ANDAÇ HONGUR - Türkiye'de hasta ve danışanların internetteki aramalarına ilişkin araştırmaya göre, internet kullanıcıları en fazla "cilt hastalıkları"nı arıyor.
Sağlık araştırması yapan kullanıcılarla sağlık profesyoneli, doktor ve uzmanları bir araya getiren Doktor Takvimi internet sitesi, 2017 yılındaki 46 milyon oturumunu inceleyerek hasta ve danışanların internetteki aramalarına ilişkin araştırma yaptı.
Araştırma sonuçlarına göre internet, sağlık araştırması yaparken ilk başvurulan kaynak oluyor. Her iki kişiden birinin kendisini "internet kullanıcısı" olarak tanımladığı Türkiye'de, sağlık araştırması yapan internet kullanıcılarının sayısı da oldukça fazla.
Cilt hastalıkları, Türkiye genelinde en çok aranan hastalıklar arasında birinci sırada yer alıyor. Cilt hastalıklarını, alerji ve hemoroid takip ediyor. Hastalıkların aranma oranları yüzde 3,97, yüzde 2,59 ve yüzde 2,47 şeklinde sıralanıyor.
Dermatoloji branşında yapılan aramalar "ben" ve "cilt lekeleri" özelinde yüzde 7,7'lik bir dilim ile başı çekerken, kadın hastalıkları ve doğum branşında "riskli gebelik" ve "vajinismus"la ilgili yapılan aramalar genel veride yüzde 3,18'lik bir paya sahip.
Soru sorulan hastalıklarla aranan hastalıklar arasında çok büyük bir farklılık görülmezken, "riskli gebelik", "çocuk hastalıkları" ve "vajnismus" gibi kadın ve çocuk sağlığını ilgilendiren konular daha fazla soruluyor.
- Şeker hastalığı, hemen hemen her şehirde ilk 10 arasında
İnternet kullanıcılarının en fazla aradığı hastalıklar arasında yer alan şeker hastalığı, en fazla aranan ilk 3 hastalık içinde olmasa da hemen hemen her şehirde ilk 10 arasında bulunuyor. Hastalığın Türkiye'de bölge ayırmaksızın yaygın bir şekilde görülmesinin, bunun en temel sebeplerinden biri olduğu tahmin ediliyor.
Konu "kanser" hastalığına geldiğinde durum biraz daha farklılaşıyor. Çok ciddi bir rahatsızlık olduğu için arama ve bilgi alma aşamasında, teşhis konulana kadar kimse kendisine "kanser" gibi bir rahatsızlığı konduramıyor. Bu da aramalara, "çok fazla kanser araması olmaması" şeklinde yansıyor. En çok aranan 30 hastalık içinde herhangi bir kanser araması görülmüyor. Teşhis konulduktan sonra ise hastalar genellikle hekimlerle diyalog kurup, sorularını direkt olarak onlara soruyor.
- Kadınlar daha aktif
Kadınlar yüzde 59,5'lik oranla erkeklere göre sağlık aramalarında ve bu aramaları yaparken teknoloji kullanımında daha aktif. Yaş aralıklarına bakıldığında 25-34 yaş grubunun yüzde 43,2'lik oranla en aktif grubu oluşturduğu görülüyor. Bu yaş aralığını yüzde 24'lük oranla 35-44 yaş aralığı takip ediyor. Bu iki yaş grubunda en çok arama yapanlar yine kadınlar.
En çok aranan hastalık ve belirtilerin ilk 10'una bakıldığında bu cinsiyet kırılımı görülebiliyor.
- Karadeniz Bölgesi'nde alerji ve alerjik astım çok aranan hastalıklar
En çok aranan hastalıklar Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere üç büyük il üzerinden ele alındığında ilk 5'te "cilt hastalıkları", "bel fıtığı", "çocuk ortopedisi hastalıkları", "hemoroid" ve "şeker hastalığı" yer alıyor.
Geçen yıl Ankara'da "riskli gebelik", İstanbul'da "iltihaplı romatizma" ve İzmir'de en fazla "konuşma bozuklukları" arandı. Bölgesel bazda ise İç Anadolu Bölgesi'nde en fazla "cilt hastalıkları", Karadeniz Bölgesi'nde "alerji" ve "alerjik astım" istisnasız tüm illerde en çok aranan hastalık konumundaydı.
- "Her ülkede stres ve depresyonla ilgili aramalar benzer sıklıklarda"
Doktor Takvimi Üst Yöneticisi (CEO) Cem Yücelten, arama eğilimlerinin, yaş, coğrafya, cinsiyet, şehir gibi değişkenlere göre şekillendiğine işaret ederek, hasta ve danışanların internet aramalarını yeni bir bilgiye ulaşmak veya bir hekime, uzmana danışarak bir sonraki adımlarına karar vermek adına yaptığını belirtti.
Polonya, İspanya, İtalya, Meksika ve Brezilya'da merkez ofisleri bulunan DocPlanner'ın Türkiye ayağı konumunda bulunduklarını dile getiren Yücelten, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hizmet verdiğimiz her ülkedeki hasta ve danışanlarının davranışlarında kendilerine ve kültürlerine özgü farklılıklar görebildiğimiz gibi benzer aramaların yapıldığını, benzer soruların sorulduğu durumları da görebiliyoruz. Örneğin hizmet verdiğimiz her ülkede stres ve depresyonla ilgili aramalar benzer sıklıklarda yapılıyor ve yine hizmet verdiğimiz her ülkenin büyük şehirlerinde bu aramaların daha çok yapıldığını görüyoruz. Dermatoloji ile ilgili problemlerin de hizmet verdiğimiz hemen hemen her ülkede benzer sıklıklarda arandığını ve soru olarak sorulduğunu gözlemliyoruz. Farklılıklara gelecek olursak, ülkemizde kadın hastalıkları ve doğum branşıyla ilgili aramalar ve sorular diğer ülkelere göre daha sık gelmekte. Gelen soruların türüne baktığımız zaman bunun temel sebebinin ülkemizde cinselliğin ve kadın sağlığıyla ilgili bazı konuların halen birer tabu olarak gözükmesi olduğunu söyleyebiliriz."