Denizli Devlet Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Funda Sağlam, hiçbir hasta ya da sağlıklı bireye çok su içme konusunda uyarıda bulunma ihtiyacının olmadığını, vücudun sıvı kayıplarında, beyindeki susama merkezini uyararak zaten susama hissini oluşturduğunu söyledi.
Sıcaklar dolayısıyla böbrek hastalarının su tüketimine ve beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini belirten Sağlam, böbreklerin vücutta biriken birtakım zararlı atıkları temizlemesinin yanı sıra hormonal ve bağışıklık sistemi ile ilgili görevleri yerine getirdiğini vurguladı. Sağlam, "Böbrek yeterince çalışmayınca, bulantı, kusma, uyuklama, halsizlik, nefes darlığı gibi şikâyetler ortaya çıkar. Böbreklerin çalışmaması halinde vücutta su ve yemek tuzu birikir. Bu da tansiyon yükselmesi, akciğerlerde su toplanması, nefes darlığı hatta kalp hastalığına neden olabilir." dedi.
Böbrek işlevi yüzde 30'un altına inen hastaların özellikle potasyum ve fosfor içeren gıdaları sınırlı olarak tüketmesi gerektiğini ifade eden Sağlam, böbrek hastalarının çok su tüketmesi gerektiği ile ilgili yaygın olarak görülen yanlış bir inanış olduğunu belirtti ve böbrek yetmezliği olan hastaların susadıkça su içmelerinin yeterli olacağını kaydetti. Funda Sağlam; "Sağlıklı insanlar günde 1,5-2 L su tüketmektedirler. Yaz aylarında ise terleme ile oluşan kayıplar nedeniyle, 2,5-3 L bazen daha fazla su tüketimine gereksinim olabilir. Vücudun sıvı kayıplarında, beyindeki susama merkezi uyarılır ve susama hissi oluşur. Dolayısıyla beyin işlevleri normal olan genç hastalar da su gereksinimi durumunda susamaktadırlar. Bu nedenle hiçbir hasta ya da sağlıklı bireye çok su içme konusunda uyarıda bulunmak gerekliliği yoktur. Ancak böbrek taşı olan hastalara günde 3 L su içme konusunda öneride bulunulabilir. Beyin işlevleri ve susama merkezinin köreldiği yaşlı hastalarda ise, susama hissinin körelmesi ya da suya erişimlerinin mümkün olmaması durumunda kış aylarında 1,5-2 L, yaz aylarında ise 2,5-3 L su içirilmeleri önerilmektedir." diye konuştu.
Az su içen hastalarda, böbrekler atık maddeleri daha az idrar ile uzaklaştırdıkları için idrar rengi koyulaştığına dikkat çeken Sağlam şunları kaydetti: "Susama dışında, idrar renginin koyulaşması da vücudun su açığının olduğunun göreceli bir göstergesidir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda önerimiz; susadıkça su içmeleridir. Çok fazla su içmeleri konusunda zorlanan hastalarda dilüsyonel hiponatremi (kandaki sodyum -tuz-yoğunluğunu azalması) gelişebilir. Bu durum bulantı-kusma-halsizlik gibi yakınmalara neden olarak, altta yatan böbrek yetmezliğinin daha da kötüleşmesine neden olabilir. Bu nedenle böbrek hastaları çok su içme konusunda zorlanmamalıdır. Diyaliz hastalarının ise, 2 diyaliz arasında 2,5 kilodan fazla almaması gerekir. Tuzlu yiyen ve çok su içen diyaliz hastalarında, seanslar sırasında tansiyon düşmesi yaşanır ve kas kasılmalarına rastlanır. Bu durum geriye kalan böbrek işlevlerinin daha da azalmasına ve uzun vadede hasta ömrünün kısalmasına neden olur."
CİHAN
