Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "2023 hedeflerine ulaşılabilmesi için sağlıklı bir demokrasiye, milli iradenin sağlığnın korunmasına, sandığa müdahalenin olmamasına ihtiyacımız var" dedi.
Müezzinoğlu, İstanbul Les Ottomans Otel'de sağlık muhabirleriyle bir araya geldi.
Sağlık alanında arzulanan hedeflere ulaşılabilmesi için demokrasinin varlığının şart olduğunu belirten Müezzinoğlu, "2023 hedeflerine ulaşılabilmesi için sağlıklı bir demokrasiye, milli iradenin sağlığnın korunmasına, sandığa müdahalenin olmamasına ihtiyacımız var" diye konuştu.
Türkiye'nin son yıllarda büyük başarılara imza attığının altını çizen Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"Ülkemiz, son 12 yılda büyük başarılara imza attıysa, büyük oranda istikrarlı bir yönetimi, milli iradenin hak ve hukukunu koruyan bir anlayışı ve istikrara dokundurtmayan bir anlayışın sayesinde başarmıştır. Biz, siyasi istikrardaki zedelenmelere ve zedelenme müdahalelerine müsaade etseydik, demokrasinin sağlığının bozulmasına müsaade etseydik, bugün bu başarılardan bahsedemezdik. Bugün, bu gelecek hedeflerinden bahsedemezdik.
Ümit ederim ki 10 Ağustos seçimlerinde ilk kez millet kendi cumhurbaşkanını seçecek ve bu milli iradenin hak ve hukukun gelecekteki sağlığına önemli katkılar sağlayacaktır diye düşünüyorum."
-"Şapkadan tavşan çıkarır gibi aday çıkartılıyor"
Müezzinoğlu, cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye'de millet iradesini önemseyen ve bu iradeden rahatsızlık duyan iki anlayışın olduğunu dile getirdi. Müezzinoğlu, ''(Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.) Bu anlamda bunu reel olarak uygulalayan dönemleri bu millet çok nadir yakaladı. Milletin iradesiyle seçilen bir Başbakan idama götürüldü. O kitle, o idam tablosunu alkışladı.
28 Şubat'ı yaşadık. İki kişiden birinin oyunu almış 2007'deki bir parti için kapatılma davası açıldı. Kapatılma davasını alkışlayanın kim olduğunu bu millet biliyor. Bir kişinin oyuyla kurtuldu AK Parti. Milli irade nerede, sandığın hukuku nerede? Şimdi, o tablo bizi nereye getirdi? Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 gibi bu millet, TBMM 367 olmadan cumhurbaşkanlığı seçimini görüşemez. Bunu Anayasa Mahkemesi gibi en üst kurula da onaylattılar. Buna da 'hukuk' dedik bu ülkede. Nerede milli iradenin hukuku? Sonra, referandumda gidelim? Niye, hep bedeli millet ödüyor. Millete bu tuzakları kuranlar ödemiyor. O zaman şimdi ilk defa millet çumhurbaşkanını seçecek. Şimdi yeni senaryolar, şapkadan tavşan çıkarır gibi aday çıkartılıyor. Şimdi, bu adayın milletin hukuku ile milli iradenin hukuku ile reel bir dinamizmi olabilir mi? Olamaz, bunu sandıkta göreceğiz."
Siyasi ve sağlık gündemine ilişkin açıklamalar da yapan Müezzinoğlu, Türkiye'nin sağlık hizmeti sunumunda dünyanın en iyi ülkelerinde bulunan her türlü imkana sahip ve onlarla yarışabilir bir durumda olduğunu söyledi.
Eksikliklerin giderilmesi için her türlü teknolojik ve yasal düzenlemelerin yapıldığına değinen Müezzinoğlu, Türkiye'nin sağlık hizmet tüketiminde elde ettiği başarıyı sağlık üretiminde de yakalayabilmesi için çalışmaların yapıldığını ifade etti. Müezzinoğlu, "Ülkemiz güçlü bir sağlık tüketicisi konumunda. İlacı tüketiyor, tıbbi teknolojiyi tüketiyor ama bu alanda üretici konumuna gelmesi için sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. Sağlık hizmetleri tüketicisi olmaktan, sağlıkta üretici olan bir ülke konumuna geçmesi gerekiyor" diye konuştu.
Bunun için gerekli olan tüm paydaşlarla iş birliğinin yapıldığınını vurgulayan Müezzinoğlu, bu hedef için çalışıldığını söyledi.
