İnternetin nimetlerinden faydalanan Robert Lustig isimli ABD’li bir hekim, geçen sene Youtube’dan, pek çok insanın dikkatini çekecek bir video yayımladı. Konuşmasında şekerin zehirden farklı olmadığını belirten Lustig, hazır tatlılarda kullanılan şeker şuruplarının, asitli meşrubatların ve işlenmiş gıdaların insan sağlığına büyük zarar verdiğini söylüyordu. Ve açıkçası video altı yorumlar da Lustig’e hak verir yöndeydi.
Ne var ki, ilki viral olarak yüz binlere ulaşan bilim adamının ikinci videosu tartışmaların fitilini ateşleyecekti. Lustig şekerin zararlarını tane tane anlatırken, sözlerine şeker satışınının tıpkı alkol ve tütün gibi kısıtlamaya tabi tutulmasını ekleyince tepki gecikmedi: Hadi ordan!
Tehlike buzdolabında mı?
Bu öneriyi ilginç savlarla pekiştiren doktora göre asitli içecek fiyatları ikiye katlanmalıydı. Eğer içinde bol miktarda şeker bulunduran kolanın fiyatı artarsa, çocuklar onları bu kadar kolay satın alamayacaktı. Bir diğer öneride ise şekerci dükkânlarının öğleden sonra kapatılması gerektiği yer alıyordu. Dolayısıyla abur cubura susayan öğrenciler, okul çıkışı soluğu bu dükkânlarda almayacaktı. Sonra reklamlar kısıtlanacak, kota sınırı getirilecek vesaire vesaire…
Peki hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen şeker, garip kurallarla kısıtlanması gereken bir madde mi? Değilse de, en azından dendiği gibi tehlikeli mi? Her yıl 35 milyon insanın kalp ve metabolizmadan kaynaklanan rahatsızlıklar yüzünden ölmesini göz önünde bulundurursak, bilim insanları ‘Evet, tehlikeli’ diyor. Gerçek şu ki, İngiltere’deki Bristol ve Bangor üniversitelerinde yapılan ayrı ayrı araştırmalara göre, günde iki şekerli içecek tüketmek, insanın daha şekerli yiyecek ve içecek tüketmesine neden oluyor. Yani insanın şeker yedikçe yiyesi geliyor, haliyle vücuttaki doyum oranı azalıyor, bu da bağımlılığa neden oluyor. Aynı araştırmanın devamında bağımlılığın vardığı sonuç da şöyle: Tüketilen bu madde, kan şekeri dengesini bozuyor, yol açtığı değişiklikler vücuttaki enerji seviyesini ve hormon düzeyini altüst ediyor. Bunun yanında damar duvarlarının aşınması ve kalp rahatsızlıklarına zemin hazırlaması da cabası.
Şekerin suç dosyası
Nobel Ödüllü Otto Warburg’a göre şeker kanser hücrelerinin en büyük besleyicisi. Kandaki şeker oranı düştüğü vakit, kanser tedavileri yüzde 50 oranda daha etkili oluyor.
Şeker, enfeksiyonlara karşı vücudun savunma sistemini zayıflatan bir madde. Bağışıklık sistemini birebir etkileyen şeker, mikrobik hastalıklara davetiye de çıkarıyor.
Şeker, mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin seviyesini yükseltiyor. Kötü olan ise fazla seratoninin kan damarlarını daraltması.
Obezitenin nedenleri altında şeker yatıyor. Aşırı şişmanlığa neden olabilen şeker, koroner kalp hastalıklarına sebep olabiliyor.
Şeker, karaciğer hücrelerinin bölünmesine yol açarken, karaciğerin boyutunda genişleme olabilir. Yağ miktarı artabilir ve patolojik değişimlere sebep olabilir.
