• BIST 9275.46
  • Altın 2907.517
  • Dolar 34.564
  • Euro 36.6366
  • Ankara 11 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 15 °C
  • Antalya 18 °C
  • İzmir 16 °C

Sürekli yorgun hissetmenizin sebebi: Kansızlık

Sürekli yorgun hissetmenizin sebebi: Kansızlık
Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Çetin, anemi ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Ciltte soluk görünüm, efor kapasitesinde azalma, büyük ve küçük tansiyon arasındaki farkın artması, nabzın hızlanması gibi belirtilerle kendini gösteren “anemi” yani kansızlık, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. İş performansı ve yaşam kalitesini azaltan kansızlığın tedavi edilmesi için altta yatan nedenlerin belirlenmesi ve doğru tedavi planlaması yapılması büyük önem taşıyor. 

Kansızlığın nedeni iyi araştırılmalı

Anemi, alyuvarların içinde bulunan ve kana kırmızı rengini veren hemoglobin maddesinin azalmasıdır. Aneminin ortaya çıkmasındaki temel nedenler; kan kaybı, alyuvarların yeterince yapılamaması ve alyuvarların kısa sürede parçalanmasıdır. Özellikle mide-bağırsak sistemindeki kanamalar ve kadınlarda adet kanamalarının yoğun olması uzun süreli kan kaybına ve buna bağlı olarak kansızlığa neden olabilir.

Alyuvarların yapımında azalma, demir, vitamin B12, folik asit, riboflavin ve bakır gibi bazı besin maddelerinin günlük ihtiyaçtan daha az alınması veya sindirim sisteminden emilememesi sonucu gelişebilir. Alyuvarların yapısı normal değilse, dolaşıma çıkmadan kemik iliğindeyken veya dolaşıma çıkınca kısa sürede parçalanır, bu durum da kansızlığın ortaya çıkmasına neden olur. 

Çabuk yorulma ve halsizlik en sık görülen belirtilerdir

Hemoglobinin en önemli görevi, akciğerlerden alınan oksijeni vücuttaki hücrelere taşımaktır. Alyuvarlarla taşınan hemoglobin miktarı azalınca hücrelere gereken oranda oksijen gidemez. Anemi hastalarında efor kapasitesinde azalma, erken belirti olarak ortaya çıkar. Daha önce yapılan aktivitelerde zorlanmayan kişide aynı miktardaki eforla daha çabuk yorulma, güçsüzlük, çarpıntı ve nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkar.

Hemoglobin miktarı azaldıkça bu belirtiler daha şiddetli ve çabuk gözlenmeye başlar. Kansızlığın aşırı olduğu durumlarda istirahat halinde bile halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, çarpıntı ve nefes darlığı belirtileri görülebilir. Göz kararması, baş dönmesi, kulak çınlaması, el ve ayaklarda soğukluk diğer yakınmalardır. 

Tanıda ayrıntılı bir değerlendirme çok önemli

Anemide doğru tanı için hastanın şikayetlerinin neler olduğu ve nasıl geliştiği bilinmelidir. Önemli bir ipucunu kaçırmamak için hastanın geçirdiği önemli sağlık problemleri, aile öyküsü, varsa kullandığı ilaçlar, mevcut hastalıklar değerlendirilir. Ardından vücuttaki tüm sistemleri içeren ayrıntılı bir muayene yapılır. Gerekli tetkikler yapılarak aneminin neden geliştiği belirlenir.

Aneminin türüne göre kan verilmesinden kemik iliği nakline kadar pek çok tedavi seçeneği uygulanıyor

Tedavide en etkin yaklaşım altta yatan nedenin tedavi edilmesidir. Örneğin, sindirim sistemi kanamasına neden olan ülserin tedavi edilmesi kanamayı durdurur. Eş zamanlı demir verilmesi demir eksikliğini giderir ve anemi tekrarlamaz. Aksine, sadece demir eksikliği nedeniyle demir verilirse bir süre sonra devam eden kanamalara bağlı demir yine azalarak anemi tekrarlar. Adet kanaması yoğun olan kadınlarda hormonal destekle adetler düzenli hale getirilmelidir. Kanda eksik olan maddeler takviye edilir.

Demir eksikliğinde demir, vitamin B12 eksikliğinde vitamin B12, folik asit eksikliğinde folik asit, kronik börek yetmezliğinde eritropoietin verilir. Anemi yaşam kalitesini düşürecek kadar ciddi boyuttaysa kan nakli yapılır. Bağışıklık sisteminin alyuvarlar yapımını durdurduğu veya parçaladığı durumlarda bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılır. Aşırı alyuvar parçalanmasına yol açan çeşitli durumlarda dalak alınabilir. Anemiye yol açan ilaçlar kesilir. Kemik iliğinin hastalıklarına bağlı kansızlıklarda kemik iliği nakli de seçenekler arasındadır.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3355 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim