• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Ankara 17 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Bursa 3 °C
  • Antalya 21 °C
  • İzmir 11 °C

Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamada bulundu: (4)

Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamada bulundu: (4)
"Sağlık çalışanı enfekte sayımız 7 bin 428. Ortalama vakalarımız içindeki oranı yüzde 6,5'a yakın. Önümüzdeki dönem daha az vaka görülen bazı illerimizde tedbirleri biraz daha gevşetebiliriz."

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Sağlık çalışanı enfekte sayımız 7 bin 428. Ortalama vakalarımız içindeki oranı yüzde 6,5'a yakın." dedi.

Bakan Koca, Bakanlık Bilkent Yerleşkesi'nde video konferansla gerçekleşen Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenlendi, soruları yanıtladı.

İsviçre'de koronavirüs tedavisi gören bir Türk kadınının Türkiye'ye gelmek istemesine ilişkin talebinin sorulması üzerine Koca, hastanın durumununun sürekli takibiyle ilgili yapılan görüşmelere yönelik cep telefonu mesajlarını okudu.

gününden itibaren hastayla ilgili bilgi aldıklarını, söz konusu kişi, kardeşi ve iki çocuğunun Kovid-19 olarak değerlendirildiğine yönelik 7 Nisan'da tanı konulduğunu anlatan Koca, başkonsolosluğun onlarla devamlı görüştüğünü, birkaç gün önce de Türk bir hekime muayene edildiklerini bildirdi.

hekimin, ailenin durumunu kötü olarak nitelendirmediğini ve şu an için uçak ambulansla Türkiye'ye getirilmelerine gerek olmadığı görüşünü paylaştığını aktardı. Bugün de ailenin sağlık kontrolünde, Türk hekimin yaptığı muayenede tomografi de çekildiğini belirten hekimin "Yapılan tıbbi tetkik ve görüntüleme sonuçlarına göre, Yasemin Özkeser Yaman, Kadir Özkeser, Furkan Kapaklıkaya, Enes Kapaklıkaya adlı kişilerin genel sağlık durumları hastaneye sevk edilmeyi gerektirmemekte olup, İsviçre'de yapılan bütün tedaviler yeterlidir. Türkiye'ye sevk endikasyonu yoktur." şeklindeki raporunu okudu.

Salgınla mücadeleyi, siyaset üstü yapmaya gayret gösterdiklerini vurgulayan Koca, "83 milyonun, bu mücadelenin içinde yer alması gerekiyor. Hiç kimsenin mücadelenin dışında kalmaya hakkı yoktur. Dolayısıyla üzerimize düşen, Bakanlık olarak yapılması gereken ne ise gereğini yapma noktasında bir gayret içinde olduk. Lütfen bu konuları siyasete alet etmeyelim, istismar etmeyelim." diye konuştu.

- Taşıyıcılık ve yaygınlığın tespitine ilişkin örneklem yöntemiyle çalışma başlatıldı

Bakan Koca, "test yapma kriterlerinin değişmesi, hedefin, sadece hastayı bulmak değil taşıyanı da tespit etmek olması gerektiği"ne yönelik görüşlerin anımsatılarak, "Evlerde test yapmak mümkün olur mu? Böyle bir planlama gündeminizde mi?" sorusuna karşılık, şunları ifade etti:

"Yapılmak istenen şu; biz toplumda özellikle TÜİK'le birlikte yaygınlığı, taşıyıcılığı, varlığını bilmek istiyoruz. Bununla ilgili örneklem yöntemiyle bir çalışma başlatıldı. Zannediyorum 3-5 gün veya bir hafta içerisinde bu konu da netleşmiş olur. Dolayısıyla o durumda toplumdaki yaygınlık, bulaştırıcılık ve taşıyıcılık durumuna göre de alınması gereken yeni bir tedbir olup olmadığı da Bilim Kurulu'nun gündemine gelmiş olur. Bizler de size aktarırız."

- "Daha az vaka görülen bazı illerimizde tedbirleri biraz daha gevşetebiliriz"

İstanbul gibi riskli yerlerde, vaka sayıları düşerken, ek tedbirlerin uygulanıp uygulanmayacağı ve il il vaka sayıları sorulan Koca, "İstanbul ile ilgili uygulanan tedbirler dışında şu an özel bir tedbirimiz yok. Vakalarımızın yüzde 60'a yakını İstanbul'da. İstanbul, ne Vuhan ne bir Avrupa kenti ne de bir Amerika eyaleti gibi olan bir yer değil." dedi.

