Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tam Gün Yasası'nın halkın yararına olduğunu belirterek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin Tam Gün Yasası ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru nedeniyle halktan özür dilemesi ve derhal başvuruyu geri çekmesi gerektiğini söyledi.
Bakan Akdağ, Çanakkale'deki ziyaretleri kapsamında, Devlet Hastanesine giderek hastalarla sohbet etti.
Daha sonra partisinin il binasına giden Akdağ, burada yaptığı konuşmada, bütün illeri Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı değerlendirmek üzere ziyaret ettiklerini ifade etti.
Bakan Akdağ, Sağlıkta Dönüşüm Programında ciddi mesafeler aldıklarını, ancak daha yapacak işlerinin bulunduğunu belirterek, eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını dile getirdi.
Eksikliklerin giderilmesi konusunu takip ettiklerini, bununla birlikte yöneticilerin performansını da ölçtüklerini ifade eden Akdağ, ''Onlara ödediğimiz ek ödeneği buna göre vereceğiz. Hatta performans çok altta gidiyorsa bir şehirde, bir hastanede buraların yöneticilerini de o zaman değiştireceğiz'' dedi.
Böylece tamamen kurumsal performansa ve hedef belirleme prensiplerine göre yeni bir yönetim modeli oluşturacaklarını bildiren Akdağ, bunun tam bir kurumsallaşma modeli olduğunu söyledi.
Çanakkale'de bütün bu değerlendirmeleri yapacaklarını, acil hizmetlerde büyük iyileşmeler olduğunu belirten Akdağ, burada bir hava ambulansının bulunduğunu, bununla bir çok kişiyi, yaralıyı ve bebeği taşıdıklarını anlattı.
Kara ambulanslarının kapasitesini güçlendirdiklerini, hamilelerin ve bebeklerin takibi ile aşılamalarda da çok mesafe aldıklarını vurgulayan Akdağ, hastanelerde hizmet kalitesinin çok yükseldiğini kaydetti.
-ÇANAKKALE'YE MODERN BİR HASTANE YAPACAĞIZ-
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Çanakkale'deki hastanelerin mevcut kapasiteleriyle, fiziksel durumlarının istedikleri ideal hastaneler noktasında olamayacağını söyledi.
Mevcut binalarda yapılabileceklerin en iyisini yaptıklarını, artık bundan daha fazlasının bu binalarda yapılamayacağını bildiren Akdağ, ''Mekanlar küçük. Devlet hastanemiz aşağı yukarı bir yatak başına toplamda 50 metrekarelik bir hastane alanına sahip. Biz yeni yapacağımız hastanede bunu 150 metre kareye çıkaracağız, 3 misline. Yani aynı yatak sayısına sahip bir hastanenin büyüklüğü 3 kat olacak'' diye konuştu.
Yeni yapacakları hastane için uzun zamandır yer arayışlarının bulunduğunu, eski SSK Hastanesinin bulunduğu alanda 40 dönüme yakın yerlerinin olduğunu ifade eden Akdağ, burada jandarmaya ait olan alandan yer alarak hastaneyi buraya yapabilmek için uğraştıklarını, ancak bunun gerçekleşemediğini açıkladı.
Kepez beldesinde TOKİ binalarının üst kısmında 105 dönüm civarında bir arsalarının olduğunu ve burada Çanakkale'ye bir hastane yapacaklarını ifade eden Akdağ, ''Modern, şaheser bir hastane yapacağız'' dedi.
Arsa işleri tamamlanır tamamlanmaz projeyi başlatarak ihalesini de gerçekleştireceklerini vurgulayan Akdağ, arsa işleri tamamlandıktan en geç 6 ay içinde inşaatın başlamasını planladıklarını belirterek, şöyle konuştu:
''Başladığımız yeni binaları çok hızlı yürütüyoruz. Çorlu'da 300 yataklı bir hastanenin inşasına başladık. Çorlu'da uçaktan indiğimde merkez ilçe başkanımız karşılamaya geldi. Ona sordum nasıl gidiyor hastane diye. Bana 'Bakanım biraz yavaş gidiyor' dedi. Nasıl yavaş gidiyor dedim. 'Yüzde 60 seviyesine geldi' dedi. Ne kadar olmuştu başlayalı, '1 sene olmuştu' dedi. 1 senede yüzde 60'a gelmişiz, iki sene tamamlanmadan hastaneyi bitireceğiz. Buradaki hastaneyi de başladıktan sonra en geç 3 sene içinde hizmete açarız.
Eski hastaneleri düşünün. Küçük bir ilçe hastanesi bile 10 sene 15 sene sürerdi. Biz bunu kesinlikle böyle yapmıyoruz. Başbakanımızın da bu hususta talimatı var. Bir işe başlamışsak o işi bitireceğiz. Ezine ilçesindeki hastane inşaatı devam ediyor. Gelibolu'da yaptık. Biga'da ek binalar yaptık. Çan'da aynı şekilde devam ediyor. Aslında merkez dışında ana yatırımlarımızı gerçekleştirmiş durumundayız.''
