Bilindiği üzere hekim ile hasta arasındaki ilişkinin temeli güvendir. Bu güvenin korunabilmesi için hasta sırrının korunması gerektiği yüzyılların birikimiyle evrensel norm haline gelmiştir. Bu konuda uluslararası sözleşmeler bulunduğu gibi Avrupa Birliği kurallarında da hasta haklarının özel bir yeri vardır. Ülkemizde de öteden beri hasta sırrı hukuksal kurallar ile korunmakta ve etik değerler arasında önemli yer tutmaktadır.
663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kişisel veri niteliğindeki bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri toplamak, işlemek ve paylaşmak hususunda Sağlık Bakanlığı’na yetki verilmiş ise de söz konusu KHK’nın 47. Maddesinin önemli bir kısmı Anayasa Mahkemesinin 2011/150 E. sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
15 Mayıs 2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş olan ‘Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 8. Maddesinin (h) bendinin (3) nolu alt bendinde, 663 sayılı KHK’nın 47. maddesinin iptal edilen fıkralarının aynen yasalaştırılması tasarlanmıştır.
3 Nisan 2013 tarihinde Ankara’da Birliğimiz tarafından sır saklama ve kişisel verilerin korunması ile ilgili olarak hukuksal birikimin ortaya konulduğu ve Sağlık Bakanlığı’nın bu alanda yapmak istediği uygulamanın değerlendirildiği; konunun uzmanı olan akademisyenlerin katkı ve katılımlarıyla bir toplantı düzenlemiş ve toplantıda yapılan konuşmalar bir kitap haline getirilmiştir.
Söz konusu yayın konunun önemi ve güncelliği gözetilerek, başta Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere tüm Bakanlıklar ve milletvekilleri ile diğer sağlık meslek örgütlerine gönderilmiştir.
TDB Eğitim Dizisi-18 / Sağlıkta Sır Saklama ve Veri Paylaşımı (2013) için tıklayınız...