Sahte rapor, sahte emeklilik ve sahte sağlık karneleriyle yapılan yolsuzluklarda doktor, eczacı, ilaç şirketi, hasta zinciri bir türlü kırılamadı, çark hâlâ dönüyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) son bir ayda yaptığı denetimlerde, özel sağlık kuruluşlarına ödenen 39 milyon YTL'nin 16 milyonunun usulsüz olduğu tespit edildi. İncelemelerde özel ve kamu hastanelerinden gelen doğum faturalarının 10 kat fazla yazıldığı ortaya çıktı. Kurumun ödemesi gereken normal ve sezaryen doğum ücreti 252 bin YTL iken, hile yolu ile 2 milyon 520 bin yeni lira olarak tahsil edilmiş. Bunların içinde trajikomik örnekler de var. Bir hastane, aynı kadın adına bir yılda 10 kere doğum faturası düzenlemiş. Son olarak Ankara polisi, 'Protez' adı verilen operasyonla SGK'yı 100 milyon dolar zarara uğratan bir şebekeyi ortaya çıkarmıştı.
Sağlıktaki reformlarla hastaneye gitmek ve ilaç almak çile olmaktan çıktı. Nüfusun büyük bölümünü oluşturan SSK ve Bağ-Kurlular, artık sağlık hizmetlerine daha rahat ulaşabiliyor. Ancak bazı kötü niyetli kişi ya da kurumlar, vatandaşın işini kolaylaştıran reformları suistimal ediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) son bir ayda yaptığı denetimlerde, özel sağlık kuruluşlarına ödenen 39 milyon YTL'nin 16 milyonunun usulsüz olduğu tespit edildi. İncelemelerde özel ve kamu hastanelerinden gelen doğum faturalarının da 10 kat fazla yazıldığı ortaya çıktı. Kurumun ödemesi gereken normal ve sezaryen doğum ücreti 252 bin YTL iken fazla yazım sebebiyle 2 milyon 520 bin YTL ödendi. Bunların içinde trajikomik örnekler de var. Bir hastane, aynı kadın adına bir yılda 10 kere doğum faturası düzenlemiş. Yine SGK'nın tespitlerine göre enjeksiyon ücreti olarak kuruma gönderilen 1 milyon 818 bin YTL'lik faturanın 955 bin yeni lirasının aslında olmayan işlemler için kesildiği anlaşıldı. Bir başka hastane de 119 bin YTL tutması gereken kalp-damar yolu açılması işlemi için kuruma tam 437 bin yeni liralık fatura gönderdi.
SGK, 2007 yılında toplam 19,9 milyar YTL sağlık harcaması yaptı. Bu rakam 2008 yılının ilk 5 ayında ise 10,4 milyar YTL'yi buldu. Böyle giderse yıl sonunda harcama 25 milyar YTL'ye bulaşacak. Bu da sağlık giderlerinin bir yılda yüzde 25 artması anlamına geliyor. Çalışma Bakanı Faruk Çelik de bu artışı 'olağandışı' sözüyle nitelerken, bundan sonra faturaların daha dikkatli incelenmesi talimatı vermişti. Uzmanlar ise hızla artan sağlık giderlerinin devlet bütçesini, dolayısıyla da ekonomiyi sarsabileceğini belirtiyor.
Polisiye tedbirlere rağmen sağlıktaki yolsuzluk çarkı dönmeye devam ediyor. Son olarak Ankara polisi, 'Protez' adı verilen bir operasyonla SGK'yı 100 milyon dolar zarara uğratan bir şebekeyi ortaya çıkarmıştı. Sahte rapor, sahte emeklilik ve sahte sağlık karneleriyle yapılan yolsuzluklarda doktor, eczacı, ilaç şirketi, hasta zinciri bir türlü kırılamıyor. SGK, suistimallerin önüne geçebilmek için 16 ilde saha denetimine çıktı. Sağlık alanındaki usulsüzlüklere örnekler veren SGK Başkanı Fatih Acar, "Günde 1 adet damar yolu açılabilecekken 3-4 kere yapılmış gösterilerek bunların faturalarının kurumdan alındığını tespit ettik. Bu örneklerin sayısı oldukça fazla." diyor. Özel hastane, eczane ve ilaç firmalarını uyaran Acar, "Suistimallerin içerisinde olmayın. Sağlıkta yeni açılımlara gittiğimiz kadar, suistimalleri önleme konusunda da kesin kararlıyız. Sözleşmelerin iptali de dahil olmak üzere usulsüzlük yapanlara müsamaha gösterilmeyecek." ifadelerini kullanıyor.
