• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 1 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 6 °C
  • Antalya 11 °C
  • İzmir 10 °C

Suda doğum hakkında merak edilenler...

Suda doğum hakkında merak edilenler...
Hidroterapi yani su ile tedavi uzun yıllardır kas gevşetici ve rahatlatıcı etkileri nedeni ile kullanılan bir alternatif tedavi yaklaşımıdır. Bu etkinin normal doğumlarda da kullanılabileceği,..

Hidroterapi yani su ile tedavi uzun yıllardır kas gevşetici ve rahatlatıcı etkileri nedeni ile kullanılan bir alternatif tedavi yaklaşımıdır. Bu etkinin normal doğumlarda da kullanılabileceği fikri de oldukça eskilere dayanır.

İlk su altı doğumu 1803 yılında Fransa'da yaşanmıştır. Ancak bu planlı bir doğum değildir. Uzun süre doğum eyleminde kalan ve biraz rahatlamak için sıcak su dolu bir küvete giren bir kadının doğumu bu esnada gerçekleşmiş ve bu tesadüf sonucu suda doğum yapan ilk kadın olarak tarihe geçmiştir.

1960'lı yıllara kadar suda doğum ile ilgili herhangi bir gelişme yaşanmazken bu tarihlerde ilk kez eski Sovyetler Birliği'nde Igor Charkovshy bu konuda denemelere başlamıştır. Onu 1978-1985 yılları arasında Fransa'da yaşayan Dr. Michel Odent izlemiş ve su altında pekçok doğumun gerçekleşmesine yardımcı olmuştur.

Suda doğum uygulamaları daha sonraları bir ara güncellik kazansa da belirli bölgeler dışında hiçbir zaman popülarite kazanamamıştır. Günümüzde eski Sovyet Cumhuriyetleri, İngiltere ve Fransa'nın bir kısmı ile Amerika Birleşik Devletlerinde sınırlı sayıda klinikte uygulanmaktadır.

Suda doğum yaptıran ve bu uygulamayı savunan kişiler ılık suyun sakinleştirici ve ağrı giderici etkileri olduğunu ve bu etkinin kadının kendisini rahat hissetmesine ve doğumun daha kolay geçmesine yardımcı olduğunu ileri sürerler. Bu görüşler dışında suda doğumun su dışında doğuma üstün olduğunu gösteren hiçbir bilimsel veri yoktur.

Konuyla ilgili yapılan ve normal doğum ile suda doğumu karşılaştıran bir araştırmada yarar ya da istenmeyen etki açısından her iki doğum şeklinin birbirine karşı avantaj ya da dezavantajının olmadığını göstermiştir.

1994-1996 yılları arasında İngiltere'de gerçekleşen doğumların sadece %0.6'sı suda olmuş ve bu doğumların da %9'u evde gerçekleşmiştir. Bu doğumlarda bebek ölüm oranı binde 1.2'dir ve normal suda olmayan doğumdan çok farklı değildir.

Suda doğum tüm dünyada yaygınlık kazanmadığından konu ile ilgili bilimsel araştrıma ve makaleler de son derece sınırlı sayıdadır ve bunların büyük bir kısmı ebelik ile ilgili dergilerde yer almaktadır. Suda doğum klinikleri de genelde ebelerin görev yaptığı merkezler şeklindedir. Karşılaştırmalı inceleme yapılan araştırma sayısı ise yine çok kısıtlıdır ve eldeki veriler fikir birliğine varmak için yeterli değilidir. Konuyla ilgili çelişkili bilgiler mevcuttur.

Bazı çalışmalarda suda doğum sırasında annede daha fazla sayıda ve daha ciddi doğum kanalı yırtıkları ortaya çıktığı ileri sürülürken bunun tam tersini bildiren çalışmalar da vardır. Benzer şekilde suda doğum ile normal doğum karşılaştırıldığında doğum eyleminin süresi, ağrı kesici gereksinimi gibi ölçütler açısından da birbiri ile çelişen bilgiler, yapılan az sayıdaki araştırmalardan elde edilmiştir.

