• BIST 9420.42
  • Altın 2828.714
  • Dolar 34.3437
  • Euro 36.3635
  • Ankara 6 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Bursa 13 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 15 °C

Sağlıklı beslenme diyabetin sistem tutulumunu önlüyor

Sağlıklı beslenme diyabetin sistem tutulumunu önlüyor
"Diyabet riski yaşla birlikte arttığından ötürü 40 yaşından sonra düzenli aralıklarla diyabet taraması yapılmalıdır"

Medicana Kadıköy Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Esra Nur Ademoğlu Dilekçi:  "Diyabet yaşam boyu süren, kronik bir metabolik hastalıktır. Sağlıklı beslenmenin öğrenilmesi ve sürdürülmesi, egzersiz ve kilo kontrolü, sağlık kontrollerinin düzenli bir şekilde yapılması diyabetin istenmeyen sistem tutulumlarının önlenmesi açısından büyük önem taşıyor"

Medicana Kadıköy Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Esra Nur Ademoğlu Dilekçi, diyabetin yaşam boyu süren, kronik bir metabolik hastalık olduğunu belirterek, "Sağlıklı beslenmenin öğrenilmesi ve sürdürülmesi, egzersiz ve kilo kontrolü, sağlık kontrollerinin düzenli bir şekilde yapılması diyabetin istenmeyen sistem tutulumlarının önlenmesi açısından büyük önem taşıyor." ifadesini kullandı.

Medicana Kadıköy Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dilekçi, diyabet hastalığının, kan şekeri yüksekliği ile karakterize, insülin eksikliği ya da insülin etkisindeki yetersizlik sonucu ortaya çıkan, vücudun temel taşı olan hücrelerin karbonhidrat, yağ ve proteinlerden yeterince yararlanamadığı, yaşam boyu süren, tüm sistemleri tutabilen bir metabolizma bozukluk olduğunu belirtti.

Dilekçi hastalığa ilişkin şunları kaydetti:

"Kan şekerinde ani yükselmelerle birlikte koma tablolarına yol açabileceği gibi uzun dönemde kalp, böbrekler, göz ve beyin damarlarını ve sinir sistemini tutarak çeşitli problemlere de yol açabilmektedir. Bu nedenle diyabetin tanınması ve doğru şekilde tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, gece idrar çıkma diyabetin en sık görülen belirtilerinden olup ayaklarda yanma ve uyuşma, hissizlik, iyileşmeyen yaralar, bakteri ve mantar enfeksiyonları, bulanık görme, açıklanamayan kilo kaybı, kaşıntı gibi belirtiler de görülebilir."

Diyabetin geniş bir sınıflaması olmakla beraber en sık görülen tiplerinin tip 1 diyabet, tip 2 diyabet ve gebelik diyabeti olduğunu ifade eden Dilekçi, bunların arasında en sık görülen diyabetin tip 2 diyabeti olduğunu bildirdi.

Tip 2 diyabetinin genellikle 30 yaşından sonra başladığına dikkati çeken Dilekçi, "Ancak son yıllarda obezitenin artışı ile birlikte çocukluk veya adolesan çağlarında ortaya çıkan tip 2 diyabet olguları da görülebilmektedir. Ailede başka bireylerde de çoğunlukla diyabet öyküsü vardır. Hastalar genellikle obez veya fazla kiloludur. Tip 1 diyabet çoğunlukla 30 yaştan önce başlayıp pankreas hücrelerinde bağışıklık sistemindeki probleme bağlı yıkımın olduğu, mutlak insülin eksikliğinin görüldüğü bir diyabet çeşididir. Gestasyonel diyabet olarak tanımlanan gebelik diyabeti ise gebeliğin 24. haftası ve sonrasında ortaya çıkan, insülin direncine bağlı diyabet formudur." ifadelerini kullandı.

"Diyabet riski yaşla birlikte artıyor"

Esra Nur Ademoğlu Dilekçi, diyabet riskinin yaşla birlikte arttığından ötürü 40 yaşından sonra düzenli aralıklarla diyabet taraması yapılması gerektiğine dikkati çekerek, bunun dışında hafif kilolu ve obez olan bireylerin herhangi bir diyabet semptomu olmasa bile daha genç yaşlardan itibaren ve daha sık olarak diyabet yönünden araştırılmasının önemini vurguladı.

Dilekçi, birinci ve ikinci derece yakınlarında diyabet öyküsü bulunan kişilerin, doğum tartısı 4,5 kg veya üzerinde olan bebek doğuran veya gebelik şekeri öyküsü olan kadınların, hipertansif bireylerin, polikistik over sendromu olan kadınların, koroner kalp hastalığı ile beyin damarlarında tıkanıklık olan kişilerin, sedanter yaşam süren veya fizik aktivitesi düşük olan kişilerin, şizofreni hastaları ve uzun süreli steroid kullanan hastaların diyabet açısından risk grubunda bulunduğunu belirtti.

Dilekçi, diyabet hastalarına şu tavsiyelerde bulundu:

"Fiziksel aktivitenin arttırılması, egzersiz ve beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesini kapsayan yaşam tarzı değişiklikleri diyabet tedavisinin temel komponentidir. Yaşam tarzı değişiklikleri dışında diyabet tedavisinde insülin tedavisi, ağızdan alınan anti diyabetik ilaçlar, gereğinde insülin dışı enjektabl ajanlar da kullanılabilmektedir. Tip 1 diyabet tedavisi insülinler ile yapılmaktadır. Tedavide kısa, orta veya uzun etkili insülin preparatları kullanılır. Tip 2 diyabetli hastalarda ağızdan kullanılabilen pek çok anti diyabetik ilaç bulunmaktadır. Gereken hastalarda insülin, insülin dışı enjektabl ajanlar veya enjektabl ajanlar ve insülin ile birlikte oral antidiyabetik ajanlar kombine olarak kullanılabilmektedir. Gebelik diyabetinde ise kan şekeri kontrolü için öncelikle diyet ve egzersiz önerilmekte, diyet ve egzersizin yeterli olmadığı durumlarda insülin tedavisi başlanmalıdır."

Dilekçi, diyabetin yaşam boyu süren kronik bir metabolik hastalık olduğunu belirterek, "Sağlıklı beslenmenin öğrenilmesi ve sürdürülmesi, egzersiz ve kilo kontrolü, sağlık kontrollerinin düzenli bir şekilde yapılması diyabetin istenmeyen sistem tutulumlarının önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 1199 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim