Sağlık Bakanı Recep Akdağ, özel hastanelerin sözleşmelerinde bir kısıtlama olmadığı için hastalardan bir fark ücreti talep edildiğini belirterek, ''Önümüzdeki dönemde vatandaşımızın alım gücünü zorlamayacak şekilde özel sektörden hizmet alınması için gerekli düzenlemeyi yapacağız'' dedi.
Akdağ, İngiltere'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda bir basın toplantısı düzenledi.
İngiltere Sağlık Bakanlığı ile bakanlığı arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı amacıyla görüşmeler yapmak üzere 11-14 Kasım 2007 tarihleri arasında İngiltere'de olacaklarını ifade eden Akdağ, ziyaret sırasında İngiltere Sağlık Bakanı ile görüşmelerde bulunacağını kaydetti. Akdağ, şöyle devam etti:
''İngiltere, 1947 yılında aile hekimliğine ilk geçen ülkedir. Biz de son 3 senedir aile hekimliği uygulamalarını başlattık. Bugün itibariyle 13 ilde aile hekimliği uygulamasını sürüdürüyoruz. 13 ili 2008 yılında 24 ile çıkaracağız. 2008 yılının sonuna kadar 20 milyona yakın vatandaşımız aile hekimliği uygulamalarından yararlanmaya başlayacak. 2009 sonu ve 2010 yılının başlarında da sistemi bütün Türkiye'ye yaygınlaştırmış olacağız. İngiltere aile hekimliği sisteminde bazı revizyonlar yapıyor. Bu noktada da bilgi alışverişinde bulunacağız.''
Akdağ, İngiltere'de Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmeliyet Enstitüsü'nü ziyaret edeceğini de belirterek, burada da sağlık kuruluşlarının daha kaliteli hizmet vermesi konusunda görüşmelerde bulunacağını kaydetti.
İngiltere temasları çerçevesinde Londra Hastanesi'ni de ziyaret edeceğini dile getiren Akdağ, şöyle konuştu:
''Bu hastane kamu-özel ortaklığıyla işletiliyor. Sağlık Bakanlığı olarak önümüzdeki yıllarda kamu-özel ortaklığıyla hastaneler ve sağlık kampüsleri inşa etmeyi planlıyoruz. Yani biz kamu adına hastaneler ve sağlık kampüsleri inşa ettireceğiz, ama bunlar bizim mülkümüz olmayacak. Bunları 25-30 yıllığına kiralayacağız. Yatırımın bedelini de birden bire ödememiz gerekmeyecek. Bina, ekipman ve hastanecilik ile ilgili hususlarda ödemelerimiz yıllık taksitler halinde olacak. Böylece çok daha büyük ölçekli yatırımları kısa sürede yapma imkanına kavuşmuş olacağız.''
Recep Akdağ, İngiltere'nin bu hususta da Avrupa'nın öncü ülkelerinden biri olduğunu, şu anda İngiltere'de yüze yakın hastanenin bu şekilde inşa edildiğini, bu tecrübeyi de paylaşacaklarını ve İngiliz yatırımcıları da ülkemize davet edeceğini söyledi.
-ÖZEL HASTANELERDE HASTALARDAN FARK ÜCRETİ ALINMASI-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Recep Akdağ, ''Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) muayene ve tedavi ücretlerinde özel hastanelere astronomik fark ücretleri ödediği yolunda bazı haberler çıktı. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine şunları söyledi:
''Haziran 2007'den bu yana SGK Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla özel sektörden yaygın bir şekilde hizmet almaya başladı. Geçmişte de bu uygulamalar gerek SSK, gerekse emekliler ve memurlar için yapılıyordu ama böyle komple şekilde değil. Hem sözleşmeli bütün özel hastanelerden hem de sözleşmeli tıp merkezlerinden SGK hizmet almaya başladık. Bu vatandaşımız için ciddi bir kolaylık ve ilave bir hizmet alanı oluşturdu. Ancak gördük ki, bu sürede özel hastanelerin önemli bir bölümü sözleşmelerde bir kısıtlama olmadığı için fark ücreti talep edip, alıyor. Üstelik bunun sağlıklı bir ölçüsü de yok. Zaman zaman vatandaşımızın bu hususta bize şikayeti oldu. SGK'ya da yakınmaları oldu tabii olarak. Dolayısıyla yeni düzenlemelerle özel sektörün bu alanda ne şekilde hizmet edeceğinin çerçevesinin ortaya konması lazım. Yeni Sosyal Güvenlik Yasası Taslağı'nda özel sektörün belli miktarlarda fark alabileceğine dair, buna benzer ifadeler var. Ancak sayın Başbakan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıyla konuyu mütalaa ettik. Sayın Başbakan vatandaşlardan onların alım güçlerini zorlayacak bir farkın alınmaması konusunda çok hassas. Doğrusu Sağlık Bakanı olarak ben de çok hassasım. Özel sektörden vatandaşların hizmet alabilmesi için SGK'nın ödeme yapması konusundaki hükümet tasarrufumuz, yaklaşımımız, vatandaşın hizmet almasını kolaylaştırmak içindir.''