Müezzinoğlu, Türkiye'de sağlık turizminde de aldığı payı artırmak için çalıştığını dile getirerek, tıbbi uygulamalarda dünyanın en ileri ülkelerin seviyesinin yakalandığını aktardı. Müezzinoğlu, "Önümüzdeki ilk 5 yılda sağlık turizminden bugün aldığımız 1,5 milyar TL'lik payı 9-10 milyar TL'ye ve 2023 yılında da 20-23 milyar TL'ye çıkarmayı hedefliyoruz" ifadesini kullandı.
Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nin kurulması için de yasal düzenlemelerin yapılmasının hedeflendiğine değinen Müezzinoğlu, bunun için yasal düzenlemelerin bu yıl içinde yapılmasını öngördüklerini belirtti.
-''Uyuşturucu ile mücadelede yerel yönetimler öne çıkacak''
Bir ülkenin geleceğinin korunmasının ancak sağlıklı gençlerle mümkün olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, son günlerde ''Bonzai'' ile gündeme gelen uyuşturucu ile mücadele hakkında da bilgi verdi. Müezzinoğlu, bu konuda 6 Bakanlıkla iş birliği içinde çalışıldığını anlatarak, mücadelede yerel yönetimlere ağırlık verilmesinin önemli olduğunun altını çizdi. Bakanlarla Sağlık Bakanlığı bünyesinde yapılan toplantıda Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelede yeni vizyonunu belirlediklerini dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda bütün Bakanlıklarda, önce kendi Bakanlık dinamiklerimizle ne yapabiliriz ve burada daha dinamik şekilde hükümet olarak ne yapabiliriz diye müşteşar yardımcıları düzeyinde görevlendirmeleri yaptık. Pazartesi günü ekip, kendi arasında toplantılarını yapacak. 15 gün içinde de bize almamız gereken önerileri taşıyacaklar. Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelede yeni bir vizyonunu oluşturumaya çalışacağız."
Türkiye'nin tütünle mücadelede elde ettiği başarının uyuşturucu ile mücadelede de yakalanmasının hedeflendiğine dikkati çeken Müezzinoğlu, bu konuda ailelere de görevler düştüğünü söyledi. Müezzinoğlu, ailelerin evlatları ile ilişkilerinin güçlendirilmesi gerektiğini aktardı.
Bir gazetecinin AMATEM'lerdeki yatak sayısının yetersiz olduğuna ilişkin sorusuna üzerine Bakan Müezzinoğlu, yatak sayısının artırılması için çalışmaların ve değerlendirmelerin yapıldığını ve tedavi sonrası rehabilitasyon merkezlerinin dinamiklerinin de güçlendirildiğini ifade etti.
Müezzinoğlu, İstanbul'da su kalitesinin kötü olduğuna ilişkin bir soru üzerine de su sıkıntısının şu an için söz konusu olmadığını belirtti. Su analizlerinin düzenli olarak yapıldığını ve bu analizlerin tüm illerde gerçekleştirildiğini belirten Müezzinoğlui, bunun sadece İstanbul ile sınırlı olmadığına işaret etti.
Tütünle mücedeleye ilişkin sorular üzerine de Müezzinoğlu, hastaneler, alışveriş merkezleri, çocuk ve yetişkin parklarına yönelik yeni düzenlemelerin hazırlandığını söyledi. Çocuk parklarında kesinlikle sigare içilmesine izin verilmeyeceğine değinen Müezzinoğlu, açık alandaki restoranların bir köşesinde sigara içme alanı oluşturulacağını söylediı. Müezzinoğlu, nargileyle ilgili mücadelenin de devam ettiğini vurguladı.
Tıp fakültelerinin durumuna ilişkin bir soruya karşılık da Müezzinoğlu, Bakanlık olarak tıp fakültelerinin daha da güçlü hale gelmesini istediklerini söyledi. Müezzinoğlu, "Biz, üniversitelerimizin, tıp fakültelerinin dinamiklerinin çok daha iyi hale gelmesi için her türlü desteği gösteririz. Biz, üniversitelerimizin zayıflamasını değil, çok daha iyi hale gelmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.
''Tam Gün'' ile ilgili yapılmak istenilenin de üniversitelerin güçlenmesine yönelik olduğunun altını çizen Müezzinoğlu, "Marka değeri olan hocayla marka değeri olan hocayı birlikte geliştirebilmektir" dedi.
