• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 3 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 13 °C
  • İzmir 10 °C

Saldırganlığının önüne geçmenize yarayacak öneri

Saldırganlığının önüne geçmenize yarayacak öneri
Eğer son günlerde çocuğunuz olur olmaz her şeye sinirlenmeye ve şiddet içerikli davranışlar sergilemeye başladıysa,..

Eğer son günlerde çocuğunuz olur olmaz her şeye sinirlenmeye ve şiddet içerikli davranışlar sergilemeye başladıysa, bir an önce tedbir almanızda fayda var. İşe, olumlu davranışlarınızla ona model olarak başlayabilirsiniz

Hiç uykunuzdan başınıza vurulan bir oyuncak araba, kumanda veya benzeri sert bir cisimle uyandırıldığınız oldu mu? Çocuğunuzun size ve çevresine karşı şiddet içerikli davranışları karşısında ona 'saldırgan' etiketi yapıştırmadan önce, Bebeğim ve Biz dergisinin önerilerini okuyun. Psikolojik Danışman Alev Köymen, saldırganlığın doğuştan getirilen bir dürtü olduğunu söylüyor: "Başlangıçta, içinden gelen saldırganlığı bütün çıplaklığı ve yalınlığıyla dışa vuran çocuk, zamanla öfkesini ve saldırgan davranışlarını engellemeyi öğrenir. 2-3 yaş döneminde, çocuğun yaşantısındaki değişimlerde ve oyunlarda normal kabul edilebilir. Fakat eğer sürekliliği varsa ve yoğun yaşanıyorsa, o zaman yardım alınması gereken boyutta demektir."

DUYGUSAL BOŞALIM MI?
Köymen'e göre çocuğun oyunlarında gösterdiği saldırgan davranışları, oyuncak bebekleri dövmesi, oyuncakları kırması, savaş oyunları oynaması nadiren oluyorsa ve süreklilik arz etmiyorsa duygusal boşalımı sağlaması açısından sağlıklı da olabilir. Bazı çocuklar davranışlarıyla saldırganlıklarını açıkça sergilerler. Kendisiyle yaşıt arkadaşlarına ya da çevresindeki diğer insanlara vurur, tekme atar, bir şeyler fırlatır ve etrafındakilere zarar verir. Bazı saldırgan çocuklar ise insanlara zarar vermez ancak düşmanca oyunlar oynayarak, oyuncakları kırarak saldırganlığını ortaya çıkarır. Köymen, saldırganlığın önüne geçmeniz için uygulamanız gereken yolları şöyle anlatıyor:

ÖRNEK OLUN
Anne-baba çocuğa olumlu davranışlarıyla model olmalı. Ayrıca öfkeli olmadığı ya da zor bir durumla baş edebildiği anlarda çocuğun bu davranışını tanımlayarak ödüllendirmeli.

SEÇİM ŞANSI VERİN
Çocuğun anne-babasıyla karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan olumlu bir ilişki kurması desteklenmeli. Ayrıca çocuğa seçme olanağı vererek gereksinimlerini çekinmeden söyleyebileceği bir ortam yaratılmalı.

TOLERANS YOK!
Saldırgan davranışlara tolerans gösterilmemeli. Çocuğun istekleri bu tip davranışları sonucunda yerine getiriliyorsa, çocuk isteklerini elde etmek için saldırganlığı araç olarak görmeye başlar.

SONUÇLARINI GÖRSÜN
Çocuğa bu tür davranışlarının dezavantajları gösterilmeli. Saldırgan davranışları ile isteklerini elde edemeyeceğini, istediği şeyleri kaybettiğini görmesi sağlanmalı ve sonuçlarını yaşamalı.

AĞIR CEZALAR VERMEYİN
Saldırgan davranışları cezalandırılmaktan kaçınılmalı. Ceza (özellikle fiziksel şiddet içeren cezalar) çocukta düşmanca duygu geliştirir.

BEN DİLİNİ KULLANIN
Saldırgan davranışlar ortaya çıktığında yetişkinler sakin davranmalı, anormal duygusal tepkiler yerine ben dilini kullanmalı. Örneğin; "Böyle davrandığın için çok üzüldüm" demeli. Çocuk gergin ve sinirliyken onunla tartışmamalı, sakinleşmesini beklemeli, davranışı ile ilgili daha sonra konuşulmalı.

SORUMLULUK ALSIN
Çocuğa çeşitli sorumluluklar verilmeli, başarabileceği kadarıyla birçok şeyi başlatıp bitirmesi sağlanmalı. Çocuk başarma duygusunu yaşamalı. Aile içi disiplin uygulamalarında ve ev kurallarında tutarlı olunmalı.

YANLIŞ MODEL ALMASIN
Çocuğun televizyon ya da diğer kitle iletişim araçlarında şiddet ve saldırganlık içeren görüntüleri izlemesi engellenmeli. Bunları model almasına izin verilmemeli.

ENERJİSİNİ BOŞALTSIN
Çocukların içlerindeki enerjiyi boşaltabilecekleri ya da saldırganlıklarını yöneltebilecekleri uygun ortamlar hazırlanmalı. Parkta koşma, spor yapma, oyuncak tahtalara çivi takma gibi. Çocuk bu tür davranışların öğrenildiği ya da yapılmasının normal karşılandığı ortamlardan uzak tutulmalı.



Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3007 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim