"Aşı olmak, kişinin hem kendine hem de topluma karşı sorumluluğudur. Aşılama her çocuk ve yetişkin için yaşamsaldır, herkesin sağlıklı yaşama hakkı vardır"
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, her yıl 3-9 Eylül tarihlerinde kutlanan "Halk Sağlığı Haftası"nın bu yılki ana temasının "Sağlığını erteleme, harekete geç" olduğu belirtildi.
Bu kapsamda, "Aşının gücüne inan, aşılan", "Farkında ol, taramanı yaptır, kanseri engelle", "Emzirmek annenin, anne sütü bebeğin sigortasıdır", "Ekranı değil, hayatı yaşa", "Her adımında aile hekimin yanında", "Alışkanlıklarımızı değiştiriyoruz, sağlıklı besleniyoruz" ve "Sağlıklı anneler, sağlıklı nesiller" konuları çerçevesinde bazı etkinlikler düzenleneceği aktarılan açıklamada, bununla toplumda farkındalık oluşturulmasının hedeflendiği kaydedildi.
Aşının, hastalığa yakalanmadan önce kişinin bağışıklık kazanmasını sağlamak amacıyla yapılan en etkili halk sağlığı müdahalelerinden biri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Aşı, insanları hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Aşılamayla özellikle bebeklerde ve çocuklarda bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkışı önlenebilir. Bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin ve engelliliğin önüne geçilebilir. Aşılama her yıl milyonlarca insanın hayatını kurtaran en başarılı, etkili ve düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden biridir. İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere yol açan pek çok hastalık günümüzde aşının gücüyle ve aşılama çalışmalarının başarısıyla artık görülmemektedir. Örneğin, çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren aşılama sayesinde tamamen yok edilmiş, hastalık etkeninin yok edilmesi üzerine 1987 yılında çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmadığından aşılama tüm dünyada durdurulmuştur."
Aşının, insana çok faydalı bir keşif olduğu vurgulanan açıklamada, "İnsan sağlığını korumanın en etkili yöntemlerinden biridir. Aşı sayesinde pek çok bulaşıcı hastalığı önlemek, hatta bazısını yeryüzünden silmek mümkündür." değerlendirmesi yer aldı.
- "13 hastalığa karşı aşı bulunuyor"
Aşının prensibinin "hastalık etkeninin, hastalık yapıcı özelliğinden arındırılmış bir halde vücuda verilip bağışıklık sisteminin uyarılması" olduğu ifade edilen açıklamada, vücudun daha sonra o mikropla tekrar karşılaştığında bağışıklık sistemini tanıyıp savaştığı belirtildi.
Aşının en önemli faydalarından birinin toplum bağışıklığına etkisi olduğu vurgulanan açıklamada, Türkiye'de bağışıklama çalışmalarının "Genişletilmiş Bağışıklama Programı" adı altında sürdürüldüğü, Sağlık Bakanlığı Ulusal Çocukluk Dönemi Aşı Takvimi'nde 13 hastalığa karşı aşının yer aldığı aktarıldı.
Açıklamada, aşılama takvimini tamamlayan çocuğun difteri, boğmaca, tetanos, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği ile aşıyla önlenebilen hastalıklarla oluşan karaciğer iltihabı, karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserinden, yaygın verem hastalığından, menenjitten, zatürreden, orta kulak iltihabından ve tüm bu hastalıklar sonucu oluşabilecek ölüm ve engellilikten korunduğunun altı çizildi.
Türkiye'de uygulanmakta olan bebeklik ve çocukluk dönemi aşı takviminin, Bağışıklama Bilimsel Danışma Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda ve dünyadaki bilimsel gelişmeler takip edilerek oluşturulduğu kaydedilen açıklamada, son yıllarda tüm dünyada erişkin bağışıklamasının en az çocukların aşılanması kadar önemsendiği, erişkinlerde hastalık ve ölümle sonuçlanabilecek birçok hastalığın aşıyla önlenebildiği belirtildi.
- "Aşıların önemli bir bölümü ücretsiz"
Türkiye'de ulaşılan yüksek aşılama oranları ile önlenebilir hastalıklarda önemli düşüşler sağlandığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ülkemizde uygulanan aşılar, Dünya Sağlık Teşkilatı (DST) tarafından onaylanan İyi Üretim Prosedürleri kurallarına uygun üretilmiş ve uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşılardır. Ayrıca, aşılar teslim alınıp kullanıma sunulmadan önce ulusal referans laboratuvarlarımızda da test edilerek uygunluğu kanıtlanmaktadır. Aşılama çalışmalarının başarısında, üretim aşamasından başlayıp uygulanacak kişiye ulaştırılana kadar aşıları muhafaza etmenin etkisi de büyüktür. Aşılar ülkemizde tüm aşamalarda elektronik takip sistemi olan 'Aşı Takip Sistemi' ile takip edilmekte, uygun ısı aralığında korunmaktadır. Aşı buzdolapları ve soğuk hava depolarının ısıları da elektronik ortamda anlık olarak takip edilmekte ve soğuk zincir kırılmaları engellenmektedir."
Aşı uygulamalarının Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri, Göç Sağlığı Merkezleri, Seyahat Sağlığı Merkezleri ve hastanelerde yapıldığı belirtilen açıklamada, Ulusal Çocukluk Dönemi Aşı Takvimi'nde yer alan aşılar ile risk gruplarındaki kişilere yönelik aşıların önemli bölümünün Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerinde ücretsiz olarak uygulandığı bilgisine yer verildi.
Toplumda bir hastalığa karşı ne kadar çok kişi aşı olmuşsa, o hastalığın görülme olasılığı, ölümler ve engellilik durumları ile hastalıkla mücadelede harcanan paranın o kadar azalacağına işaret edilen açıklamada, "Aşı olmak, kişinin hem kendine hem de topluma karşı sorumluluğudur. Aşılama her çocuk ve yetişkin için yaşamsaldır, herkesin sağlıklı yaşama hakkı vardır." değerlendirmesi yer aldı.