Peki, şekerin bu zararlarından kaçınmak için ne yapmalı? Ağzının tadına düşkün olanlar, lezzetin şeker gibi tatlandırıcılardan geçtiğinin farkında. Fakat sağlık söz konusu olduğunda uzmanların sunduğu ara yola kulak vermekte fayda var. Vücudun ‘hazır şekere’ ihtiyacının olmadığını savunan Robert Lustig, şeker yerine bal ve meyve gibi doğal kaynakların ‘sınırlı’ şekilde tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü şekerin hammaddesi olan kamışlar kimyasal katkılarla rafine işlemine uğruyor, yapaylaşan ve hatta genetiği değiştirilen organizmalardan elde edilen şeker de doğallığını kaybederek mutfağımıza giriyor.
Doğal ve yapay çatışması
Kısaca ‘kararında’ tüketilen şeker sırtımıza bıçağı saplamayı beklemiyor. Uzak durulması gereken, birtakım işlemlerle karbon yapısı değiştirilen ve enzimatik hidroliz yöntemiyle nişastadan üretilen şeker. Bu tip maddelerin tüketimi sonucunda vücudun tanımlayamadığı ve dolayısıyla karaciğerin işleyemediği enzimler ortaya çıkıyor. Bu enzimleri bünye hazmedemiyor, yakamıyor ve sonunda vücutta yağ olarak depoluyor. İşlemin uzun vadede yan etkisi ise bilindiği gibi obetize.
Karaciğerin sentez yapabilmesi ve beyin hücrelerinin beslenebilmesi için şekere muhtaç olduğunu belirten uzmanlar, bu ihtiyacın meyvelerden alınması gerektiğini söylüyor. Kullanabileceğimiz bir diğer alternatif ise bal. Ancak beş kavanozu 100 liradan satılan çakmalardan değil, halis muhlis olanından tüketmek gerek. Zira doğal balın içinde sakaroz, früktoz gibi doğal şekerler bulunuyor. Fabrikasyon ürünlerden ise kaçınmak gerekiyor. Çünkü içinde Lustig’in ‘zehir’ diye haykırdığı yapay tatlandırıcılar var. Nişastanın kimyasallarla parçalanmasından elde edilen glikoz, özellikle kan ve damarlar için olumsuz etki gösteriyor. Tüketildikten sonra hızlıca kana karışan glikoz, koyu ve bal kıvamında olduğu için fabrika ürünü bala ekleniyor. Dünyada şekerden kaynaklı hastalıklardan ölenlerin sayısı, bulaşıcı hastalıklardan ölenlerin sayısından fazla. Her dört kişiden birini etkileyen bu madde, bağışıklık sistemini zayıflatmasıyla pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor. Markette elimizi attığımız pek çok ürünün işlenmiş şekerden yapıldığını düşündüğümüzde ise şekerin insan sağlığına etkisi ağzımızdaki gibi tatlı olmuyor.
Şeker değil, işlenmiş şeker zehir
Doç. Dr. Ahmet Erdoğan (Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı):
Ayrıntısına hiç girmeden şekere zehir demek ona biraz haksızlık olur.
Çünkü vücudumuz, işlevini başarıyla yerine getirmek için bir miktar şekere ihtiyaç duyar. Ancak şeker saf enerji kaynağı olduğundan, protein, vitamin ve minerallerin yoksunluğunda bünyeye herhangi bir enerji sağlamaz. Dolayısıyla yağa dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu açıdan zararlı diyebiliriz. Bunun dışında şekerin elde edilmesiyle ilgili oluşabilecek birtakım sıkıntılar söz konusu olabilir. En basitinden früktoz dediğimiz, meyvelerden elde edilen şeker formunu ele alalım. Früktozu doğal yollardan ve kısıtlı bir miktarda tükettiğimizde olumsuz bir sonuçla karşılaşmayız. Ancak günümüzde endüstriyel gıdaların içinde yazan früktozlar meyveden değil, doğrudan mısırdan elde ediliyor. Pek çok gıda ürününde kullanılan mısır şurubu, aynı zamanda kronik hastalıkları da salgına dönüştürüyor, bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bununla yetinmiyor, kalp ve damar rahatsızlıklarına da neden oluyor. Hatta geçen sene Fransa ve Hollanda, pek çok gıdada mısır şurubunun kullanılmasını yasakladı. Şu an piyasada bizlere şekerleme diye sunulan ürünler, kola ve diğer meşrubatlar, hatta sağlıklı diye içtiğimiz meyve sularının içinde bile bu işlenmiş şeker bulunuyor. Bu madde vücuda girdiğinde, karaciğer salgıları tarafından parçalanamıyor. Vücuda yağ olarak yerleşiyor. Bilindiği gibi damarlardaki yağlanma tıkanıklıklara, kalp rahatsızlıklarına ve hatta kalp krizine sebep olabilir. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda da işlenmiş şeker içeren ürünleri tüketmek zehir içmekle eşdeğer denebilir.
