Sağlık Bakanlığı tarafından, "Esra Erol'da" ve "Gerçeğin Peşinde" programları için Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)'e şikayette bulunulduğunun açıklaması gerçekleştirildi. Sunucu Esra Erol, bundan öncesinde izdivaçprogramlarını sunarken de çok fazla sayıda şikayet alıyordu. Bu nedenle RTÜK'ün Esra Erol'un sunuculuğunu üstlendiği izdivaç programını yasaklamasının sonrasında farklı bir formata geçerek yayın hayatına devam eden Esra Erol, bu kez de Sağlık Bakanlığı tarafından şikayet edildi. Sağlık Bakanlığı, son günlerde kamuoyunda yanlış algılara sebebiyet verecek nitelikte programların yapıldığını belirterek, bu kapsamda yayın yapan Esra Erol’un programı hakkında RTÜK'e şikayette bulundu. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)'e şikayet edilen programlar arasında Serap Paköz'un sunuculuğunu gerçekleştirdiği ''Gerçeğin Peşinde'' adlı programda yer verdi. İşte, Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen o açıklamalar...
SAĞLIK BAKANLIĞI AÇIKLAMASI...
Sağlık Bakanlığı, son günlerde bazı televizyon kanallarında kadın doğum hastanelerinde mağduriyet yaşadığını iddia eden aileler vasıtasıyla kamuoyunda yanlış algılara sebebiyet verecek nitelikte programların yapıldığını belirterek, bu kapsamda yayın yapan "Esra Erol'da" ve "Gerçeğin Peşinde" programları için Radyo Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) şikâyette bulunulduğunu açıkladı.
"KAMUOYUNDA YANLIŞ ALGILARA NEDEN OLUYORLAR"
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son günlerde bazı televizyon kanallarında kadın doğum hastanelerinde mağduriyet yaşadığını iddia eden aileler vasıtasıyla kamuoyunda yanlış algılara sebebiyet verecek nitelikte programların yapıldığı belirtildi. Bu kapsamda yayın yapan ATV'de sunuculuğunu Esra Erol'un yaptığı "Esra Erol'da" ve TV8'de yayınlanan sunuculuğunu Serap Paköz'ün yaptığı "Gerçeğin Peşinde" programları için RTÜK'e Bakanlık tarafından şikayette bulunulduğu kaydedildi.
"SAĞLIK ÇALIŞANLARI ZAN ALTINDA BIRAKILIYOR"
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Medyanın reyting aldığı şüphesiz olan sağlık konularını öz denetimsiz olarak gündeme getirmesi ve bunun üzerinden sansasyon oluşturmaya çalışması sorumlu yayıncılık ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Sağlıkta şiddetin görüldüğü ve yaygınlaşma emaresi gösterdiği bir zeminde sağlık çalışanlarının her ne sebeple olursa olsun hedef gösterilmesi, kötü sonuçları olabilecek istenmeyen durumlara sebebiyet verebilecektir. Medya, vatandaşların seslerini duyurabilecekleri bir mecra ise de resmi kurum ve kuruluşların adının karıştırıldığı ve olur olmaz karalandığı, sağlık çalışanlarının suçlanarak töhmet altında bırakıldığı, yargısız infazların yapıldığı bir mecraya dönüşmemelidir. Kurum ve sağlık çalışanlarımızın belirsiz ve ispatlanması mümkün olmayan iddia ve söylentilerle zan altında bırakılması ve sağlıkla ilgili güvensizlik oluşturulması kabul edilebilir bir durum değildir."