• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 4 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 9 °C
  • İzmir 9 °C

"Sahipsiz köpekler toplum sağlığı sorunu olmaya başladı"

"Sahipsiz köpekler toplum sağlığı sorunu olmaya başladı"
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, sokaklardaki sahipsiz köpeklerin kuduz olayında olduğu gibi bir toplum sağlığı sorunu olmaya başladığını belirtti.

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan: "Sahipsiz köpekler, ülkemizde artık gürültü yapmaları ya da korku kaynağı olmaları yönüyle değil de kuduz olayında olduğu gibi toplum için bir sağlık sorunu olmaya başlıyor"

"Büyükşehirlerde de risk mümkün, zira köpekler ormanlara atılmaya başlandı. Köpeğin buradaki yaban hayatıyla teması olduğunda ısırıkla insanlara kuduzu bulaştırabilir"

Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sokaklardaki sahipsiz köpeklerin giderek büyüyen bir sorun haline geldiğini, bu haliyle yapılan çalışmaların popülasyonun kontrol altına alınmasına yetmediğini söyledi.

Şu anda belediyeler aracılığıyla sahipsiz köpekler için kısırlaştırma, küpelenme ve sokağa bırakılma çalışmaları yapıldığını anlatan Arslan, şöyle devam etti:

"Ancak bu uygulamalar ülkenin veya bir şehrin her bölgesinde aynı oranda yapılamıyor. Örneğin İstanbul'da bazı bölgelerde düzenli ve kontrollü yapılabildiği halde bazı ilçelerde bu yürütülemiyor. Bunun birçok nedeni var ve giderek bu konu bir toplum sağlığı sorunu olmaya başladı. Yani sahipsiz köpekler, ülkemizde artık gürültü yapmaları ya da korku kaynağı olmaları yönüyle değil de, kuduz olayında olduğu gibi toplum için bir sağlık sorunu olmaya başlıyor."

Sahipsiz köpeklerin kısırlaştırılması yetkisinin yerel yönetimlere verildiğini ancak bu konuda yeterli destek verilmediğini dile getiren Arslan, bazı belediyelerde veteriner işleri müdürlüğünün bile olmadığını, bazılarının da bu işlere ciddi bütçe ayıramadığını belirtti.

- Mücadele yöntemi kısırlaştırma

Arslan, Türkiye'de bu sorunla mücadele yönteminin kısırlaşma olduğunu ve mevcut mevzuatla başka bir yolun bulunmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Farklı ülkelerde bu sorunu çözebilmek için farklı stratejiler uygulanmıştır. Örneğin Avrupa ülkelerinde ya da dünyanın başka ülkelerinde öncelikle sahiplendirilmeye çalışılıyor, belli bir süre beklendikten sonra uyutma yoluna gidiliyor. Bizde gerek kanunlar gerekse toplumsal değerler nedeniyle bu yöntem mümkün değil. O halde yapılacak tek şey var, çok ciddi bir şekilde popülasyon yönetimini doğru şekilde yapmak gerekiyor."

Popülasyon yönetimi konusunda yerel yönetimlere bütün imkanlar sağlansa bile sorunun çözümü için en az 5-10 yıllık bir planlama yapılması gerektiğine işaret eden Arslan, yerel yönetimlere bütün imkanlar sağlanmaması halinde ise sahipsiz köpeklerin sayısının yönetilebilir bir sayıya indirilmesinin mümkün görülmediğini kaydetti.

- Bitlis'teki kuduz vakası

Bitlis'teki kuduz vakasına da değinen Arslan, bir köpeğin ısırması sonucunda bir çocuğun hayatını kaybettiğini, bu olayda insan sağlığının söz konusu olduğunu vurguladı.

Kuduza bütün dünyada çok tehlikeli bir hastalık olarak bakıldığını ve hastalık için özel önlemler alındığına dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti:

"Sadece sokak hayvanlarıyla bulaştığı düşünülse de kuduz, yaban hayatından da bulaşabilir. Özellikle yaban hayatıyla temas halinde olan bölgeler daha risklidir. Örneğin Bitlis'teki bu vaka da yaban hayatı kökenli olabilir. Bu yönüyle büyükşehirlerde de risk mümkün, zira köpekler ormanlara atılmaya başlandı. Köpeğin buradaki yaban hayatıyla teması olduğunda, ısırıkla insanlara kuduzu bulaştırabilir. Kuduz doğrudan ısırıkla veya kuduz etkeninin içinde olduğu vücut sıvılarının bir yaradan insan vücuduna geçmesinden sonra hastalık bulaşabiliyor."

- "Kuduz aşılamayla yüzde 100 önlenebilen bir hastalıktır"

Arslan, kuduz hastalığının bulaştığı vücuttaki yerin tedavi açısından önemli olduğunu anlatarak, "Isırılma ayaklardan, bacaklardan ya da el gibi vücudun uç dokularında oluştuysa sinirler yoluyla beyne ulaşması uzun zaman almaktadır. Bu tip ısırıklarda, erken teşhis ve tedaviyle ölüm önlenebilir. Isırılmadan sonra birkaç haftada bile tedavi şansı olabilir. Kuduz ölümcüldür ancak aşılamayla yüzde yüz önlenebilen bir hastalıktır." dedi.

 

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 1220 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim