Sosyal güvenlik uygulamalarında ikincil mevzuat çok önemli. Kanunla genel ilkeler belirlenirken, yönetmelik, tebliğ ve genelgelerle uygulamanın detayları netleştiriliyor. Bu yüzden bilhassa genelgeler hem SGK birimleri hem de işverenler tarafından dikkatle takip ediliyor. Bu kapsamda SGK’nın son olarak yayımladığı bir genelge (2015/22) var ki hakikaten şaka gibi.
Meslek hastalığı bildirimi
5510 Sayılı Kanun’a göre işverenler, işçinin meslek hastalığına yakalandığını öğrenmelerini takip eden üç gün içerisinde SGK’ya bildirimde bulunacaklar. Aksi halde, 2 bin 466 lira ila 4 bin 932 lira arasında değişen tutarlarda idari para cezası ödemek durumundalar. Ayrıca gecikme sebebiyle SGK’nın işçiye yaptığı yardımlar da işverenden tahsil ediliyor.
Genelge ne diyor?
SGK, yasada yer alan bu bildirim görevinin nasıl yerine getirileceğini son genelgede açıklamış. Genelgede aynen şöyle diyor:
“İşveren tarafından yapılacak meslek hastalığı bildirimlerinde; sigortalının, öncelikle Kurum Sağlık Kurulu tarafından çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu tespit edilecektir. Daha sonra dosyanın gönderildiği sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından işverene tebligat gönderilerek, işverenden tespit edilen meslek hastalığının kurumumuza bildirilmesi istenilecektir. Bu bildirimin, tebligatın tebellüğ edildiği tarihten itibaren üç iş günü içerisinde kuruma yapılıp yapılmadığı hususu tespit edilecektir.”
Yani genelge ile SGK diyor ki:
► Önce ben SGK olarak işverene işçinin meslek hastalığına yakalandığını haber vereceğim.
► Benim verdiğim haberi ve bilgiyi işveren 3 gün içerisinde tekrar bana yani SGK’ya bildirecek.
► Eğer benim verdiğim bilgiyi tekrar bana 3 gün içerisinde bildirmezse, 2 bin 466 ila 4 bin 932 lira arasında ceza keseceğim.
Evet, SGK aynen böyle diyor ve bu genelge şu an SGK’nın internet sitesinde resmen yayımlanmış durumda. Genelge bu haliyle, sadece sosyal güvenlik mevzuatı değil, kamu yönetimi literatürü açısından da incelenmeye değer. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa devlet, “ey vatandaşım, ben sana bir belge göndereceğim, sen üç gün sonra bu belgeyi tekrar bana yollamazsan sana ceza keserim” demiş oldu. Yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum.
2008 öncesinde başlayan sigorta geçerli
Soru: Sadettin Bey, ben 2003 yılında bir şirkette çalışmaya başladım. Daha sonra 2006 yılında bu limited şirkete ortak oldum. Fakat şirkette SSK’lı olarak sigortam devam etti. Şimdilerde duyduğum kadarıyla kendi şirketinden sigortalı olmak yasak deniliyor. Bu durumda benim SSK’lı çalışmalarım iptal mi olacak? Nasıl bir yol izlemeliyim? Kudret M.
Cevap: Değerli okurum, 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren düzenleme gereği bir limited şirkette hem ortak hem de sigortalı (4/a) olunamıyor. Bu durumda kişi 4/b’li yani Bağ-Kurlu sayılıyor. Fakat 1 Ekim 2008’den önce aynı şirkette hem ortak hem de SSK’lı olan kişilerin sigortalılığı geçerli sayılıyor. Bu kişilerin sigortalılığında bir kesinti olmadığı sürece, 4/a kapsamında çalışmaları geçerlidir. Dolayısıyla siz de 1 Ekim 2008 öncesinde SSK’lı (4/a) başladığınızdan, kendi şirketinizden SSK’lı olarak devam edebilirsiniz.