20 milyona yakın nüfusu olan İstanbul'un yerleşiminin, örneklediği ülkelerden çok farklı olduğuna, bu ilde torundan dedeye kadar bir arada yaşamanın fazlalığına işaret eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna rağmen 5. haftada Türkiye'deki vakaların yüzde 60'ının görüldüğü İstanbul'un kontrol altına alınmış olması çok büyük başarı. Eğer Avrupa, İstanbul kenti gibi bir yeri kontrol etme noktasında şu an yaptığını yapmış olsaydı, herhalde başka bir sonuçla karşı karşıya kalırdı. Dolayısıyla şu dönemde ilave bir tedbiri şu an önermiyoruz. Ama her zaman söylediğimiz gibi, teması, mesafeyi ve izolasyonu son derece önemsiyoruz.

Bunun dışında önümüzdeki dönem daha az vaka görülen bazı illerimizde tedbirleri biraz daha gevşetebiliriz. Bu tamamen, önümüzdeki dönem vaka seyrine göre konuşulabilecek, gündeme alınabilecek, Bilim Kurulu'nun da bu anlamda önerisini alarak yol alabileceğimiz bir yaklaşım."

- "Toplu çalışılan yerlerde test yapılmasını planlıyoruz"

Bakan Koca, açıklanan test sayılarına ilişkin bir başka soru üzerine, bu sayıların kişi bazlı olduğunu söyledi.

"İzinli çalışan iş yerleri söz konusu. Buralarda da koronavirüs belirtileri gözüktüğü söyleniyor. Filyasyon sistemi yerine çalışan iş yerleri ile ilgili bir test yapılacak mı?" sorusuna karşılık Koca, "İş yerleri, normalleşme dönemi ile ilgili OSB'ler dahil olmak üzere birtakım toplu çalışılan yerlerde test yapılmasını planlıyoruz. Hatta Gebze'de bu anlamda kurduk, bunu da yaygınlaştırmak istiyoruz. Yani birçok sektörün benzer şekilde test yapılabilirliğini sağlayarak normalleşmeye doğru geçelim istiyoruz." diye konuştu.

- "Sağlık çalışanı enfekte sayımız 7 bin 428"

Koca, sağlık çalışanları içerisinde koronavirüs saptanan vaka sayılarına ilişkin soruya, şu sözlerle yanıt verdi:

"Şu dönemde maalesef enfekte olan, sahada yoğun özveri, gayret ve fedakarlıkla çalışan sağlık çalışanlarımızın sayısı fazla oldu. Toplam, birilerinin söylediği kadar değil daha fazlası maalesef. Sağlık çalışanı enfekte sayımız 7 bin 428. Yani 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımız içinde 7 bin 428 kişi. Ortalama vakalarımız içindeki oranı yüzde 6,5'a yakın. Avrupa'daki ortalama yüzde 10-11'lerde. Gönül, bu dönemde hiçbir çalışanımızın enfekte olmayıp, hayatını kaybetmemesini dilerdi. Çalışanlarımız için bu dönemde ne yapmamız gerekiyorsa bir gayretle yaptığımızı düşünüyorum. Hayatını kaybeden, hem sağlık çalışanlarımız hem bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum."

Sağlık Bakanı Koca, İstanbul Eczacı Odası'nın, İstanbul'da, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile herhangi bir iş yerinde SSK'lı olarak çalışanların eczanelerden dağıtılan ücretsiz maske sisteminden faydalanamayacağına ilişkin açıklaması sonrasında, çalışanların nasıl maske temin edebileceğine yönelik soru üzerine, çalışanlar dahil 20-65 yaş arası herkese, özellikle belli sayıda çalışanı olan işletmelere maske gönderildiğini vurguladı.

Koca, "Büyük işletmelerle ilgili de valilik üzerinden ayrıca göndermiş oluyoruz. Bu anlamda 'göndermiyoruz' şeklinde bir yaklaşım olmadığını söylemek istiyorum." dedi.

"Adana'da yoğun bakım yatak sayılarının yetersiz olduğuna" ilişkin iddiaların anımsatılması üzerine Koca, şöyle konuştu:

"Maalesef bu konu da siyasetin konusu oldu. Adana ile ilgili daha önce de söylemiştim, daha önce verdiğim ifade Adana'daki doluluk oranıydı. Türkiye'deki yatak doluluk oranı 10 bin kişide 28. Adana'da kaç? Türkiye ortalamasının üzerinde olan yüzde 32. Yani toplam 10 bin kişiye düşen yatak sayısı, Türkiye'de 28 iken, Adana'da 32. Ortalamanın üzerinde. Yoğun bakım yatağı ne durumda? Türkiye'de özellikle 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı 49, Adana'da 63. Neresi yeterli değil?"

