Özel hastanelerin, getireceği ek maliyet ve tek bir firmadan alım yapılması nedeniyle itiraz ettiği sistemden beklenti ise büyük. Edinilen bilgilere göre, sistemin devreye girmesiyle birlikte özel hastanelere aktarılacak kaynakta yüzde 10'luk bir tasarruf öngörülüyor. Buna göre özel hastanelere aktarılan 6 milyar TL'lik kaynaktan 600 milyon TL’lik tasarruf yapılması bekleniyor. Sistemin özellikle Doğu ve Güneydoğu ’da suiistimalleri engellemesi hedeflenirken, "Güneydoğu’da sağlık sektörü çok gelişti. Sadece Batman'da 7 tane 5 yıldızlı otel ayarında hastane var. Bu iyi bir şey. Ama bölgede suiistimaller de var" ifadeleri kullanılıyor.
Hastaneye giden hastayı avuç içinden tanıyacak olan sistem, 1 Nisan itibariyle tüm Türkiye'de uygulamaya geçecek. SGK ve Çalışma Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamalarda, bu tarihte bir değişiklik yapılmayacağını açıklamıştı. Özel hastaneler sistemle ilgili olarak tek bir firmanın seçilmiş olması ve bir cihazın en fazla 3 branşa hizmet vermesi nedeniyle maliyetin çok yüksek olmasından duydukları rahatsızlığı dile getiriyor. Sistemle ilgili olarak sadece Fujitsu firmasının seçilmesi konusunda ise bu konuda en gelişmiş teknolojinin bu firmada olduğu ve başka firmaların talip olması durumunda piyasanın onlara da açılabileceği ifade ediliyor.
'Avuç içi en güveniliri'
Özel hastaneler, 'avuç içi' yerine 'parmak izinden tanıma' sisteminin daha az maliyet getireceğini belirtiyor. Ancak SGK yetkililerine göre, insanların avuç içi taklit edilemiyor. Bu nedenle avuç içi sistemi, parmak izi uygulamasından daha güvenillir bulunuyor. Sistemin kurulmasından sonra ise, özel hastanelere aktarılan kaynakta en az yüzde 10’luk, bir başka deyişle 600 milyon TL’lik tasarruf öngörülüyor. 600 milyon TL’lik tasarrufun sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından da önemli olduğu vurgulanıyor.