Doktorları ayağa kaldıran hasta yakını şiddetine 7 yıl önce kurban giden Prof. Göksel Kalaycı'nın eşi Nurlan Kalaycı 'Genç doktorun ölümüyle bir kez daha yıkıldım. Tam Gün'le doktorları 'paragöz' gibi gösteriyorlar. Hastanede tabanca, bıçağın ne işi var!
7 yıllık yara bir daha kanadı
Gaziantep'te M.G.'nin (17), kanser hastası dedesinin (85) ölümünden mesul tuttuğu Op. Dr. Ersin Arslan'ı (30) bıçaklayarak öldürmesinin ardından hekimler ayağa kalktı. Yaşananlara isyan edenlerden biri de 11 Kasım 2005'te, İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi otoparkında bir hasta yakını tarafından öldürülen Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı'nın eşi Nurlan Kalaycı oldu.
TAM GÜN PARAGÖZ ETTİ: Arslan'ın öldürülmesi haberi üzerine yıkıldım. Çok üzüldüm. Perişan oldum. Tam gün yasasının gündeme gelmesinin ardından hekimleri kamuoyunda 'paragöz' gibi gösterdiler. Adeta itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Hekimler üzerine kışkırtma var. Şu an doktor Arslan'ın yakınları da benim yaşadığım şeyleri yaşıyor.
ÇALIŞMIYOR KIŞKIRTMASI: Genç ve başarılı bir doktora nasıl kıyabiliyorlar! Neden olaylar bu hale geldi? Doktorlara karşı 'çalışmıyorlar' deyip halkımızı kışkırtıyorlar. Dün de televizyonda bir doktoru döverlerken gördüm. Doktor hastasının ameliyatı öncesinde bir şey yedirilmemesi için talimat vermiş. Cahil insanlar da bu tıbbi hadiseyi 'Siz benim hastama nasıl olur da yemek vermezsiniz' diyerek yorumlayıp doktoru dövebiliyor. Hekimlerimize yönelik bu düşmanlığın sebebini anlamak mümkün değil.
'HASTANEDE TABANCA BIÇAK!: Hasta yakınları hastaneye, tabanca ve bıçakla rahat rahat girebiliyor. Burada ciddi bir güvenlik sorunu var. Benim eşimin öldürüldüğü dönemde de hastanede görev yapan güvenlikçiler hakkında dava açtım. Ama davayı kaybettim. Gerekçe ise güvenlik görevlilerinin dışarıdan tutulmuş olmasıydı.
HEKİMLER DE BİRBİRİNİ KÖTÜLÜYOR: Hekimlere yönelik şiddetin oluşmasında meslektaşlarının da hataları var. Doktorlar da birbirleri hakkında konuşuyor. Olayların bu seviyeye gelmesine zemin hazırlıyorlar. Birbirlerini kötülüyorlar. Yani hasta bir başka doktora gittiğinde o doktor meslektaşını kötüleyebiliyor. Böylece hastanın gözünde hekim değer kaybediyor.
Aynı otoparkta ikinci saldırı
İSTANBUL Üniversitesi (İ.Ü.) Senatosu, İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Toker'e otoparkta darp girişiminde bulunulduğunu belirterek, 'Şiddetten en çok arındırılmış mesleğin çalışanlarının son yıllarda şiddetin hedefi olmasını esefle kınıyoruz' dedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Op. Dr. Ersin Arslan'ın acısını yüreklerimizde yaşarken, Prof. Dr. Alper Toker'e saldırıyı öğrenmiş bulunmaktayız. 2005'te İstanbul Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Göksel Kalaycı'nın bir hasta yakını tarafından öldürüldüğü otoparkta bu kez bir başka öğretim üyemize karşı ağır küfürlerle darp girişiminde bulunulmuş, saldırgan etkisiz hale getirilerek güvenlik kuvvetlerine teslim edilmiştir' denildi.
Bülent ŞANLIKAN