Özellikle ergenlik döneminde sık karşılaşılan cilt hastalıklarından biri olan sivilce, hem kadında hem erkekte her yaşta görülüyor. Toplumun yüzde 80'ini etkileyen sivilcenin ergenlik döneminde görülme oranı ise yüzde 90-95'lere kadar çıkmaktadır. Sigara kullanımı, stres ve bilinçsiz diyetlerin de sivilce oluşumuna neden olduğunu belirten Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Karakoca, "Akne, sıklıkla yüz olmak üzere derinin yağlı bölgelerine sırt, göğüs, omuz ve kol üst bölgelere yerleşir. Akne oluşumunda sadece tek bir faktör etkili değildir; genetik yatkınlık, hormonlar, propioni bacteriumacnes isimli bakteri önemli rol oynar. Artan yağ salgısı, kıl folikülündeki keratinositlerin aşırı çoğalması ve propioni bacteriumacnes ile bakteriyel kolonizasyon akne hastalığının temel nedenidir. Sigara kullanımı, diyet, stres gibi bir çok faktör de etiyolojide etkilidir" diye konuştu.
SİVİLCE NASIL OLUŞUR?
Vücutta erkeklik hormonu olarak adlandırılan androjen hormonu üretiminin 11-14 yaş aralığında en üst seviyeye ulaştığını ifade eden Dr. Karakoca şöyle devam etti:
"Androjenler tarafından uyarılan yağ bezleri cildin korunmasında görev alan sebumu daha fazla üretmeye başlarlar. Aşırı üretilen yağ, kıl folikülünün içinde birikir ve follikülün tıkanma ve komedonlara neden olma ihtimali artar. Yağ bezi kanalı tıkanıp ve içi yağ ile dolduğunda bu bakterilerin üremesi için uygun ortam oluşur. Bakterinin ürettiği kimyasallar follikül içinde ve cilt yüzeyinde inflamasyona (iltihap, kızarıklık, şişlik, ağrı) neden olur. Sonuçta farklı klinik özelliklere ve şiddete sahip sivilce tipleri ortaya çıkar. Bazen siyah (açık) ya da beyaz (kapalı) noktalar (komedon) şeklinde hafif şiddetli akne görünür. Bazen de kırmızı kabartılar, iltihaplı sarı-yeşil uçlu kabartılar, ağrıya neden olan nodüller ve kistler oluşmaktadır."
TEMİZLEYİCİLER CİLDİN PH'INA YAKIN OLMALI
Stresin akneyi alevlendirebileceğini belirten Dr. Karakoca, "Stresli bir dönem genelde öğrenciler için sınav dönemleridir. Bu dönemde sivilceleriniz artabilir. Adet döneminde, hormon miktarı değiştiğinden, sivilceler çoğalabilir. Ayrıca var olan bir sivilceyi sıkmak, durumu daha da kötüleştirir. Hem cilde zarar verir hem de sivilcelerin artmasına neden olur. Güneş ışığı, aknenin iyileşmesini kolaylaştırır. Ancak uzun süre güneşte kalmak ciltte oluşabilecek lekeleri arttırır. Ayrıca terlemek, sivilcelerin artmasına neden olur. Akne lezyonlarını kapatmak için yoğun ve uygunsuz kozmetik ürünleri kullanmak derideki gözenekleri tıkayarak, hastalığın artmasına neden olabilir. Cildi çok fazla kurutansa bunlardan, temizleyicilerden uzak durmanız gerekir. Temizleyicilerin, cildin doğal ph'ına yakın olmasına dikkat edilmelidir. Çok fazla yıkamak var olan koruyucu bariyeri bozarak cilde zarar verir. Kesinlikle sivilceyi sıkmak, oynamak önerilmez. Sıkılan aknede iltihap yayılabilir, kızarıklık artabileceği gibi, iz kalma riski de artar. Bazı akne tiplerinde ancak doktor gözetiminde akne lezyonları boşaltılabilir" diye konuştu.
"TEDAVİYE BAŞLAMANIN EN İDEAL MEVSİMİ KIŞ"
Uzm. Dr. Karakoca, akne tedavisinde dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Aslında akne her mevsim tedavi edilebilir ancak tedavide kullandığımız ilaçların deride oluşturabileceği yan etkilerini ve oluşan reaksiyonların güneşle olumsuz etkileşimini göz önünde bulundurduğumuzda leke oluşumunu en aza indirmek amacıyla en uygun zaman güneş ışınlarının az olduğu kış mevsimidir. Akne tedavisinde haricen kullanılan kremler içinde bulunan retinoik asit, benzoil peroksit, azelaik asit, salisilik asit, tetrasiklin gibi maddeler yüzde kızarıklık ve güneş hassasiyeti yapabileceğinden yaz aylarında kullanılması genellikle önerilmez. Eğer kullanılırsa ciltte lekelenmelere neden olabilir. Akne tedavisinde etkili olan ve ağızdan alınan bazı antibiyotikler ve A vitamini ilaçları da güneşe karşı hassasiyeti artırır. Ayrıca bu ilaçlar cildin kurumasına neden olur. Bu durumu önlemek için önerilen kremlerin yaz aylarında kullanılması hastalar için konforlu değildir. Çünkü yaz aylarında terleme ile bu kremlerin etkisi kısa zamanda geçer."
"DERMATOLOJİ UZMANINA BAŞVURUN"
Akne tedavisinde çok sayıda kullanılan ilaç var olduğunu belirten Başaran, "Hafif şiddetli akne için tedavide topikal ilaçlar öncelikle tercih edilirken topikal tedavinin yanıt vermediği durumlarda ağızdan ilaç (oral antibiyotik) tedavisi kullanılabilir. Bu tür ilaçlar sıklıkla topikal tedavi ile birlikte kullanıldığında daha iyi sonuç verir. Şiddetli akne sorunu yaşayan, cildi yağlı kişilere yaklaşık 30 yıldır izot retionin içerikli (A vitamini türevi) ağızdan bir ilaç verilir. edavi için uygulanan yüzeysel peeling daha çok hafif akne, siyah ve beyaz nokta tedavisinde ve ikincil olarak lekelerin tedavisinde tercih edilmektedir. Akne zamanında tedavi edilmediğinde iz bırakarak iyileşebilir. Tedaviye geç yanıt veren bir cilt hastalığı olduğundan düzenli ve sabırlı bir tedavi süreci gerektirir. Yapılan en temel yanlış ise tedavide geç kalınmasıdır. Sivilceler ilk görülmeye başladığında uygun tedavinin uygun zamanda verilmesi için dermatoloji uzmanına başvurmak gerekir" uyarısında bulundu.