Sağlık Bakanlığı, “hastanelerde kalitesiz ithal sarf malzemeleri kullanıldığı” iddialarının doğru olmadığını duyurdu. Sağlık Bakanlığı’dan yapılan açıklamada, “Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumumuzca 2012 yılında 400 adet, 2013 yılında 307 adet gerçek ve tüzel kişiye ihalelere katılma konusunda yasaklama kararı uygulanmıştır” denildi.
Kamu Hastaneleri Birlikleri Genel Sekreterliklerinin, kendilerine bağlı sağlık tesislerinin her türlü mal ve hizmet alımları ile yapım işlerini topluca yapabileceği gibi her bir sağlık tesisinin yöneticisine yetki devri yaparak da bu alımları sağlık tesisi bazında yapabildiği ifade edilen açıklamada şöyle denildi: “Genel sekreterliklerimiz bu yetkilerini; kaynakların etkili ve verimli kullanılması, ihtiyaçların doğru tespit edilmesi, sağlık tesislerinde atıl kapasitenin ve gereksiz stok maliyetlerine neden oluşmaması amacıyla kullanmaktadırlar. Ayrıca bu yetkilerini kullanırken sağlık hizmet sunumunda aksaklıklara neden olunmadan toplu alımlardan kaynaklanacak kayda değer fiyat avantajlarının olup olmadığını da analiz etmektedir.”
Şartnamelerde teknik özelliklere yer verilmiyor
Bakanlığa bağlı kurumlarda ortalama stok seviyesinin 60 gün olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kamu Hastaneleri Kurumumuzda tıbbi amaçlı üretilen ve piyasaya arz edilen bütün ürünlerin satın alımlarında UBB Barkodu (Ulusal Bilgi Bankasına kayıt yaptırması) bulunması zorunluluğu vardır. Bir ürünün UBB Barkodu alabilmesi için CE kalite belgesi (Conformite Europeene ) bulunmalıdır. Buna rağmen kalitesiz ürünlerin tespit edilmesi durumunda; Piyasa Gözetimi Denetimi kapsamında Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna ürün incelemesi için gönderilmektedir. Kamu alımlarında, Bakanlığımıza bağlı Kamu Hastaneleri Birlikleri ve bağlı sağlık tesisleri ihtiyaç duydukları mal ve hizmet alımları ile yapım işleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve bu kanunlara dayanılarak hazırlanan ikincil mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılmaktadır. Sağlık hizmeti sunumunda ihtiyaç duyulan tıbbi sarf malzemeler ve tıbbi cihazlar ürünü kullanan veya kullanacak uzmanların (doktor, eczacı vb.) katkılarıyla hazırlanan teknik şartnameler doğrultusunda temin edilmektedir. Bu şartnamelerde teknik özelliklere ve tanımlamalara yer verilmektedir. ‘Belli bir marka, model, patent, menşei, kaynak veya ürün belirtilemez ve belirli bir marka veya modele yönelik özellik ve tanımlamalara yer verilmeyecektir’ şeklinde yer alan hükme göre hazırlanmaktadır. Yapılan ihaleler sonucunda, yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda hazırlanan teknik şartnamelere uygun ürünü ve ekonomik açıdan en avantajlı teklifi veren firmalardan ürünler alınmaktadır.”
Bakanlığın alım süreçlerine ilişkin bilgi verilen açıklamada şöyle denildi: “Bağlı sağlık tesislerimizin 4734 sayılı Kanunun 22’nci maddesinin (f) bendinde; ‘Özelliğinden ve belli süre içinde kullanılma zorunluluğundan dolayı stoklanması ekonomik olmayan veya acil durumlarda kullanılacak olan ilaç, aşı, serum, anti-serum, kan ve kan ürünleri ile ortez, protez gibi uygulama esnasında hastaya göre belirlenebilen ve hastaya özgü tıbbî sarf malzemeleri, test ve tetkik sarf malzemeleri alımları’ şeklinde yer alan hüküm doğrultusunda ihtiyaç duydukları tıbbi malzemeleri hızlı bir şekilde temin etmeleri de mümkün olmaktadır.”
‘İhtiyaç duyulan ürünlerin yerli üretim olmasını önemsiyoruz’
Açıklamada, “Bakanlığımız başta ilaç ve tıbbi cihaz olmak üzere sağlık hizmeti sunumunda ihtiyaç duyulan tüm ürünlerin yerli üretim olmasını önemsemektedir. Yerli ürüne fiyat avantajı uygulaması, Kamu İhale Kanunu’nda 19.02.2014 tarihinde yapılan son değişiklikle artık ihalelerde zorunlu hale getirilmiştir. Kamu Hastaneleri Kurumumuz da alım politikalarını bu düzenlemeye uygun olarak yürütmektedir” denildi.