Şeker aslında bir zehir mi?
Şekerden kaynaklı hastalıklardan ölenlerin sayısı bulaşıcı hastalıklardan ölenlerden fazla.
Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak:
Bu haber toplam 4566 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Yapay zeka destekli "sağlıklı yaşam programları" sağlık takibini kolaylaştırıyorBiruni Teknopark Genel Müdürü Sezgin Erzan: "Giyilebilir cihazlar ve anketlerle kişinin stres seviyesi, kalp ritmi değişiklikleri, duygu durumları gibi veriler izlenir ve bu da ruh sağlığı için öneriler sunmaya yardımcı olur"
Sivrihisar'da, sağlık yaşama yürüyüşle dikkati çektilerSivrihisar ilçesinde 14 Kasım Dünya Diyabet Günü ve 2024 yılı fiziksel aktivite etkinlik programı kapsamında yürüyüş gerçekleştirildi.
Erzincan'da 60 yaş üstü bireylere "Tazelenme Üniversitesi" ile eğitim fırsatıErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü işbirliğinde 60 yaş üstü bireylere "60+ Tazelenme Üniversitesi" projesi ile eğitim imkanı sunuluyor.
Kırşehir'de üniversite öğrencilerine "Sağlıklı Yaşam" eğitimi verildiKırşehir Ahi Evran Üniversitesi'ndeki (KAEÜ) öğrencilere "Sağlıklı Yaşam" eğitimi verildi.
- 16:06 - Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde Yapılan Düzenlemeler Hakkında Duyuru 2024/50
- 15:53 - Şile'de 51 öğrenci gıda zehirlenmesi sebebiyle hastaneye kaldırıldı
- 15:33 - Özbekistan, Afganistan'a insani yardım için "sağlık treni" gönderdi
- 14:13 - Milli Eğitim Bakanlığı, Balıkesir'deki okul servisi kazasına ilişkin müfettiş görevlendirdi
- 13:53 - Sakarya'da uluslararası doktorlara girişimsel radyolojiyle ameliyatsız tedavi eğitimi verildi
- 13:13 - Kırşehir'de ölü bulunan hamile kadının kurtarılan bebeği Ankara'daki hastaneye sevk edildi
- 12:28 - Türk Böbrek Vakfından organ nakli olanlara "pestisit" uyarısı
- 12:23 - Sağlık Bakanı Memişoğlu, Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı:
- 11:58 - Sağlık Bakanlığından Balıkesir'deki okul servisi kazasına ilişkin açıklama:
- 11:38 - Sağlık Bakanlığı, Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası'na ilişkin boş kadroları yayımladı
- 11:23 - Dünyada sağlık, uzay, teknoloji gibi alanlarda keşifler ve buluşlar, 2024'te ufuk açtı
- 11:13 - Demans ve Alzheimer hastaları için hazırlanan projeye AB'den 5 milyon lira hibe
- 11:13 - İl Sağlık Müdürü Güner, İstanbul'daki üst solunum yolu vakalarını değerlendirdi:
- 11:13 - Gebe okulu, kadınları doğuma ve anneliğe hazırlanıyor
- 11:13 - "Kaliteli uyku" için gün içinde su tüketimini artırın önerisi
- 11:08 - SEDDK Başkanı Menteş 2024 yılını değerlendirdi, gelecek yıla ilişkin hedefleri paylaştı:
