• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Ankara 10 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 17 °C

Sağlıklı bir yaşam için kaliteli uyuyun

Sağlıklı bir yaşam için kaliteli uyuyun
Uyku pasif bir süreç gibi görünse de farklı dinamikler taşıyan, yaşam için zorunlu bir zaman dilimi. Beden biyolojik ve psikolojik olarak dinleniyor, dokular onarılıyor, hormonların sentezlenmesiyle belleğin yapılandırılması sağlanıyor.

Farklı nedenlerle uykunun bozulması hem geceye hem de gündüze ait şikayetlere ve çeşitli sağlık problemlerine neden oluyor. Horlama, uykuda nefes durmaları, uyuyamama gibi uyku bozukluklarına ait birçok belirti toplumda ‘normal’ kabul ediliyor. Uyku bozuklukları hem bireysel hem de toplumsal sonuç noktaları açısından oldukça önemli. Bu nedenle söz konusu rahatsızlık ihmal edilmemeli. Anadolu Sağlık Merkezi Uyku Laboratuvarı Sorumlusu Nöroloji Uzmanı Dr. Ferda Korkmaz Özkanoğlu, uyku bozuklukları tanı ve tedavi yolları hakkında bilgi verdi. 

Son dönemlerde üzerinde durulan bir konuyu, uyku hijyenini anlatır mısınız?
Uyku hijyeni kısaca, uykunun ihtiyaçlarına saygı gösterme olarak tanımlanabilir. Temel kural ise aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmak. Uyku süresinin kaydırılması ya da azaltılması en sık yapılan hatalar arasında yer alıyor. Uyku hijyeninde dikkat edilmesi gereken bir diğer sorun da, yatak odaları. Yatak odalarının basit ve sadece uykuya hizmet etmek için tasarlanmış olması, içinde televizyon, kitap (eğlence), bilgisayar (iş) ya da kurutulan çamaşırlar olmaması gerekiyor. Ayrıca oda sıcaklığı da önemli rol oynuyor. Uyuyabilmemiz için vücut ısımızın yarım derece kadar düşmesi, yani vücudun ısı kaybetmesi gerekiyor. Bu nedenle yatak odalarının serin olması öneriliyor. Uykuya dalabilmek ve uykuyu sürdürmek için yatak odamızın karanlık olması da bir başka gereklilik. Akşamları yapılan spor, adrenalin seviyemizi yükselterek uykuya dalmamızı zorlaştırabilir. Bu nedenle sporu günün daha erken saatlerinde yapmayı tercih etmek gerekiyor. Uyumak üzere yatıldığında günün muhasebesini ya da ertesi günün planını yapmak da uykuya engel olabiliyor. 

En çok hangi uyku sorunlarıyla karşılaşılıyor?
Şimdiye dek 81 tane uyku hastalığı tanımlandı. En çok görülen uyku bozukluğu insomnia yani uykusuzluk. Uykusuzluğun en büyük nedeni, uyku hijyeninin bozulması ve bunun kemikleşmiş hale gelmesi. Uyku apne sendromu da, yine çok önemli olan sorunlardan biri. Bu çok sık görülen, sosyal boyutu da olan ve üzerinde önemle durulması, multidisipliner yaklaşılması gereken bir konu olarak dikkat çekiyor. Toplumda yüzde 2-4 oranında görülen uyku apne sendromuna, diyabet kadar sık rastlanıyor. 

Uyku apne sendromu nedir?
Normal şartlarda kişiler uyanıkken solunumunu istediği gibi düzenleyebiliyor. Ancak uykuda bu kontrol otomatik olarak gerçekleşiyor. Gırtlağımızdan gelen hava akciğerlere doluyor, körük gibi çalışan göğüs kafesi havayı emiyor ve dışarı veriyor. Tıkayıcı tipte uyku apne sendromunda ise gırtlak tıkanmaya başladığı için hasta horluyor. Öyle bir noktaya geliyor ki, gırtlak tamamen tıkanıyor ve göğüs kafesi daha çok açılarak havayı emmeye çalışıyor. Bunu başarırsa gırtlak açılıyor. Ancak kişi 10 saniyeden daha uzun süre nefes alamıyorsa apne olarak tanımlanıyor. Uyku apne sendromunda ise bu durum gece boyu defalarca tekrarlıyor. 

Hangi belirtilerle ortaya çıkıyor ve ne tür sonuçlara yol açıyor?
Uyku apnesi olan kişiler genellikle, sabah yataktan çok zor kalkmaktan, gün içi uykululuk halinden, gece baş, boyun ve göğüs bölgesinin terlemesinden, gece tuvalete kalkmaktan yakınıyorlar. Bu kişilerin uykusunu gözleyenler, hastanın horladığından ve zaman zaman da nefesinin durduğundan söz ediyorlar. Hastaların sıklıkla gastroözafagial reflüsü oluyor; ayrıca şişmanlık, insülin direnci ya da diyabet, hipertansiyon, iskemik kalp hastalıkları, ritim bozukluklarından bir ya da birkaçı da bu hastalarda bulunabiliyor. 

Tanısı nasıl konuyor?
Tanı için kişiler uyku laboratuvarında polisomnografi testine tabi tutuluyor. Bu testle beyin dalgaları, göz hareketleri, horlama, nefes alma çabası, oksijen miktarı, kalp atışları, bacak hareketleri, yatış pozisyonu video monitorizasyonu bilgisayara kaydediliyor. Bu kayıtlardan uyku evreleri, solunum olayları, bacak hareketleri, uluslararası kriterlere göre skorlanıyor. Kimi zaman hastaların sadece sırtüstü yatarken sorunu olduğunu görüyoruz. Bu durumlarda hastayı uykusu bozulunca yan yatar halde tutacak aparatlar kullanıyoruz. Çoğu zaman kişinin zayıflaması da tedavi için önemli bir adım. 

Tedavi yöntemleri neler?
Temel tedavi CPAP (Continious Positive Airway Pressure) denilen ve devamlı hava üfleyen cihazlarla oluyor. Cihaz odadan havayı alıyor, hortum ve maske yardımıyla kişiye veriyor. Kişiye göre belirlenen basınçta hava üfleyerek gırtlağın açık kalmasını sağlıyor. Hastalar ilk günden itibaren kaliteli bir uykunun sonuçlarını görüyor. Bu cihazı düzgün kullananların tansiyon, kan şekeri, obezite gibi problemlerinin de kontrol altına alındığı gözleniyor. Bazen de kulak burun boğaz, genel cerrahi, ortodonti gibi branşlardan yardım almak gerekiyor.
YARIN: Uyku laboratuvarında neler oluyor?

‘Hayatı tehdit eden bir hastalık’
Uyku apnesi sendorumunun tanısı ve tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım önem taşıyor. Nöroloji, göğüs hastalıkları ve kulak burun boğaz uzmanları birlikte çalışıyor. Çünkü hastalık horlama, terleme, yorgunluk ve konsantrasyon bozukluğu gibi farklı belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, “Erişkinlerde horlama oranı yüzde 30’a kadar çıkıyor. Ancak her horlayan da uyku apnesi sendromuna yakalanmış olmuyor. Horlamaların yüzde 1-5 arası, apne sendromundan kaynaklanıyor” diye bilgi veriyor.

Uyku apnesi sendromunun hayatı tehdit eden bir hastalık olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Tahaoğlu, solunum durmasının uykuda kalp krizi nedeniyle ölüme yol açtığını belirtiyor. Solunumun 10 saniyeden daha uzun süre durması halinde ‘apne’ tanımı aldığını söyleyen Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, “Apnenin sayısı da önem taşıyor. Buna apne indeksi deniyor. Eğer solunum durması beşten az oluyorsa, bu bir sorun değil; 15 ila 30 kez solunum durması hafif uyku apne sendromunu gösteriyor, ancak 30’dan fazlası hastalığın şiddetli olduğunun işareti oluyor” diyor. Hastalığın bilimsel çevrelerce 1973’ten bu yana tanımlandığını dile getiren Doç. Dr. Tahaoğlu, uyku apne sendromunun daha çok şişman, geniş boyunlu, alkol ve uyuşturucu alan kişiler ile kalp yetmezliği olanlarda görüldüğünü söylüyor. Bu nedenle hekime başvuran kişilerin şikayetleri ayrıntılı olarak dinlenip uyku testi yapılmasının ardından tedavi planlanıyor

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2885 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim