"Dünyanın beş veya altıda birinin bakıma muhtaç hale gelecek olması, gelecekte bizi farklı şeylerin beklediğini gösteriyor. O sebeple ona dair çözümlerin ön plana çıktığı bir dünya var''
Girişimci İşadamları Vakfınca Eyüpsultan Bahariye Mevlevihanesi'nde düzenlenen "Girişimci Buluşmaları" programına konuk olan Birinci, "Sağlığın Geleceğini Yönetmek" başlıklı sunum yaptı.
Birinci, dünya genelinde etkisini sürdüren Kovid-19 salgını öncesi ve sonrası dönemde sağlık sektöründe gelinen noktalarla ilgili bilgi verdi.
Ülkede son 15-20 yılda sağlıkta büyük gelişim ve dönüşüm gerçekleştiğini vurgulayan Birinci, "2002 yılında 107 bin yatağımız vardı. Asker koğuşundan tek farkı ranzalı yatakların olmayışıydı. 14 yılda tam 100 bin yatak yapıldı. Hastanelerimizin yaş ortalaması 49,5'ti, bugün 13'ün altındadır." diye konuştu.
Birinci, hastanelerde reelde yatak sayısını yüzde 48, yoğun bakım yatak sayısını da 21 kat artırdıklarını söyledi.
Kovid-19 sırasında 6 aylık dönemde 13 binin üzerinde yatak açtıklarını ifade eden Birinci, sağlıkta dönüşümde çok fazla dinamizm olduğunu ve 15 yılda yapılanların yanı sıra salgında ilk 6 ayda gerçekleştirilen çalışmaların inanılmaz düzeye ulaştığını kaydetti.
Tek bir annenin bile hayatını kaybetmesini istemediklerini belirten Birinci, şu anda Türkiye'nin anne ölüm oranını en hızlı düşüren ülkelerden biri olduğunu dile getirdi.
- "Dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 71'i kronik hastalıklardan"
Birinci, gelecekte dünyada 1 milyar insanın 65 yaş üstünde olacağını ve kronik sorunlarla karşı karşıya kalacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Dünyanın beş veya altıda birinin bakıma muhtaç hale gelecek olması, gelecekte bizi farklı şeylerin beklediğini gösteriyor. O sebeple ona dair çözümlerin ön plana çıktığı bir dünya var. Dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 71'i kronik hastalıklardan oluyor. 2050 yılında 6 kişiden biri, 65 yaş üstü nüfusa dahil olacak. Kentsel nüfus oranı bugün yüzde 55 ama 2050 yılında insanların yüzde 70'i kentlerde yaşayacak. Pandemi ya da benzeri sorunlar devam ederse bu beklenti değişebilir. Artık kentten daha çok mümkünse köylerde yaşamak gibi bir beklenti, bizim toplumumuzda da ciddi olarak karşılık bulmaya başladı."
Türkiye'nin, salgında dünya ülkeleriyle yarışır şekilde hizmet verdiğini anlatan Birinci, Türkiye'nin 160'tan fazla ülkeye yardım götürdüğünü ve tıbbi malzeme gönderdiğini vurguladı.
Birinci, Türkiye'nin sağlık turizmi sıralamasında 46. olduğuna işaret ederek, Almanya, Hollanda, Fransa, Avusturya, Türk Cumhuriyetleri ve Orta Doğu ülkelerinin sağlık turizmi için Türkiye'yi tercih ettiğini aktardı.
Yeni nesil sağlık teknolojilerine değinen Birinci, görüntülü işleme araçları ve yüksek teknolojili araçlarla hastalıkların erken evrede tespit edilebildiğini kaydetti.
Birinci, gelecekte hastanelere daha çok talep olacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hastaneler daha çok karmaşık vakalara odaklanacak çünkü koruyucu sağlık hizmetleri güçlenecek. Bireyin kendi sağlığıyla ilgili bilinç düzeyi yukarı çekileceği için çok problemli hastalıklar hastanelerde tedavi edilmeye çalışılacak. Sağlık hizmetinin tekrar tanımlanmasına ihtiyaç duyacağız. Dünya benzer şeyleri konuşmaya başladı. Pandemi sırasında Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkeler kendi sistemlerini restore etme çalışmaları yürütüyor. Türkiye için iyi bir fırsat olacağını düşünüyorum. Hastaneler daha çok bölgesel acil merkezler gibi çalışmaya başlayacak. Çünkü ambulans erişim süreleri en önemli şey. Siz çok iyi hastaneler yapabilirisiniz ama ambulans erişim sürelerinde iyi olmanız ve yetmeniz lazım."