'İstismarcının sözleşmesi iptal edilsin'
Abartılı fatura bildirimleri yüzünden bütün bir sektörün töhmet altında kaldığını düşünen özel hastane ve tıp merkezleri de SGK'dan şikâyetçi. Kurumun, yolsuzluk ve usulsüzlük yapan özel sağlık kuruluşlarıyla sözleşme iptaline gitmesini isteyen sektör temsilcileri, 'sahte fatura düzenleyen kuruluşlara bir uyarı yazısı dahi gönderilmiyor' görüşünde birleşiyor. Tüm Sağlık Kuruluşları Derneği (TÜMSAD) Başkanı Ahmet Karataş, "SGK'ya her gittiğimizde bürokratlar usulsüzlük yapılıyor diyor, ama bir işlem yapan yok. Devlet bu kurumlara en azından bir uyarı yazısı göndersin. Asıl yapılması gereken, sözleşme iptalidir." diye konuşuyor. Karataş, hastanelerde en çok yapılan usulsüzlükleri de şöyle aktarıyor: "Grip olarak gelen hasta bütün polikliniklere gönderiliyor. Hatta çoğu zaman göndermeden hastanın formları doldurulup fatura hazırlanıyor."
Sahte belge veren doktorun mal varlığı dudak uçuklatıyor
SSK'lı hastaları sahte belgeyle malulen emekli ettikleri iddiasıyla 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen 19 doktorun mal varlığı takibe alındı. İçlerinden uzman doktor N.A.'nın mal varlığı dudak uçuklatır cinsten. Ankara'da 2'si villa olmak üzere 4 evi bulunan doktorun, Muğla'da 100 bin dolarlık dairesi ve Antalya'da 100 bin dolarlık arsası tespit edildi. İki ayrı banka hesabında 212 bin doları bulunan N.A.'nın ayrıca iki arabasının bulunduğu, çalıştığı kurum tarafından mahkemeye sunuldu.
Özel hastaneler MR'ı abarttı devletin parası tetkike gitti
Hastanelerde doktorların her beli ağrıyana teşhis koymak için MR ya da tomografi istemesi faturayı kabartan en önemli etkenlerden. 2007 yılında devlet hastanelerinde poliklinik hastalarının yüzde 0,6'sına MR çekildi. Özel sektörde bu oran 3 kattan fazla. Bilgisayarlı tomografi oranlarında da durum hiç farklı değil. Devlet hastanelerinde poliklinik hastalarının yüzde 1,2'sinin bilgisayarlı tomografi tetkiki yapılırken, özel hastane ve tıp merkezlerinde bu oran yüzde 2,4 oldu.
Karne kiralayan şebekeler yüksek tutarlı ilaç yazıyor
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı bir raporda, tedavi edici özelliği bulunmayan sahte ilaçların, sahte kutu ve kupürlerle ambalajlanarak piyasa sürüldüğü belirtiliyor. İlaç mümessillerine verilen promosyonların da yolsuzluk ve usulsüzlüğü teşvik ettiği ifade edilirken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sağlık karnelerinin kiralanarak bol bol pahalı ilaç yazıldığı aktarılıyor. Emniyet Müdürlüğü'nün raporuna göre ilaç firmaları hekim başına 10 bin YTL promosyon harcaması yapıyor.