- 11:03 - Dünyada 2024 böyle geçti: Temmuz-ağustos-eylül
- 11:03 - Dünyada 2024 böyle geçti: Ocak-şubat-mart
- 10:53 - Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Rus sağlık kuruluşu MONIKI heyetini ağırladı
- 10:08 - Medipol'den pankreas ve tümör tedavisinde modern ve etkili yöntemler
- 19:28 - Öğretmenlerin mazerete bağlı yer değiştirme başvuru duyurusu yayımlandı
- 18:28 - Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, safra kesesinden operasyon geçirdi
- 18:28 - İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi açıldı
- 18:13 - İsrail'in Gazze'de Kemal Advan Hastanesi önüne patlayıcı bıraktığı görüntüler ortaya çıktı
- 18:08 - Gelibolu'da köy ilkokulunda öğrencilere sağlıklı beslenme eğitimi verildi
- 18:03 - AB'den, Nijerya'daki "acil insani krize" 1 milyon avro destek
- 17:38 - Diyanet İşleri Başkanlığından Sağlık Personeli Sınavı'na ilişkin açıklama:
- 17:13 - Samsun’da Atatürk’ün şifa bulduğu kaplıca yenileniyor
- 17:08 - Muğla'daki helikopter kazasında ölen doktor ve sağlık personelinin cenazesi Antalya'da defnedildi
- 16:48 - Beyşehir'de "En iyi narkotik polisi, anne konulu" seminer düzenlendi
- 16:43 - Kırklareli Valisi Turan, İğneada Aile Sağlığı Merkezi açılışına katıldı
- 16:13 - Beyşehir'de üniversite öğrencilerine AIDS hastalığı anlatıldı
- 15:48 - TİKA, Kazakistan’da engelliler için sosyal ve yaşamsal uyum merkezi kurdu
- 14:48 - Tokat'ta "Fermuar sistemi ile yaşama yol ver" projesi kapsamında 63 kişiye eğitim verildi
- 13:53 - Samsun'da tırla çarpışan ambulansın şoförünün yaralandığı kaza güvenlik kamerasında
- 13:23 - Sudan Sağlık Bakanı İbrahim: “Çatışmalar, sağlık sisteminin çökmesine neden oldu”
- 11:33 - Sağlık çalışanları günlük hayatta karşılaştıkları olayları sahneye taşıdı
- 11:33 - Boyner'in "Askıda İyilik" projesi sürüyor
- 11:08 - Ön çapraz bağ yırtığını teşhis edebilen yapay zeka destekli yazılım geliştirdiler
- 11:08 - Yeni yılın "uğurlu çiçeği" kokinanın zorlu serüveni
- Pandemi Hastaneleri konulu duyuru
- Elektif İşlemlerin Ertelenmesi ve Diğer Alınacak Tedbirler konulu duyuru
- 3 Mart 2020 Değişiklik Tebliğleri İşlenmiş Güncel 2013 SUT (SGK)
- Sağlık Uygulama Tebliği EK-2/C değişen maddeler ve fiyat ve artış oranları-03.03.2020
- Sağlık Uygulama Tebliği EK-2/B değişen maddeler ve fiyat ve artış oranları-03.03.2020
- Sağlık personeli dinlenme odalarında düzenleme yapılması hakkında duyuru
- Ve burası da bir devlet hastanesi
- 14 soruda Koronavirüs hakkında kendinizi test edin...
- Gilaburu meyvesi kanserden koruyor
- Endonezya’daki deprem: Ölü sayısı bin 203'e yükseldi
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim