Tam Gün Yasasının ‘Uygulamasıyla’ İlgili Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Değerlendirmesi;
Bilindiği üzere 5947 sayılı Yasanın bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve Danıştay Kararlarıyla gelinen noktada söz konusu Yasanın Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışan dişhekimleri bakımından nasıl uygulanacağına dair duraksamalar yaşanmış; Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan 08.03.2011 tarihli Genelge’de de Danıştay Kararının eksik bir bildiriminden başka bir bilgi bulunmadığından duraksama giderilememiştir. Türk Dişhekimleri Birliği, 16.03.2011 tarihinde Sağlık Bakanlığına başvurarak, uygulama konusunda açıklama istenmiştir.
Sağlık Bakanlığı’ndan duraksamaya yer bırakmayacak bir açıklama henüz yapılmamış olmakla birlikte, Birliğimize ulaşan bilgilere göre bazı İl Sağlık Müdürlükleri, 08.03.2011 tarihli Genelge’ye atıfla, Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışan dişhekimlerinin 31.03.2011 tarihine kadar muayenehanelerini kapatmaları, özel sağlık kurum ve kuruluşlarındaki görevlerinden ayrılmaları, aksi takdirde kamu ile bağlarının kesileceği şeklinde bildirimlerde bulunmaktadırlar.
Önemle vurgulamak gerekir ki, Anayasa Mahkemesi Kararında, incelemeye konu yasayla getirilen maddenin amaçladığı sisteme dair bir analiz yapılırken kullanılan “…hekimlerin çalışma koşulları ile ilgili getirilen en önemli değişiklik; kısmi zamanlı çalışmanın kaldırılması, kamuda çalışan hekimlere tam gün çalışma koşulu getirilmesi ve mesleğini serbest olarak icra etmek isteyen hekimlerin kamu ile olan bağlarının kesilmesidir.” ibaresi bazı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından bağlamından kopartılarak kullanılmaktadır. Zira, aynı Anayasa Mahkemesi Kararında iptal hükmünün gerekçesi olarak Anayasanın yaşam ve sağlık haklarına atıf yapılarak “…tabiplerin, diş tabiplerinin ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, maddenin ikinci fıkrasında yer verilen bentlerden yalnız birinde yer alan kurumlarda mesleklerini icra edebilecekleri belirtilerek, herhangi bir istisnaya yer verilmeksizin düzenleme yapılmasının, Anayasa’da güvence altına alınan yaşama hakkı ile herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesi ilkesine aykırılık oluşturduğu sonucuna varılmıştır” değerlendirmesine yer verilmiş olmakla; kamu sağlık tesislerinde çalışan dişhekimlerinin mesai haricinde muayenehanede yahut özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışmalarının kamu ile bağlarının kesilmesi şeklindeki bir yaptırıma bağlanmasının, 5947 sayılı Yasa’ya dayandırılmasına olanak bulunmamaktadır.
Kamu ile bağın kesilmesi kavramı, memur hukukunda, memuriyetten çıkarma ya da memur olma vasıflarından/koşullarından birinin yitirilmesi şeklinde anlamlandırılabilir. Buna ilişkin koşullar da ilgili mevzuat olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 ve 125. maddelerinde belirtilmiştir.
Söz konusu düzenlemelere bakıldığında dişhekiminin mesleğini memuriyet dışında uygulamasının memuriyetten çıkartma benzeri bir yaptırımla karşılanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışan dişhekimlerinin mesai dışında kalan zamanlarda mesleklerini uyguladıkları muayenehane ve sağlık kuruluşlarından ayrılmalarına ilişkin sürecin ve aksine davranışın yaptırımlarının Sağlık Bakanlığı tarafından hukuka uygun, açık ve anlaşılır biçimde ortaya konması ihtiyacı sürmektedir.
Son olarak belirtmek gerekir ki, muayenehanesinde çalışan dişhekimlerinin memuriyetten istifa etmedikleri gerekçesiyle çalışma izin belgelerinin iptal edilmesi yahut muayenehanenin kapatılması benzeri bir uygulamanın da yasal dayanağı olmayacaktır. Zira mesleğin muayenehanede uygulanmasına ilişkin düzenlemelerde, muayenehanenin açılması ve çalışma koşulları belirtilmiştir. Bu koşullar devam ettiği sürece, idarenin başka mülahazalarla keyfi işlem tesisi ilgililerin kişisel sorumluluğunu da getirecek niteliktedir.
Bu aşamada İdare, memur disiplin hukuku uyarınca işlem tesis edebilir. Bu noktada da, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun konu ile ilgili verdiği Kararda, kamuda görev yapan hekimlerin özel muayenehane açmasının 657 sayılı Yasanın 28. maddesinde yer alan ticaret ve kazanç getirici diğer faaliyetler kapsamında değerlendirilmesinin olanaklı olmadığının vurgulanmış olduğunu da hatırlamakta yarar vardır.
Bu süreçte, dileyen meslektaşlarımıza Birliğimiz Hukuk Bürosu tarafından gerekli hukuki destek verilecektir.