Türkiye’nin kanser ve obezite ile savaşı yeni ivme kazanıyor. Sağlık Bakanlığı, toplumun kanserde erken teşhis ve kanser taramasının önemi hakkındaki farkındalığını artırmak, erken yakalanabilir kanserlerde toplum tabanlı tarama faaliyetlerini yürütmek amacıyla sayıları 237’ye çıkan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri’ni (KETEM) 81 ile yayma kararı aldı. Kanser ilaçlarının ithalatının önüne geçmek için ilaç üretim teşvik ve destekleri artırılacak. Kanserin en önemli etkenlerinden kabul edilen obeziteyle de mücadele başlatılacak. Birkaç ay içinde bakanlık bünyesinde başlatılan “obeziteyle mücadele programı” kamuoyuna duyurularak, obeziteyle savaş unsurları tüm toplumda uygulanabilir hale getirilecek. Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, TBMM’deki özel sohbetinde KETEM’lerin sayısını artırma yönündeki kararların kanser vakalarındaki artıştan kaynaklanmadığını vurgulayarak şunları söyledi:
81 İLE YAYILACAK: Kanser vakalarının artmasını önlemek amacıyla toplumun kaynakları kullanılarak her türlü çalışma yapılıyor ve artırılıyor. Kanser arttı da KETEM’lerin sayısı onun için artırılıyor değil. Bu merkezler Türkiye’nin ihtiyacı. 81 ile yayılacak. Biliyoruz ki, kanseri erken teşhis ederseniz tedavi ve başarı şansınız var. O zaman erken teşhis etmenin yolunu kaynaklar ve imkanlarınız oranında artırmanız lazım. Kanser vakalarında erken tanı tedaviden önemli. KETEM’lerin sayısını toplumun ihtiyacını rahatlıkla karşılayan noktalara taşıyacağız.
KANSER İLAÇLARI ÜRETİLECEK: İlaç ciddi bilimsel araştırmalar sonucu üretilen bir ürün. Büyük araştırma geliştirme (AR-GE) yatırımları ister. Çok sayıda bilimsel çalışmayı yapar, üretirsiniz. Bu sayede patentli ilaç sahibi olursunuz. Patent kalkıncaya kadar o ilaçta tekelseniz fiyatta da belirleyici oluyorsunuz. Türkiye şu anda AR-GE ve patentli ilaç üretme noktasında maalesef geride. Patent kalkmış ilaçlarda çok iyiyiz. Hemen eşdeğer ilacı üretiyoruz, yerlileştiriyoruz. Türkiye’de şu anda ilaçların yüzde 80’i yerli. Kutu bazında tüketilen ilaçların yüzde 80 yerli. Yüzde 20’si ithal. Bunlar patentli ilaçlar ve bu ilaçlarda patent kalkmadığı için biz üretemiyoruz. Kanser ilaçlarının SGK kapsamına alınması ayrı bir konu. Türkiye’nin ödeme gücüne bağlı. Mesela bir ilaç kanser için endike muadili varsa biz eşdeğerini ödüyoruz. Sağlık Bakanlığı olarak bu ilaçları Türkiye’de üretmenin yollarını açmaya çalışıyoruz.
OBEZİTE İLE MÜCADELE: Biz obezite ile mücadele çerçevesinde bir program hazırladık ve bu yakında açıklanacak. Beslenme modelimizde ciddi bir sıkıntımız var. Türkiye’de ciddi bir obezite sorunu var ve çocuklarda obezite oranı yüzde 10’lara ulaştı. Bu programla, bugünden yarına bu sorunu çözmeyi hedeflemiyoruz. Uzun vadede insanların beslenme alışkanlıklarını sağlıklı hale getirmek ve bunu bir toplum bilinci olarak yerleştirmek gibi bir hedefimiz var. Bu konuda ciddi tanıtımlar yapılması ve bunun süreklilik arz etmesi gerekiyor. Toplum bu bilince sahip olur kavrarsa bu sorunu çözeriz. Yoksa kimsenin yediği öğüne karışma hakkımız yok.
KARBONHİDRAT VE HAREKETSİZLİK
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, “Obezitenin sebeplerinden biri karbonhidrat ağırlıklı beslenmemiz. İkincisi hareketsizlik. Toplum olarak hareket etmiyoruz. Hele bu teknoloji bağımlılığı genç kuşaklarda hareketi iyice kısıtladı. Ben köylü çocuğuyum, biz çocukken tarlada çalışıyorduk, bütün gün. Çok yoğun çalışıyorduk ve çok hareket ediyorduk. Hareket bilincini geliştirmek için Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, medya devrede olur ve uzun vadede yapılabilecekler yapılır. Aileler de olayın önemi kavramalı, çünkü obeziteye bağlı pek çok rahatsızlıklar peşinden geliyor. Kalp damar sisteminde, eklem sisteminde rahatsızlıklar oluşuyor. Diyabet, tip iki diyabet eğilimi artıyor. Bunların hem sağlık hem de ekonomi açıdan maliyetleri var ve yükseliyor” dedi.
