• BIST 9698.26
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • Ankara 2 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Bursa 9 °C
  • Antalya 12 °C
  • İzmir 10 °C

Sünnet için ideal yaş nedir?

Sünnet için ideal yaş nedir?
Baharın yüzünü gösterdiği bugünlerde sünnet sezonu da açılmak üzere. Dünyadaki erkeklerde sünnet olma oranı yüzde 20 iken, ülkemizde bu oran yüzde 100’e yakın. Peki, sünnet hangi yaşta yapılmalı?

Baharın yüzünü gösterdiği bugünlerde sünnet sezonu da açılmak üzere. Dünyadaki erkeklerde sünnet olma oranı yüzde 20 iken, ülkemizde bu oran yüzde 100’e yakın. Peki, sünnet hangi yaşta yapılmalı? Hisar İntercontinental Hospital’dan Doç. Dr. Salih Somuncu, sünnet için en uygun dönemlerin 6-15 ay, 2-4 yaş ve 7-10 yaş arası olarak açıkladı. Doç. Dr. Salih Somuncu, “Sünnet cerrahi bir müdahale olsa da çocuk gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Özellikle belli yaş grupları arasında yapılması çocuğun zihinsel gelişimi için önemlidir. 4-6 yaş döneminde erkek çocukların ruhsal-cinsel gelişimi açısından kritik bir dönemdir. Çocuk örselenmeden ruhsal-cinsel gelişimini tamamlayabilmesi için tıbben zorunluluk olmadıkça 4-6 yaş arasında sünnetten kaçınılmalıdır” dedi.

Sünnet, erkek üreme organının en uç kısmını örten deri ekinin usulüne uygun ve steril şartlarda yapılan cerrahi bir işlem ile çıkarılması olarak tanımlanabilir. Aileler içinse sünnet bir gurur kaynağı. Toplumumuzda çocukların erkekliğe ilk adımı attıkları gün olarak kabul gören sünnet ile ilgili en çok merak edilen soruların başında hangi yaşta uygulanması gerektiği geliyor. Doç. Dr. Salih Somuncu, sünnetin çocuk gelişiminde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyerek, “Özellikle belli yaş grupları arasında yapılması çocuğun zihinsel gelişimi için önemlidir. Bu nedenle tıbbi zorunluluk olmaksızın, isteğe bağlı sünnet için önerilen bazı yaş grupları vardır. Bu dönemler 6 ile 15 ay, 2 ile 4 yaş ve 7 ile 10 yaş arasıdır” diye konuştu.

4-6 Yaş Arası Kaçının

Bu dönemler dışında tıbbı zorunluluk söz konusu değilse sünnetin yapılmamasının tavsiye edildiği dönemler olduğunu ifade eden Doç. Dr. Somuncu, şunları söyledi: “4 ile 6 yaş arası dönem erkek çocukların ruhsal-cinsel gelişimi açısından kritik bir dönemdir ve ‘Penisle ilgili’ anlamına gelen “Fallik” dönem olarak bilinir. Bu dönemde erkek çocuk cinsel kimliğini oluşturmaya çalışmaktadır ve annesine duyduğu yakınlık nedeniyle babasından tepki görebileceği endişesi içindedir. Bu dönemde penisle ilgili geçireceği sünnet gibi bir işlemi, babası tarafından cezalandırılmak ve adeta erkeklik organının kesilmesi (kastrasyon) olarak görebilir. Bu dönemde travmatize edilmeyen erkek çocuğun daha sonra giderek annesine bağımlılığı azalır ve babasıyla özdeşleşerek cinsel kimliği konusunda karara varır. Çocuğun örselenmeden ruhsal-cinsel gelişimini tamamlayabilmesi için tıbben zorunluluk olmadıkça 4-6 yaş arasında sünnetten kaçınılmalıdır.”

Sünnet evde değil ameliyathanede yapılır!
Sünnetin ciddi bir cerrahi girişim olduğunu bu nedenle lokal anestezi altında yapılmaması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Somuncu, “Lokal anestezi altında sünnet edilen çocuğun hiç acı duymaması mümkün değildir. Üstelik çok yoğun bir endişe ve korku yaşar. Dahası, çocuğun endişesi ve tepkilerinden etkilenen cerrah ve ekibinin aceleyle girişimi yapmaya kalkmaları hata riskini artırır. Sünneti yapacak olan cerrahın seçimi, ne yazık ki çoğu kez sünnet sürecinin en sonunda yer verilen ve en az önemsenen kısmıdır! Bu konuda hekimlerin de hatası vardır” dedi.

Cerrahi Uygulama

Doç. Dr. Somuncu, sünnetin cerrahi bir girişim olduğu için kesinlikle ameliyathane koşullarında ve genel anestezi altında yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Sünnet, fıtık veya inmemiş testis ameliyatlarından daha kolay bir cerrahi girişim değildir. Hatalı yapıldığı takdirde neden olabileceği olumsuzluklar çocuğun bütün hayatını etkileyebilir” uyarısında bulundu. Doç. Dr. Somuncu, bilimsel kanıtlarla desteklenen sünnetin tıbbi yararlarını şöyle sıraladı: “Penis ucu temizliğinin sürekliliğinin sağlanması, tekrarlayan penis ucu iltihaplarının önlenmesi, yenidoğan döneminde yapılırsa daha az idrar yolu iltihabı görülmesi, idrarın, mesaneden böbrekler ile mesane arasında yer alan ve “Üreter” adı verilen kanallara geri-kaçma (reflü) bozukluğunun daha az görülmesi, cinsel yolla bulaşan hastalıkların azalması, sünnetli erkeklerin cinsel temasta bulundukları kadınlarda rahim ağzı (serviks) kanseri riskinin azalması, penis başı kanseri riskinin azalması.”

 



Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Bu haber toplam 4580 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim