KHK Tartışmaları
Sağlık Bakanlığı 2011 yılını KHK tartışmaları ile tamamlıyor. Meydanlarda, sağlık kuruluşlarında, basın yayın kuruluşlarında ve sağlık çalışanı olan her evde en hararetli konuşmalar 663 Sayılı KHK üzerine yapılıyor.
Perşembenin gelişi
Ben, KHK ile düzenlenen içeriğin adeta “perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” atasözüne uygun düştüğünü savunuyorum. Çünkü; 2003’ten itibaren sağlık sistemimizin yeniden tasarlanmaya ihtiyaç duyduğunu sıklıkla dile getirenlerden biriyim. Ancak, yeni sağlık sistemi tasarımın, sağlık sektörünü oluşturan tüm kesimlerin görüş ve önerileri ile yapılmasını daha doğru bulduğumu da sizlerle paylaşıyorum. Bu düşüncemi ifade ettikten sonra yeni sistemin tasarlanmasına ilişkin uzun süredir var olan iradeye dikkatlerinizi çekmek istiyorum. KHK ve içeriğine ilişkin düzenlemeler, süreci yakından izleyenler açısından hiç beklenmedik veya sürpriz değildir. Bilakis geç kalmış bir uygulama olduğu da söylenebilir. Sonuç olarak bu yönde köklü bir düzenlemenin yapılacağı beklenmekteydi. Sürpriz olan bu kadar köklü değişiklilerin KHK ile yapılması olmuştur.
Yeni dönemi anlamak
Her şeye rağmen 663 Sayılı KHK’nin hayırlara vesile olmasını dilemek ve onu anlamaya çalışmaktan başka yapılabilecek fazla bir şey olmadığı da ortada. İşte KHK’yi doğru anlama adına yapılması gerekenler var. Ben bu inançla KHK ile sağlık sistemimize girecek yeni uygulama ve kavramlar üzerinde durmak istiyorum.
KHK, Bakanlığın görev, yetki ve sorumluluklarını, Bakanlık merkez ve taşra teşkilat yapısını, Bakanlığa bağlı kurullar ve kurumlar ile sağlık hizmet sunum sistemimiz ve sağlık personel politikalarında köklü değişiklikler getirmektedir.
Yeni dönemde uzlaştırma süreci şu şekilde işleyecektir:
a- Sağlık hizmetlerinden yararlanan kişilerin, hizmet sunum sürecinde zara gördüğünü iddia etmesi halinde Bakanlık bu kişi veya temsilcisini uzlaşmaya davet eder.
b- Tazminat talebinde bulunan kişi veya temsilcisi, zarar verdiği iddia edilen meslek mensubu veya temsilcisi ile meslek mensubunun mesleki mali sorumluluk sigortasını yapan şirketin temsilcisinin uzlaşma yolunu kabul etmeleri halinde, Hukukçu bir uzlaştırıcının koordinasyonunda bir araya gelirler.
c- Taraflarca uzlaşma yolunun kabul edilmesi, dava açma süresini durdurur.
d- Uzlaşma süreci normal şartlarda 3 ay içinde bilirkişi görüşü alınması halinde 6 ayda sonuçlandırılmak zorundadır.
e- Uzlaşma sağlanması halinde taraflar arasında uzlaşma tutanağı düzenlenir.
f- Uzlaşma sağlanmaması halinde taraflar arasında uzlaşmazlık tutanağı düzenlenir. Bu tutanak ilgililerden birinin talebi ile Bakanlıkça taraflara tebliğ edilir.
g- Bakanlıkça yapılacak tebliğ, dava açma süresini yeniden başlatır.
h- Uzlaştırma masrafları ve arabulucu ücreti taraflarca karşılanır.
i- Uzlaşılan bedel sigortacı veya personel tarafından ödenir.
j- Bakanlık, bu süreçte herhangi bir şekilde ödeme yapmaz.
663 Sayılı KHK ile hukuk sistemimizde yasa tasarısından önce yerini alan uzlaştırma uygulamasının sorunsuz hayata geçirilmesi, yarını düşünerek bugünden çalışanlarla mümkün olacaktır.
Uzm. Süleyman DEMİREL
http://www.suleymandemirel.com.tr