylıklarına daha az yansıyor. Üçüncü dönem olan 1 Ekim 2008 sonrasında emekli aylıkları her iki dönemin de gerisinde kalıyor.
Dolayısıyla üç dönem içerisindeki çalışmaları toplamı içerisinde birinci dönem çalışmaları daha fazla olan kişiler 1 Ekim 2008 sonrasında çalışıp prim ödemelerine rağmen emekli aylıklarını küçük de olsa bir miktar düşürmüş oluyorlar.
Devlet desteği şart
Sosyal güvenlik sisteminde iki kez ciddi dönüşüm yaşanması ve bu yeni dönemlerin her birinde, çıkarılan yasaların getirdiği yeni düzenlemelerle, emekli aylıklarında azalma olduğu için tamamlayıcı emeklilik gündeme geldi.
Yaşanan sorun sadece emekli aylığının bir miktar düşmesi sorunu değil. 1 Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olan kişiler hem daha uzun süre prim ödeyip, daha geç yaşlarda emekli olacaklar, hem de daha düşük emekli aylıkları alacaklar.
Bu nedenle, kişilerin yaşlılık dönemlerinde yoksulluğa düşmelerini engellemek, başka birisinin ekonomik desteğine muhtaç kalmadan hayatlarını sürdürebilmelerine imkan tanımak ve uzun yıllar çalışmaları karşılığında insan onuruna yakışır bir biçimde hayatlarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla tamamlayıcı emeklilik sistemlerine ihtiyaç var.
Yani daha düşük emekli aylığı elde edecek kişilerin çalışırken tasarruf etmeleri ve ücretlerinin bir miktarını fonlarda kullanarak ikinci bir emeklilik hakkına sahip olmaları sağlanmalı ki, emeklilik dönemlerinde başka sorunlar ortaya çıkmasın.
Devlet tamamlayıcı emeklilik sistemlerinde kendisi prim ödeyerek, meslek odalarına bu yönde teşvikler vererek ya da bu gibi rollerle teşvik sağlayarak çalışanların birikimlerinin artmasına destek olabiliyor.
Para 'fon'a yatacak
Yukarıda özetlediğimiz emekli aylıklarının giderek azalıyor olması gerçeği karşısında, çalışanlara ikinci emeklilik şansı tanıyan bir uygulamanın hükümet programında yer bulması önemli. Tamamlayıcı emeklilik, zorunlu emeklilik sistemi dışında, bireylerin çalışırken ikinci ve genellikle isteğe bağlı bir fona para aktarmaları ve emekliliğe hak kazanıldığında ikinci bir emekli aylığına kavuşmaları anlamını taşıyor.
Bu yönüyle tamamlayıcı emekliliğin çalışanlara ciddi katkısı bulunmakta. Ancak çalışırken kişilerin ne ölçüde tasarruf yapabildiğini düşündüğümüzde tamamlayıcı emeklilik sisteminin hangi ölçüde başarılı olabileceğini tahmin etmek zor değil. Çalışanların mevcut ekonomik koşullarda tasarruf yapabilmeleri neredeyse imkansız. Bu yönüyle bakıldığında tamamlayıcı emeklilik sisteminin devlet katkısı ve yönlendirmesi olmadan hayata geçmesi oldukça zor.
Hangi ülkelerde var?
Tamamlayıcı emeklilik dünyanın pek çok ülkesinde uygulanıyor. Mesleki veya sektörel olarak uygulanabilen tamamlayıcı emeklilik, çalışanların isteklerine bağlı olarak katılabildikleri bir sistem. Meslek temsilcileri olan kurumların talebi üzerine bu uygulamalar ortaya çıkabiliyor.
Avusturya'da 1 Ocak 2013'ten itibaren çocuğu 3 yaşını geçmemiş kişiler bu sisteme katılım gösterdiğinde devlet teşviki alabiliyorlar.
Danimarka'da zorunlu
Finlandiya'da 2011 yılından itibaren kazanç ve prime odaklı yeni bir tamamlayıcı emeklilik sistemi devreye sokulmuş durumda. Şili'de 2008 yılında özellikle düşük gelir gruplarındaki çalışanların emeklilikte yeterli emekli aylığı alabilmesi için tamamlayıcı emeklilik uygulaması hayata geçirildi.
Danimarka'da uygulanan bu sistem zorunlu. Yani zorunlu sosyal güvenlik sisteminin yanında bir de zorunlu tamamlayıcı emeklilik sistemi bulunuyor. Diğer yandan ülkede hem mesleki, hem kolektif tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanıyor. Yani toplu iş sözleşmesi ile belirli mesleklerde ve sektörlerde çalışanlar için işveren ve sendika destekli tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanabildiği gibi, bireyler sigorta şirketleri vasıtasıyla prim oranını kendisi belirleyerek de tamamlayıcı emeklilik sahibi olabiliyorlar.
İtalya'da da mesleki tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanıyor. Ancak İtalya'da bu zorunlu değil ihtiyari bir sistem. Diğer yandan, gönüllü tamamlayıcı emeklilik sistemine katılımın az olması nedeniyle 2007 yılında hükümet tamamlayıcı emekliliğe yönelik teşvikini artırmış. İsviçre'de de tamamlayıcı emeklilik mesleki sistem olarak uygulanıyor.
Süper emekliliğe benzemesin
Özellikle 2008 küresel ekonomik krizi sonrası sosyal güvenlik sistemlerinde yaşanan dönüşüm ve ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarındaki düşüş, tamamlayıcı emeklilik sistemlerini ihtiyaçtan çok zorunluluk haline getirdi. Norveç, Finlandiya gibi ülkelerde daha uzun bir geçmişe sahip olan tamamlayıcı emeklilik uygulamaları, Portekiz, İtalya gibi krizden ciddi ölçüde etkilenen Akdeniz ülkelerinde de 2008 yılı sonrasında uygulamaya geçti.
Türkiye'de de 2008 yılında zorunlu nedenlerle gerçekleştirilen sosyal güvenlik reformunun etkisiyle giderek azalan emekli aylıklarının, çalışanları yaşlılık döneminde ekonomik zorluklara itmesinin önüne geçmek amacıyla tamamlayıcı emeklilik sisteminin hükümet programına girmesi önemli. Ne var ki en az bunun kadar önemli olan bu sisteme devlet desteğinin azami ölçüde sağlanması ve mutlaka biriken paranın güvence altında olması. Aksi taktirde geçmişteki süper emeklilik gibi kötü uygulamaların farkında olan vatandaşlarımız tamamlayıcı emeklilik sistemine de şüpheyle yaklaşacaklardır.