İstanbul Tabip Odası Başkanlığı'nca "Tam gün" gerekçesiyle çalışma belgesi iptal edilen öğretim üyelerine önemli duyuru yayımlanmıştır.
Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi’nin 2010/29 E sayı ve 16.07.2010 tarihli “tam gün” kararının ardından Sağlık Bakanlığı tarafından, “Anayasa Mahkemesi kararına göre, üniversite öğretim üyeleri dışında kamuda çalışan tüm doktorların muayenehane açmaları ve özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığı” açıklanmıştı.
Bu açıklama nedeniyle Türk Tabipleri Birliği tarafından açılan dava sonucunda Danıştay 5. Dairesi; “Anayasa Mahkemesinin anılan kararından sonra üniversite öğretim üyeleri dışında kamuda çalışan doktorların "muayenehane açmalarının mümkün olmadığı"na ilişkin tespitin hukuka uygun olmadığı; buna karşın kamuda çalışan hekimlerin aynı zamanda "özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığı"na ilişkin tespitin ise, 1219 sayılı Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrasındaki kısıtlama nedeniyle hukuka aykırı olmadığı” sonucuna ulaştı.
Görüldüğü gibi, ne Anayasa Mahkemesi ne Danıştay kararlarında, ne de Sağlık Bakanlığı açıklamalarında; üniversite öğretim üyelerinin mesai saatleri sonrasında mesleklerini icra etme haklarına yönelik bir kısıtlama yer almadı.
Buna rağmen İl Sağlık Müdürlüğü tarafından özel sağlık kuruluşlarına yazı gönderilerek, “baskın” denetimler yapılarak; üniversite öğretim üyelerinin kısmi zamanlı çalışma belgelerinin iptal edildiğinin söylendiği, belge asıllarının Müdürlüğe teslim edilmesinin istendiği öğrenilmiştir.
Bu çerçevede tebligatların “Hekimlerin çalışma yasaklarını kaldıran Anayasa Mahkemesi kararının yanı sıra, Danıştay 5 Dairesi'nin gerekçeli kararı doğrultusunda; bu hukuka aykırı tebligat nedeniyle uğrayacağım her türlü zarar ve ziyanı talep etme hakkım başta olmak üzere, her türlü kanuni hakkımı saklı tutarım” şerhi düşülerek imzalanmasını ve bu kayıtın (şerhin) yer aldığı tebligattan bir suret alınmasını öneriyoruz.
Bilindiği gibi tebliğden itibaren ise 60 gün içinde; yürütmenin durdurulması ve iptali talepleriyle, dava açılması mümkündür. Bu çerçevede Hukuk Büromuz tarafından, emsal/örnek bir dava da açılmıştır.
Ancak düzenleyici bir işlem değil, bireysel bir işlem söz konusu olduğu için, açılan bu davanın diğer hekimlerin durumunu etkilemesi olası görünmemektedir. Bu nedenle mağdur olan diğer hekimlerin de, ayrıca dava açması yararlı ve gereklidir.
Ayrıntılı bilgi ve destek hukuk büromuzdan alınabilir.
İstanbul Tabip Odası
Hukuk Bürosu