-TAM GÜN YASASI-
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hazırladıkları Tam Gün Yasası ile Sağlık Bakanlığının hastaneleri, üniversite ve devlete bağlı hastanelerde çalışan doktorların, muayenehane çalıştırmayacaklarını kaydederek, temmuz ayının sonunda devlet hastanelerinde bu kuralın başlayacağını söyledi.
''Herhangi bir biçimde muayenehanede para vermek veya üniversite hastanesinde hoca parası vermek tarihe karışıyor'' diyen Akdağ, bunun devlet hastanelerinde çok azaldığını, doktorların gönüllü olarak ek ödeme alabilmek için muayenehanelerini kapattıklarını bildirdi.
Akdağ, hala kapatmayan küçük bir grubun bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Bu kadar halkın yararına olan bir iş, üzülerek ifade ederim ki şu anda Anayasa Mahkemesinin önünde. Kim götürdü dersiniz? Maalesef ana muhalefet partimiz, CHP bir klasiği bir daha yaşattı ve bunu Anayasa Mahkemesinin önüne götürdü. Ben inanıyorum ki Anayasaya uyuşmazlık açısından hiç bir problem taşımayan bu yasaya, Anayasa Mahkemesi de her hangi bir müdahalede bulunmayacaktır.
Burada Cumhuriyet Halk Partisi'ni anlamak mümkün değildir. Aslında bir çok kez söyledim. Yani eğer Sayın Kılıçdaroğlu, 'ben farklı bir liderim, ben halkçı bir liderim' iddiasındaysa, bir defa derhal bu kanunu mahkemeden geri çekmelidir. Bu, kendisi için bir fırsat. Şu ana kadar halkçılık konusunda bir inandırıcılığı hiç olmadı. Başından hemen faullü oynamaya başladılar. Kendi arkadaşlarına karşı vefa duygularını gördük. Dolayısıyla, bu halkçılık söyleminin tartışmaya açılabilmesi için en azından Sayın Kılıçdaroğlu hem halktan özür dilemeli Tam Gün Kanunu'nu Anayasa Mahkemesi'ne götürdükleri için, hem de derhal Anayasa Mahkemesi'ndeki CHP talebini geri çekmelidir. O zaman belki halkçılık konusunu tartışmaya açabiliriz.''
-''BİZ BÜYÜK BİR ÜLKEYİZ''-
Bakan Akdağ, bir gazetecinin Gazze'deki hasta bir bebeğin Türkiye'ye getirilerek tedavi edilmesine ilişkin sorusu üzerine, ameliyatı gereken bir bebeğin Türkiye'ye getirmek üzere talip olduklarını söyledi.
İsrail yönetiminin de o bebeği kendi hastanelerinde ameliyat yapma kararı aldığını belirten Akdağ, ''Onlar bizim bu bebeği hemen alıp götüreceğimizi, buna talip olduğumuzu anlayınca böyle bir davranış içine girdiler. İyidir. Bebek sağlığına kavuşsun da mesele değil. Bizim müdahalemiz böyle bir sonuç ortaya koydu'' dedi.
Akdağ, İsrail'in yardım gemilerine saldırısının ardından yaşananlara değinerek, şunları söyledi:
''Türkiye, bölgenin büyük bir devleti olduğunu gösterdi. İsrail saldırısından sonra yaralılarımızın çok başarılı bir operasyonla, Dışişlerimizin içinde olduğu önemli bir operasyonla getirilmesi, süratle tedavilerinin yapılması, hava ambulans sistemlerinin bu iş için kullanılmış olması çok önemlidir.
Biz büyük bir ülkeyiz, büyük bir milletiz. Yakışan budur. Geçmişte olsaydı böyle durumlarda elimizi koynumuza koyup, çaresizlik içinde beklerdik. Daha önceki yönetimlerde bu böyleydi ve Avrupalı ülkelerin insanlarına da gıpta ederdik. İşte bir turist Çanakkale'ye gelmiş, burada ayağını kırmış, kalp krizi geçirmiş, hava ambülansıyla Fransa'ya götürülmüş falan. Bunları hepimiz olağanüstü olaylar gibi birbirimize anlatırdık. Ama artık Türkiye bütün bu imkanlara, fonksiyonel sistemlere sahip. Geçmişte niye olmuyordu? Bu insanınıza verdiğiniz kıymet ve vizyonerliğinizle ilgilidir. İkisinin yan yana gelmesi lazım. İnsana kıymet veren bir siyaset gütmelisiniz. Vizyonunuz ve beceriniz bunlara yetmeli. Türkiye bugün bunları yaşıyor, şükrediyoruz.''