Yaşam süresi, anne-bebek ölümleri, ölüm nedenleri gibi verileri karşılaştıran TTB, bakanlığın iddiasının aksine, sorunun hekim yetersizliğinden değil, gelir dağılımındaki eşitsizliklerden kaynaklandığını belirtti. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, ülkelerin sağlık düzeyini değerlendiren bir çalışma yaptı ve Türkiye'nin 169 ülke arasında 87. sırada olduğunu açıkladı.
TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, bir basın toplantısı düzenleyerek araştırmayı ortalama yaşam süresi, bebek çocuk, anne ölümleri, ölüm nedenlerinin hastalıklara göre dağlımı, hastalıklara göre yaşam yılı kayıpları gibi verileri değerlendirerek yaptıklarını söyledi.
TTB Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, Merkez Konseyi üyeleri Prof. Dr. Gülriz Ersöz, Dr. Özlem Azap ve Dr. Arzu Erbilici 'nin de katıldığı basın toplantısınrda, Sıralamada İsviçre, İzlanda ve Avustralya üst sıralarda yer alırken Malavi, Afganistan ve Sierra Leone en sonda bulunudğu belirtildi.
Tanık, Sağlık Bakanlığı'nın olumsuzlukları "hekim yetersizliği"yle açıklamakta ısrar ettiğini söyledi.
Bunun indirgemeci bir yaklaşım olduğunu belirterek, "Ülkelerin sağlık düzeyini etkileyen en önemli etmenlerden biri gelir düzeyidir. Gelir dağılımındaki eşitsizlik, eğitim, sosyal güvenlik olanakları da sağlık düzeyini etkileyen etmenler arasında yer almaktadır. Diğer etmenlere bakmadan 'hekim sayısı yetersizdir' demek, buradaki eksiklikleri saklamaya çalışmaktır" diye ekledi.
Tanık, araştırmada ülkelerin hekim sayılarının da değerlendirildiğini ve Türkiye'de olması gereken hekim sayısının 113 bin 902 olarak belirlendiğini kaydetti.
2009 verilerine göre 110 bin 400 hekim bulunduğunu ifade eden Tanık, buna göre hekim yetersizliğinden söz etmenin mümkün olmadığını söyledi.
* Hekim sayısının arttırılması Türkiye'de yaşayanların sağlığını iyileştirmeyecektir. Sağlık insan-gücü arzını arttırarak, sağlık hizmetleri maliyetinde insan gücünün payını azaltacaktır. Giderek hekim işsizliği yaratacaktır.
* Yeni tıp fakültesi açılmamalıdır. Var olan fakültelerin kontenjanları arttırılmamalıdır. AKP iktidarı altyapısı olmayan yeni fakülteler açarak ve tıp fakültesi kontenjanlarını arttırarak tıp eğitiminin niteliği ile çok tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Tıp fakülteleri üzerindeki ekonomik baskılar kaldırılmalı, fakülteler eğitim ve araştırmaya öncelik verebilmelidir.
* Sağlık emekçilerinin tümünün kamuda, tam zamanlı ve tek işte, insanca yaşanabilir bir ücret karşılığında, grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı ile çalışmasının koşulları sağlanmalıdır.
* Sağlık Bakanlığı sağlık insan gücü planlamasının ayrılamayacak bir bileşeni olan Türk Tabipleri Birliği'ni ve ilgili sosyal tarafları muhatap almalıdır.
Kazete