Prof. Dr. Hikmet Boyacıoğlu, halkın sahurda tam tahıllı ekmekleri tercih etmeleri gerektiğini belirterek, ''Tam tahıllı ekmekler, daha yüksek doygunluk değerine sahip olduğundan, beyaz ekmekten daha çok lif, protein, vitamin ve mineral içeriyor'' dedi.
Boyacıoğlu, günlük beslenmede, büyüyüp gelişebilmek, sağlıklı ve verimli olarak yaşamı sürdürebilmek için besinlerde bulunan enerji ve besin maddelerini yeterli ve dengeli miktarlarda almak gerektiğini söyledi.
Dengesiz beslenme durumunda insanı birçok tehlikenin beklediğini ifade eden Boyacıoğlu, ''Kalp-damar hastalıkları, göğüs hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kanser riskinin artması, gut hastalığı ve ruhsal sorunlar söz konusu olurken, yetersiz beslenme durumunda ise zayıflık, kas ve kemik kaybı, atalet, yorgunluk, zihinsel işlevlerde aksamalar, vücut işlevlerinde aksamalar, adet düzensizliği, bunalım ve mikrobik hastalıklara dirençsizlik gibi sağlıklı olamama durumu ortaya çıkar'' dedi.
Ramazanda uzun saatler aç kalınacağına dikkate çeken Prof. Dr. Boyacıoğlu, normal hayatta beslenmeye sadece uyku halinde ara verildiğini ve kahvaltıda alınan besleyici gıdalar ile bu açlığa son verildiğini belirterek, şöyle devam etti:
''DOĞRU EKMEK NEDİR?''
Prof. Dr. Boyacıoğlu, doğru ekmek seçimi ile birçok sağlık sorunundan korunulabileceğini ifade ederek, ''doğru ekmeği'' şöyle tanımladı:
''Ham maddesinden üretimine, dağıtımından satışına her türlü şartı eksiksiz yerine getirerek, yüksek hijyen standartlarında hazırlanan ekmek, doğru ekmektir. Yüzyıllardır her medeniyet tarafından baş tacı edilmiş mucize tahıl buğdayın, tüm doğal zenginliği korunarak yapılan ekmektir. Lezzetli olduğu kadar, içeriğindeki vitamin ve mineraller sayesinde besleyici özelliğe sahip ekmektir.''
Ayrıca buğdayın kilo verdirici diyetlere de yardımcı olacağını savunan Boyacıoğlu, ''Buğday esaslı gıdalar, kilo verdirici diyetlerde genellikle kaçınılan ilk gıdalar olmaktadır ki gerçekte bunun böyle olmaması gerekir. Zira ekmek ve makarna gibi buğday esaslı gıdalar, yüksek kalori içeriğinde olmadıkları için aynı zamanda kilo vermeye çalışıldığında yardımcı da olabilir. Bu ürünlerin yarattığı doygunluk hissi gıda alımının kontrolünde yardımcı olabilir. Aynı zamanda kalori alımında sınırlanması önemli kilo kayıpları ile sonuçlanabilir'' dedi.
Prof. Dr. Boyacıoğlu, ekmeğin, Türk halkının kutsal saydığı, her öğünde mutlaka aranan bir temel gıda maddesi olduğunu belirtti.
Ekmeğe olan talebin, nüfus artışı ve hızlı kentleşmeye paralel olarak sürekli arttığını ve buna bağlı olarak da ekmekçilik sektörünün de büyüyüp, geliştiğini anlatan Boyacıoğlu, ''Ancak bu gelişme teknoloji ve kaliteden ziyade işletme sayısında artış şeklinde kendini göstermiştir. Bu yüzden rekabet ve denetim şartlarının sağlanamaması yüzünden halk, verdiği paranın karşılığı olan nitelik ve miktarda ekmek alamamıştır'' şeklinde konuştu.