KUŞKONMAZ VE MAYDANOZ SUYU
Safra kesesi kanseri olan hastalara; karaciğer ve safra akımını destekleyen deve dikeni sütü ve karahindiba tabletleri verilebilir. Hastalarda kilo kaybı hızlıysa günde üç grama kadar Omega 3 takviyesi yapılabilir.
Bu hastaların beslenmesinde protein önemli yer tutmaktadır. Baklagiller, yeşil mercimek, semizotu ve pırasa da düzenli olarak beslenmelerinde yer almalıdır. Ayrıca elma, yoğurt ve organik yumurta da tüketilmesi gerekir.
Yağsız kırmızı et haftada bir kez yenebilir. Haftada iki-üç kere de kümes hayvanları ve balık tavsiye edilir. Kanser hastaları için en faydalı gıdalardan birisi de kuşkonmazdır. Kuşkonmaz; üzerine maydanoz suyu sıkılarak ya da buharda pişirilerek yedirilebilir.
folik asit faydalı
Ananas, papaya, avokado da faydalıdır. Gaz şikayetlerini hafifletmek için de nane, rezene, zencefil ve elma kabuğu karışımı sıvılar tüketilebilir.
Biberiye, kuzu kulağı, dereotu ve maydanoz gibi bitkiler çok yararlıdır.
Günde bir bardak nar suyu ve 400 ünite folik asit alımı da fayda sağlamaktadır.
SARILIK OLMAYANLAR KEMOTERAPİ ALABİLİR
Safra kesesi kanseriyle ilgili rutin bir tarama yöntemi bulunmamaktadır. Tümör belirteçlerinde; CA19.9 (pankreas, mide ve bağırsağın kötü huylu tümörleri tarafından salgılanan belirteç) ve CEA yüksekliği, bilirubin seviyesi, ALP yüksekliği dikkate alınmalıdır.
MR 'LA TE ŞHİS
Ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) gibi görüntülü tetkikler de hastalığın teşhisinde kullanılır.
Erken evrede uygulanan standart tedavi cerrahi müdaheledir. Safra kesesi ile birlikte karaciğer rezeksiyonu (bir organın, bir bölümünün ya da tümünün çıkarılması anlamında kullanılan tıp terimi) ve lenf nodlarının çıkarılması hastanın daha uzun yaşamasına katkıda bulunur.
Bazı küçük çaplı çalışmalara göre; cerrahi müdahale sonrası radyoterapinin yarar sağlayacağı düşünülmektedir. Ameliyat edilemeyen ileri evrelerde ise amaç; sarılığı ortadan kaldırmak için stent uygulamaları yapmaktır.
Sarılığı olmayan hastalarda kemoterapi denenebilir. Hastalardan, iki yıl süreyle üç ayda bir radyolojik ve biyokimyasal tetkikler istenmelidir.
Prof. Dr. Erkan TOPUZ