Ankara Tabip Odasından yapılan açıklama şu şekilde;
Bir süre önce, kamu otoritesi tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, bilimsel komisyon kararı, uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatımızın hükümleri dikkate alınarak; her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılması yasaklandı.
Yine alınan kararlar çerçevesinde; daha önce bu işlerde çalışıp da, sağlık durumları hakkında güncel kayıt bulunmayan işçilerin en yakın sağlık kurum ve kuruluşlarında değerlendirileceği ihtiyacı olanların tedavilerine süratle başlanacağı ifade edildi.
Bu karar çalışma yaşamımız için önemli bir başlangıç idi ancak sonrasında atılması gereken adımlar atılmamıştır. Sayısı belirsiz tanı almış ya da alamadan ölmüş onca yurttaşımızla ilgili silikozis sıklığının yakın gelecekte artma olasılığının önüne geçilmesi adına yapılması gerekenlerin vakit geçirmeden yapılmasını talep ediyoruz.
Bu önemli karardan sonra, her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılması sebebiyle oluşacak silikozis hastalığının meslek dışı bir etkilenmeyle gerçekleşmesi söz konusu olmadığından, bu tanıyı alan herkesin meslek hastası olduğu kabul edilmelidir. Bugün varlığını kanıtlamanın çoğunlukla olanaksız olduğu “merdiven altı atölyeler” olarak tabir edilen işyerlerinde çalışılanlar için de tanzim ve tedavi süreci işletilmelidir.
Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi’nin bu gelişme sonrasında yaptığı açıklamalar ışığında ifade edilecek olursa;
- Mülki amirler ve yerel yönetimler, bölgelerindeki kaçak işyerlerini en kısa sürede tespit edip kapatmalıdır.
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bugüne kadar bu işte kayıt dışı çalışmış ve mağdur olmuş binlerce işçinin sosyal güvenlik haklarını geriye dönük sağlamalıdır.
- Adalet Bakanlığı, mağdur işçilerin yargı harçlarından muaf olması için “adli müzaheret” kararı çıkarmalıdır.
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuda sorumluluğu olan kamu görevlileri hakkında davaların yürüyebilmesi için, adli soruşturmalara izin vermelidir.
ANKARA TABİP ODASI
YÖNETİM KURULU