- "Maskeyle ilgili şu an, daha çok ücretsiz olması düşünülüyor"

Bazı vatandaşların kod gelmediği için eczaneden maske alamamaktan şikayet ettikleri aktarılarak, maske satışı yasağının kaldırılıp kaldırılmayacağı yönündeki soru üzerine Koca, maskenin Türkiye'de ücretsiz dağıtılmasının hedeflendiğini belirtti.

Vatandaşın maskeye ücret vermesini istemediklerini ifade eden Koca, "Dünyada da bu yaklaşımı sergileyen kimse yok. Maske üzerinde ne gibi mücadelelerin olduğunu da biliyorsunuz. Maskeyle ilgili herkese 20 ile 65 yaş arası kod gönderiliyor, bu kodla maske alınabiliyor. Dolayısıyla bu anlamda kendilerine kod gitmemiş vatandaşlarımızın eczaneye giderek sormaları gerekmiyor, kendilerine kod geldiğinde eczaneye gitmelerini önemsiyoruz. Bu anlamda sorun olmadığını söylemek istiyorum. Maskeyle ilgili şu an, satışla değil daha çok ücretsiz olması düşünülüyor." diye konuştu.

- "Her rakamın bir can olduğunu unutmayalım"

Ölümlerle ilgili, son günlerde siyasetin konusu yapılmaya başlanan bir durum olduğunu belirten Koca, "Burada her rakamın bir can olduğunu unutmayalım." ifadesini kullandı.

Bu rakamların, mücadelede en önemli paya sahip vatandaşlardan gizlenemeyeceğini dile getiren Koca, "Çünkü siz gizlediğiniz rakamlarla mücadelede tedbirleri vatandaştan alamazsınız." dedi.

Ölüm raporlarını gurur kaynağı hekimlerin hazırladığını, onlara güvenilmesi gerektiğini aktaran Koca, geçen yıl 1 Ocak-29 Nisan arasında ölüm sayısının 160 bin 888 olduğunu, bu yıl aynı dönemdeki ölüm sayısının 163 bin 191 olarak kayıtlara geçtiğini ifade etti.

Arada 2 bin 303 fark bulunduğunu, koronavirüsten hayatını kaybeden kişi sayısının ise 2 bin 992 olduğunu belirten Koca, "Nerede bu hayal ölümler? Lütfen bu konuyu istismar etmeyelim. Ölümlerin kimlerin yüreğini nasıl yaktığını biraz düşünelim." değerlendirmesinde bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü'nün kodlamasıyla, bütün dünyanın verdiği şekliyle pozitif vakaları bildirdiklerini ama şüpheli görülen, PCR'si negatif hastaları da asla tedaviden mahrum etmediklerini vurgulayan Koca, şunları kaydetti:

"Onlara da tedaviyi aynı şekilde uyguluyoruz, hatta filyasyonu uyguluyoruz sahada. Fakat Dünya Sağlık Örgütü, 16 Nisan'a kadar bütün dünyaya PCR'ı pozitif olan vakaların bildirilmesi şeklinde bir kod tanımlaması yapmıştı. 16 Nisan'dan sonra ise PCR'ı yapılmayan şüphelendiğiniz vakalara bir kod tanımlaması ilave edildi, özellikle PCR'ı yapmayan ülkeler için. Ülkemiz için de PCR'ı yapılmamış olan bir vaka varsa ve şüpheliyse biz onu da zaten pozitif bildirmiş oluruz. Dolayısıyla PCR'ı yapılmış olan ve de negatif olan bir vaka, başka sebepler olabilir diye araştırılmalı, pozitif olan vakalar PCR yapıldıysa bildirilmeli şeklinde genel bir kural. Bununla ilgili Dünya Sağlık Örgütü'ne 3 gün önce biz yine yazı yazdık, 'Yanlış mı yapıyoruz?' diye. Dünya Sağlık Örgütü'nden 24 Nisan'da bize gelen yazı bununla ilgili bir sorun olmadığı şeklinde. Lütfen ölümler üzerinden siyaset yapmayalım. Bugüne kadar yapmadık, çünkü bu mücadelenin herkesi kapsayacak şekilde yapılması gerektiğine inandık. Çünkü bu bir salgındı, bu bir sağlık sorunuydu. Yılı aylara, günlere bölerek sayıların verilmesi hiçbir şekilde doğru değil."

Koca, ayrıca ölüm rakamlarının her dönem aynı olmadığını bazı aylar 30 bin bazı aylar 50 bin olabileceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2427 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim