Estetik ve Kozmetik Dermatoloji Derneği ve Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Dr. Yılmaz Turan: - "Kaçak ve ruhsatsız botoks ürünleriyle yapılan işlemler sonrasında enfeksiyon, felç, kalıcı yüz asimetrisi, alerjik reaksiyonlar ve hatta toksik zehirlenmeler gibi komplikasyonlar yaşanabiliyor"
Uluslararası Plastik Cerrahi Derneği Hasta Güvenliği Komitesi Üyesi Prof. Dr. Akın Yücel: - "Ülkemizde ruhsatlı üç botilinum toksin bulunmaktadır. Bunlar da sadece belirli ecza depoları tarafından yetkili hekimlere satılıyor. Merdiven altı uygulamalarda kullanılan ürünler ise genelde sahte ya da kaçak ürünler"
Estetik ve Kozmetik Dermatoloji Derneği ve Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Dr. Yılmaz Turan, AA'ya yaptığı açıklamada, botoksun "clostridium botulinum" adlı bakteriden elde edilen bir toksin olduğunu söyledi.
Turan, botoksun sinir iletiminin durması, sinirin ulaştığı organın işlevlerinin azalmasını ya da tamamen kaybolmasını sağladığını belirterek, "Botoks, estetik ve kozmetik amaçlarla, mimik kaslarının hareketleri ile ortaya çıkan yüzdeki kırışıklıkları azaltmak, oluşumunu engellemek ve aşırı terleyen bölgelerdeki terlemeyi azaltmak amacıyla, diş sıkmanın engellenmesinde ve kronik migren tedavisinde aktif olarak kullanılıyor." diye konuştu.
Botoksun, yanlış ellerde ve ruhsatsız ya da sahte ürünlerle uygulandığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğine dikkati çeken Turan, "Klinik gözlemlerimize göre, sahte botokslar alarm veriyor." dedi.
- Sağlığa tehdit
Sahte botoks ürünlerinin insan sağlığı üzerinde ölümcül sonuçlar doğurabileceğinin altını çizen Turan, "Son dönemde piyasada çok sayıda kaçak ve sahte ürün kullanıldığı öngörülmektedir. Bu kullanımın yüzde 30'un üzerinde olduğu tahmin edilmektedir." bilgisini verdi.
Yetkisiz kişilere bu yasal ve ruhsatlı ürünlerin satışının yasak olduğunu bildiren Turan, "merdiven altı" yerlerin yaptığı botoks işlemlerinin halk sağlığına büyük tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Turan, şöyle devam etti:
"Kaçak ve ruhsatsız botoks ürünleriyle yapılan işlemler sonrasında enfeksiyon, felç, kalıcı yüz asimetrisi, alerjik reaksiyonlar ve hatta toksik zehirlenmeler gibi komplikasyonlar yaşanabiliyor. Son dönemlerde özellikle bu kaçak ve sahte ürünlere bağlı toksin zehirlenmeleri sonucu yoğun bakıma hasta yatışlarında ciddi artışlar olduğu ve ölümle sonuçlanan vakalar bulunduğu bilinmektedir. Botoks uygulamaları, yalnızca yetkili hekimler tarafından ve Sağlık Bakanlığı onaylı ürünlerle yapılmalıdır. Daha ucuz fiyatlı diye bu ürünlerin kullanımından kaçınılmalıdır. Uygulama yaptırmak isteyen kişiler, mutlaka hekimine hangi ürünün kullanıldığını sormalı ve ürünü inceleyerek bakanlık onayı bulunup bulunmadığını kontrol etmelidir."
Bakanlık onayı olmayan, ruhsatsız ürünlerin hangi koşullarda üretildiğinin ve içeriklerinin belirsiz olduğunu anlatan Turan, piyasadaki sahte ve ruhsatsız ürünlerin genelde "İran, Çin, Kore, Hint, Mısır, Rus, Panama, Ukrayna botoksu" gibi isimlerle yer aldığını aktardı.
- "Güzellik salonu, kuaför, SPA gibi işletmelerin bu işlemi yapmaya yetkileri yoktur"
Uluslararası Plastik Cerrahi Derneği (ISAPS) Hasta Güvenliği Komitesi Üyesi Prof. Dr. Akın Yücel de Türkiye'de ruhsatlı ürünlerin belli olduğunu belirterek, "Ruhsatlı olan ürünler sadece belirli ecza depoları tarafından yetkili hekimlere satılıyor. Merdiven altı uygulamalarda kullanılan ürünler ise genelde sahte ya da kaçak ürünler. İran üzerinden Hindistan, Çin ya da Kore kaynaklı ürünler getiriliyor." dedi.
Sahte ürünlerin etken maddesinin yetersiz olması nedeniyle etkisinin kısa süreli ve az olabileceğini ifade eden Yücel, sözlerine şöyle devam etti:
"Ruhsatlı ürünlerde alerji gelişme olasılığı düşük. Ancak sahte ürünlerde alerjik reaksiyonlar kaşıntılı şişliklerden öldürücü anafilaktik şoka kadar gidebilir. Bu biraz da kişinin yatkınlığına bağlı. Ürün steril koşullarda hazırlanmadı ve soğuk zincir korunmadıysa içinde mikrop üreyebilir ve bu da ciddi enfeksiyonlara yol açabilir. Ruhsatsız uygulama alanı ruhsatsız ürün kullanımına davetiye çıkarır. İkinci nokta çok uygun fiyat var ise orada sahte, kaçak ürün kullanım ihtimali yüksektir.
İşlemin yapıldığı yer de hastane, klinik, muayenehane, tıp merkezi gibi işlem yapmaya yetkin bir mekan olmalıdır. Güzellik salonu, kuaför, SPA gibi işletmelerin bu işlemi yapmaya yetkileri yoktur. Ürünün sahte olup olmadığını hastanın anlaması oldukça zordur. Açılmamış paketi görmek ve son kullanma tarihini okumak faydalı olabilir ancak sahte ürünlerde genellikle orijinal flakon ve kutular kullanılıyor. En doğru yaklaşım, doğru ve güvenilir doktoru seçmek olacaktır."
- Sağlık Bakanlığından hekimlere mektup
Bu sorunlara dikkati çekmek üzere Sağlık Bakanlığı tarafından hekimlere mektup gönderildiğini belirten Yücel, "Mektupta, sahte ürünlerin orijinal ürün karekodlarını taklit edebildiği bilgisi verilerek, bu ürünlerin sadece yetkili ecza depoları aracılığıyla alınması gereğinin altı çizildi." dedi.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından da geçtiğimiz aylarda "Ülkemizde Ruhsatlandırılmamış 'Botulinum Toksini' Etkin Maddeli Ürünlerin Kullanılmaması Hakkında" konulu mektup hekimlere gönderildi.
Mektupta şu ifadeler kullanıldı:
"Son zamanlarda ülkemizde, ruhsatlı olan 'botulinum toksini' etkin maddesini içeren ilaçların sahtelerinin piyasada bulunduğu ve 'botulinum toksini' etkin maddesi içerdiği söylenen ruhsatlandırılmamış ürünlerin yasal tedarik zinciri dışındaki yollarla temin edildiği tespit edilmiştir.
Türkiye Farmakovijilans Merkezine ulaşan botulism vakalarında anlamlı bir artış mevcuttur. Sahte veya kaçak, ruhsatsız 'botulinum toksini' etkin maddesini içeren ürünlerin uygulanmasının hastaların sağlığı açısından telafisi zor ya da imkansız sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır. Bu ürünlerde impürite, steril olmama, içinde partikül bulundurma, kontaminasyon ve dozaj farklılığı riskleri bulunmaktadır. Bu nedenle hekimler ruhsatlı ilaçlar dışında başka ürünleri kullanmamalıdır. Ruhsatlı 'botulinum toksini' temini sadece ecza depoları, ticarethaneleri üzerinden sağlanmalıdır. Hekimler, ilgili ecza depoları, ticarethaneleri dışında başka bir firma, şahıs veya sosyal medya gibi kaynağı bilinmeyen kanallardan ürün alımı yapılmaması gerektiğinin bilincinde olmalıdır."