Akdağ, uygulamanın başladığı Haziran ayından itibaren yaşanan bazı örneklere de değinerek, ''Bazı hekimlere astronomik ücretler ödenerek bu hekimler kamudan özel sektöre transfer ediliyor. Daha sonra da özel sektör vatandaştan aldığı ücret farklarıyla bu astronomik ödemeleri karşılama yoluna gidiyor. Doğrusu ben bunu kabul edilebilir bulmuyorum. Onun için önümüzdeki dönemde vatandaşımızın alım gücünü zorlamayacak şekilde özel sektörden hizmet alınması için gerekli düzenlemeyi yapacağız'' diye konuştu.
''Bunun için düşünülen kıstaslar var mı?'' sorusu üzerine de Akdağ, şöyle devam etti:
''Bu, tabii ki teknik bir çalışmayla ortaya çıkacak. Benim görüşüme göre otelcilik hizmetleri diyebileceğimiz, suit odalar ve benzeri hizmetler veya birtakım yüksek teknolojili hizmetler için ödenebilecek farklar dışında vatandaşın SGK'nın ödediği rakamlar üzerine ciddi rakamlar ödememesi lazım. Tıpkı ilaç ödemelerinde olduğu gibi yüzde 10-20'lik veya buna benzer birtakım katkı payları olabilir. Varsayalım SGK bir özel hastaneye verdiği hizmet için bin lira ödedi. Hizmetin bedeli buydu. Özel hastane de sizden bin lira ilave fazla para istedi. Böyle bir yaklaşımın vatandaş açısından da bizim açımızdan da kabul edilemeyeceği açıktır. Onun için, önümüzdeki dönem, vatandaşın birtakım küçük katkı payları ödeyebileceği ama hiçbir zaman böyle astronomik ücretlerin talep edilemeyeceği bir dönem olacak.''
-KAMU HASTANE BİRLİKLERİ YASA TASARISI-
Bakan Akdağ, ''Bazı sağlık çalışanlarının Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı'nın sağlık hizmetlerini özelleştireceği ve taşeronlaştıracağı yolunda endişeleri var. Bunun için 17 Kasım'da bir protesto eylemi yapacaklar. Bu konudaki düşünceniz nedir?'' sorusu üzerine de şunları kaydetti:
''Geçtiğimiz 5 yılda olduğu gibi kuşkusuz değişime ve dönüşüme karşı direnenler olacaktır. Biz 58. ve 59. hükümetler olarak vatandaşın kamuda sağlık hizmeti almasını çok kolaylaştırdık. İçerisine girilmeyen, perişan haldeki sağlık kurumları bugün tertemiz sağlık kuruluşlarına dönüşmüştür. Aile hekimliği ile yaptığımız hizmetler de öyledir. Bu konuda değişime karşı çıkanlar aslında vatandaşın hafızasını kaybettiğini zannediyor. Kaybetmediği için biz yüzde 34 oylardan yüzde 47 oylara çıktık. Bu hizmetlerle bunlar gerçekleşti. Vatandaşlarımız hastanelerde bir MR, bir tomografi çekimi için 6 ay, bir sene beklediklerini tabii ki unutmadı. Vatandaşlarımız SSK hastanesi kapılarında ve ilaç almak için saatlerce uğraştıklarını unuttular mı? Vatandaş bunu unutmadı. Dolayısıyla süreç kamunun sağlık hizmetlerinde kuvvetlendirilmesi süreci olmuştur. Üstüne üstlük, özel sektörden de hizmet alınarak vatandaşın işinin iyice kolaylaştırıldığı bir süreç olmuştur. Bundan sonra da devam edecek. Biz kamunun hastanelerinin, kamu hastaneciliğini özelleştirmeyi düşünmüyoruz. Ama özel sektörün de imkanlarını vatandaşa açmasını arzuluyoruz ve bu yönde de uygulamalarımıza devam edeceğiz. Hastane birlikleri aslında kamunun daha verimli ve güçlü biçimde vatandaşa hizmet edeceği hastanelerin temelini teşkil edecektir. Bugüne kadarki uygulamalarımız da bu söylediklerimizin teminatıdır.''
Akdağ, göreve geldiklerinde kamu hastanelerinde 18 MR cihazı olduğunu bugün 80'i aştığını, bunun ultrasonografi için ve diğer hizmetler için de böyle olduğunu ifade ederek, yoğun bakımda Türkiye'deki yatak sayısını 7 katına çıkardıklarını söyledi.
Recep Akdağ, ''Bu özelleştirme lafları falan aslında menfaatlerine halel gelen birilerinin uydurmalarıdır, vatandaşımız da bunun doğru olmadığını biliyor'' diye konuştu.
Sağlık Bakanı Akdağ ve beraberindeki heyet, daha sonra İngiltere'ye hareket etti.