Hastalardan alınan muayene ücretlerinde yapılan artışların ardından sevk zinciri uygulaması yeniden getiriliyor. Daha önce kaldırılan sevk zinciri kademeli olarak yeniden uygulamaya konulacak.
İlk olarak Kasım ayından itibaren Bayburt, Isparta, Gümüşhane ve Denizli'de hastalar aile hekimliğine gitmeden hastanelere gidemeyecek. Bu dört ilin ardından aile hekimliğinin bulunduğu 23 şehirde 2009'dan sonra sevk zinciri devreye girecek. Tedavi ve muayenede sevk zincirinin sağlık harcamalarındaki artışı engelleyeceğine dikkat çeken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, birinci basamak sağlık kuruluşlarında yığılma olmaması için aile hekimliği ve sağlık ocaklarının imkanlarının arttırılacağını söyledi.
Sosyal Güvenlik Reformu ve sağlıktaki yeni dönemle ilgili basın toplantısı yapan Bakan Çelik, 1 Ekim tarihinde yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Gelişmiş ülkelerde ayaktan tedavilerin yüzde 85'nin birinci basamak sağlık kuruluşlarında yapıldığını belirten Çelik, Türkiye'de birinci basamakta tedavi olan ayaktan hasta oranının yüzde 60'larda kaldığına işaret etti. Getirilen sevk zinciri düzenlemesiyle hafif rahatsızlıkların hastanelere gitmeden aile hekimliği ve sağlık ocaklarında tedavi edileceğini kaydeden Çelik, "Uygulama sayesinde 3 milyar YTL tasarruf olmasını bekliyoruz." dedi.
1 Ekim'den itibaren 18 yaş altındakiler, yeşilkartlılar ile yaşlı ve özürlüler olmak üzere 30 milyon vatandaşın sağlık hizmetlerini devletin bedava karşıladığını dile getiren Çelik, Türkiye nüfusunun yarısına yapılan karşılıksız hizmetin finansman boyutunun düşünülmesi gerektiğini söyledi. Çelik, sevk zinciriyle bunu karşılayacakları bilgisini verdi. Sevk zincirinin üniversite ve eğitim araştırma hastanelerindeki yığılmayı da ortadan kaldıracağını savunan Çelik, vatandaşa nitelikli sağlık hizmeti sunma imkanına kavuşacaklarını aktardı. 23 ildeki aile hekimlerinin başına 3 bin 400 hasta düştüğünü ifade eden Çelik, sağlık ocakları ve aile hekimliğinde yaşanabilecek yığılmaların ise Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacak personel ve cihaz takviyesiyle önleneceğini belirtti. Bakan, 3 ile 10 YTL arasında değişen muayene ücretleri katkı payı uygulamasının eczanelerce tahsilinin süreceğine işaret etti.
Fark kısıtlaması 'özellerin' hasta sayısını patlattı
Bakan Çelik, 1 Temmuz 2008'de yürürlüğe giren özel hastaneler ve tıp merkezlerindeki fark sınırlamasının vatandaşı özellere yönlendirdiğini, "Kamudan özele bir ayda 250 bin hasta geçişi oldu." sözüyle ortaya koydu. Özel hastanelerde tedavi karşılığında alınan yüzde 30 fark ücretinin devam ettireceklerini söyleyen Çelik, bu şekilde anlaşmayan özel hastane sayısının ise 20 olduğunu söyledi. Çelik branş anlaşmalarıyla özellerle masaya oturacakları bilgisini verdi.
Sağlık harcamalarını önlemek için özel hastanelere yönelik denetimlerin süreceğini kaydeden Çelik, 2-3 hastane için suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti. 222 ayrı kalemde MR ve tomografi tetkiklerinin gereksiz yere tekrarlanmasını önleyeceklerini söyleyen Çelik, 1-6 ay sınırlaması getireceklerini başka bir hastanede çekilen görüntünün diğer hastanedeki doktor tarafından kullanılacağını ifade etti. Sezaryen ve katarak ameliyatlarına sınırlama getirdiklerine vurgu yapan Çelik, "650 YTL olan sezaryen doğum paket fiyatını 450 YTL'ye indirdik. 250 YTL olan normal doğum ücretlerini ise 400 YTL'ye çıkardık. Yüzde 60'lara varan sezaryen oranlarını düşürüp normal doğumu özendirmek için." diye konuştu. 686 YTL olan katarak ameliyat fiyatını ise 350'ye düşürdüklerini söyledi.
23.3 milyar YTL'lik prim borcunun yapılandırıldığını söyleyen Bakan, 5 milyar 12 milyon YTL tahsil edildiğini ay sonuna kadar tahsilatın 6 milyar YTL'ye ulaşacağını vurguladı. Çelik, borcunu ödemeyenleri takibe alacaklarını hatırlattı. Kayıtdışı istihdamla mücadele amacıyla 10 ve üzeri işçi çalıştıranların işçi maaşlarını 1 Ocak 2009'dan itibaren bankaya yatıracağını dile getiren Çelik, bu işyerlerinin oranın toplam işyerleri içinde yüzde 75 olduğunu söyledi. Söz konusu uygulamaları özel hayata müdahale şeklinde yorumlayanları eleştiren Çelik, "Sulandırarak kamuoyuna takdim etmek kimseye yakışmıyor. Kayıt dışılığa yönelik bilgilerin kurumlarımız arasında paylaşmak zorundayız." dedi.
Doğum yapan anneye borçlanma imkanı
Bakan Çelik, erkeklere tanınan askerlik borçlanmasına benzer çalışan annelere doğum borçlanması kolaylığı getirdiklerini söyledi. Buna göre 2 çocuk sahibi olan anne çalışmadığı 4 yılı borçlanabilecek. Sigortasında oluşacak açıkları taksit imkanıyla doldurabilecek. Bu uygulamadan 1 Ekim öncesinde doğum yapan anneler de yararlanabilecek.
Soruları yanıtlayan Bakan Çelik, Anayasa Mahkemesi'nin reformu iptal edip etmeyeceği yünündeki soruya "Ben ciddi bir sorun çıkacağı kanaatinde değilim." yanıtını verdi. İşsizlik fonunda biriken kaynağın küresel krize karşı Türkiye'deki işsizliğin azaltılmasında kullanılıp kullanılmayacağı sorusuna da fonun başka amaçlarla kullanılamayacağını belirterek cevap verdi. Çelik, kaynağın işsizlerin eğitimi ve maaş verilmesi için kullanılacağı bilgisini verdi.