Rapora göre, geçen ay 19 şiddet olayı yaşandı, 25 sağlık çalışanı mağdur oldu.
Genel Başkan Semih Durmuş: "Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmasını sağlayan ve iyi hal indirimini kaldıran düzenlemenin TBMM Genel Kurulu'ndan geçmesini önemli buluyoruz"
Sağlık-Sen'den "Şiddet Raporu"na ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Kovid-19 vaka sayılarının 2 binin altına indiği, maske takma zorunluluğunun toplu ulaşım ve hastaneler dışında kaldırıldığı nisanda, sağlıkta şiddet olaylarının devam ettiği belirtildi.
TBMM'den sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin kanun teklifinin yasalaşmasının yüzleri güldürdüğü vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığının ortak çalışmaları neticesinde sağlıkta şiddetin katalog suçlar arasına girmesini sağlayan düzenleme meclisten geçerek yasalaştı. Bu önemli karar sayesinde saldırganlar artık elini kolunu sallayarak dolaşamayacak, hak ettikleri cezayı alacaklar.
Ancak yasanın tek başına şiddeti önlemesi de mümkün değildir. Toplumsal duyarlılığın oluşturulmasının şart olduğunu buradan bir kez daha dile getiriyoruz. Bu konuda Sağlık Bakanlığının başını çekecek topyekun bir seferberliğin oluşturulması, toplumda farkındalığın artmasına da katkı sağlayacaktır."
"Nisan ayında da 19 şiddet vakası yaşandı"
Nisanda yaşanan şiddet olaylarına ilişkin verilere yer verilen açıklamada, "Olay sayısının bir önceki aya göre değişmediğini görüyoruz. Nisan ayında da 19 şiddet vakası yaşandı. 34 saldırgan tarafından gerçekleştirilen olaylarda, 25 sağlık çalışanı mağdur oldu. Nisan ayı boyunca yaşanan 19 şiddet olayının 16'sına hasta ve hasta yakınları neden olurken, 3'üne kendini bilmez kişiler sebebiyet verdi." bilgisi verildi.
Saldırıların hasta ve hasta yakınları tarafından gelmesi sağlık çalışanlarını daha da derinden yaraladığına dikkati çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu durum nitelikli sağlık hizmetini de sekteye uğratmaktadır. Ay boyunca yaşanan 19 şiddet vakasının 16'sı hem sözlü hem fiili, 3'ü sözlü olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının adresi yine değişmedi. 19 şiddet olayının 17'si hastanelerde vuku bulurken, 2'si aile sağlığı merkezinde yaşandı. Nisan ayında 13 doktor, 6 güvenlik görevlisi, 3 acil tıp teknisyeni, 1 hemşire, 2 diğer sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı.
Ay boyunca yaşanan şiddet vakalarına sebebiyet veren 34 saldırganın 10'u hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Gözaltına alınan 10 saldırgan serbest bırakıldı. 8 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 6 saldırgan tutuklandı."
"Bu tür kararları artık duymayacağımızı ümit ediyoruz"
Sağlıkta şiddetle ilgili son dönemde adli merciler tarafından alınan bazı kararların anımsatıldığı açıklamada, İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık teknikerinin burnunu kırdığı için hakkında 11 yıl 9 aya kadar hapis cezası istenen hastanın tutuklulukta geçirdiği süre, kaçma ve suç delillerini karartma şüphesi bulunmadığı dikkate alınarak ilk celsede tahliye edildiği vurgulandı.
Cerrahpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, eşinin canını acıttığı gerekçesiyle doktora saldırdığı iddiasıyla yargılanan hasta yakınının ilk duruşmada tahliye edildiği, Kırklareli'nde bir sağlık çalışanının da kendisini tehdit eden hasta yakınıyla okula kitap bağışlaması karşılığında uzlaştığı bildirilen açıklamada, "TBMM'den geçen yasa ile birlikte vicdanları yaralayan bu tür kararları artık duymayacağımızı ümit ediyoruz." değerlendirmesine yer verildi.
"Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz"
Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş da sağlıkta şiddetin son bulması için mücadele ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Sorunu platformlarda dillendirerek, çeşitli eylemler yaparak ve raporlar hazırlayarak sağlıkta şiddetin sadece sağlık çalışanlarının değil, tüm toplumun ortak sorunu olduğunu anlattık. Sağlık sistemini tehdit eden şiddet olayları, maalesef sağlık çalışanlarının en önemli sorunları arasında bulunmayı sürdürüyor.
Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmasını sağlayan ve iyi hal indirimini kaldıran düzenlemenin TBMM Genel Kurulundan geçmesini önemli buluyoruz. Başta Sağlık Bakanlığı yetkililerine, milletvekillerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ama sağlıkta şiddete karşı aslolanın toplumsal duyarlılık olduğu unutulmamalıdır. Yasanın hemen ardından, toplumsal duyarlılık oluşturacak adımların da atılması kaçınılmazdır. Atılacak adımların tamamı birbirini tamamlar nitelikte olmalıdır. Aksi takdirde sağlıkta şiddet sorununu minimize etmek mümkün olmayacaktır."