Suda doğumu savunanların hipotezi ılık suyun kasları gevşeteceği ve zihinsel rahatlık sağlayacağı ve bu sayede plasentaya giden kan akımının artarak daha az ağrılı ve daha kısa bir doğum süreci yaşanacağıdır. Ancak burada suyun sıcaklığı önem kazanmaktadır.Su için ideal sıcaklık 37 derecedir. Suyun daha sıcak olması durumunda anne adayının kan dolaşımında değişim olabilir ve ani tansiyon düşüklüğü ile plasentaya giden kan akımlarında azalmalar yaşanabilir bu da hem anne adayını hem de bebeği gereksiz risk altına sokabilir. Ayrıca suda uzun süre kalınması durumunda anne adayında terlemeye bağlı sıvı kaybı görülebilir.

Öte yandan doğum eylemi sırasında anne adayı su içindeyken bebeği kardiyotokograf ile monitörize etmek oldukça güçtür. Bunun için özel monitör cihazları gereklidir. Doğum eylemi monitörüze edilmediğinde bebeğin kalp seslerinde yaşanabilecek düşmeler fark edilemeyeceğinden oksijensiz kalması riski söz konusu olabilir.

Suda doğumla ilgili bir başka risk de enfeksiyon olasılığındaki artıştır. Doğum eylemi sırasında suya karışan kan ve dışkı hem anne hem de bebek için risk yaratır. Her ne kadar sudaki anneye ait dışkı su dışına alınsa da su hiçbir zaman temiz olmamaktadır.

Suda doğum sırasında karşılaşılan ve önceden kestirilemeyen bir başka risk de kordon kopmasıdır. Özellikle bebeğin göbek kordonunun kısa olması durumunda aniden su yüzüne çıkan bebeğin kordonu kopabilir ve bebek kan kaybedebilir.

Doğumun yapılacağı havuzun fazla derin tutulmaması ya da bebeğin tamamen doğana kadar yukarı çekilmemesi bu riski azaltabilir.

Solunum açısından bakıldığında ise suda doğum bebeğin boğulma ya da su yutma riskini artırmaz.

Görüldüğü üzere suda doğum normal doğuma herhangi bir üstünlük sağlamamaktadır. Kaldı ki evrim süreci içerisinde suda yaşayan pekçok canlı üremek için karaya gelmeyi tercih etmekte, karada yaşayan hiçbir canlı ise bu amaçla suya gitmemektedir. .

Ülkemizde suda doğum ile ilgili tecrübesi olan hekim sayısı çok azdır.
 

Dünyada yaygın uygulama alanı bulamamış bu yöntemin ülkemiz de de popülerlik kazanmasını uzak bir olasılık olarak görmekteyim. Ayrıca sağlık mevzuatında konu ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmaması nedeni ile görülebilecek olumsuzluklar karşısında yasal prosedürün de bilinmemesi nedeni ile pekçok jinekolog bu doğum şeklini uygulamaya yanaşmayacaktır. 

Mother&Baby

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Bu haber toplam 8375 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ağrısız Doğum Nedir?05 Kasım 2020 Perşembe 17:55
  • Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi05 Kasım 2020 Perşembe 17:49
  • Çin Takvimiyle Bebeğin Cinsiyeti Anlaşılır mı?19 Eylül 2020 Cumartesi 13:55
  • Kıbrıs Tüp Bebek Çalışmaları Neden Popüler?10 Eylül 2020 Perşembe 14:32
  • Kürtaj Hakkında En Çok Merak Edilen Konular14 Mayıs 2020 Perşembe 10:44
  • Mikro TESE ameliyatı13 Mayıs 2020 Çarşamba 12:55
  • Kıbrıs Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranları30 Mart 2020 Pazartesi 13:25
  • Gebelikte Korona Virüsü (COVID19)29 Mart 2020 Pazar 22:03
  • Ertesi Gün Hapı Nedir?22 Şubat 2020 Cumartesi 08:53
  • Gebelik diyabetinin anne karnındaki bebeğe 4 olumsuz etkisi31 Ocak 2020 Cuma 09:26
  • EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim