Türk Radyoloji Derneği (TRD), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) ve Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT-DER) 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü ile ilgili ortak açıklama yayımladı.
Dünya Radyoloji Günü, X-ışınlarının bulunuşunun 120. yılı nedeniyle bu yıl ülkemizde de tüm radyoloji çalışanları tarafından kutlanmaktadır. Bu özel gün nedeniyle Türk Radyoloji Derneği (TRD), Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT-DER) ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) Başkanları ve yetkilileri basın açıklaması yapmışlardır. Türk Radyoloji Derneği genel merkezinde yapılan basın açıklaması aşağıdaki şekildedir.
X ışınları, bundan tam 120 yıl önce Wilhelm Conrad ROENTGEN tarafından bulunmuştur. Röntgen laboratuarında başka amaçla kullanılmakta olan katot ışını tüplerine elektrik enerjisi uygulandığında bir ışının ortaya çıktığını keşfetti. Gözle görülmeyen bu ışın, laboratuarında bulunan bir maddenin parlamasına neden olduğu için saptanmıştı. Bulunan bu ışını bilinmeyen ışın anlamında X-ışını olarak adlandırdı. Çok kısa zamanda çok sayıda deney ve araştırmalar yaparak ışınların kullanım alanlarını belirledi. Kendisi bir fizikçi olduğu halde X-ışınlarının tıpta kullanılmalarının da ilk araştırmaları Röntgen tarafından yapıldı. Röntgen bu buluşu ile 1901 yılında ilk Nobel Fizik Ödülü’nü almıştır.
Röntgen bu önemli buluşunu insanlığa adadı. Radyoloji biliminin doğuşu Röntgen'in bu önemli buluşuyla başlamıştır. Günümüzde kullanılmakta olan eşsiz görüntüleme aygıtlarının ortaya çıkmasına giden ilk adım, o gün atılmıştır.
Bugün, bundan 120 yıl önce 8 Kasım 1895 tarihinde Alman fizikçi Prof. Dr. Wilhelm Conrad ROENTGEN X-ışınlarını keşfettiği ve insanlığın hizmetine sunduğu çok anlamlı bir gün. Bugün radyoloji biliminin doğduğu, radyasyonun, hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaya başlandığı gün. Ülkemizde birçok radyoloji çalışanı, 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü’nü bilimsel ve sosyal etkinliklerle kutlayacaktır.
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin insanlığın yaşam kalitesini artırdığı kuşkusuzdur. Bu şekilde ilk kez X–ışınlarının bulunması sonrasında yaygınlaşan tıpta radyasyon kullanımı, bugün tıpta teşhis ve tedavi amacıyla gittikçe artarak kullanılmaktadır. Ancak; teknolojik gelişmelerin birçok yararı yanında, bazı olumsuz etkileri de vardır. Başlangıçta yan etkilerinin olduğu bilinmeyen dönemde bilinçsizce oluşmuş olan radyasyon kullanımı, bugün bu yan etkilerin çok iyi bilinmesi nedeniyle kontrollü olarak kullanılmalıdır. Ancak günümüzde radyasyon kullanımı hala bu yöntemlerin cazibesi nedeniyle kontrolsüz olarak kullanılmaya devam etmektedir. Halbuki, tıpta radyasyon uygulamasının hiçbir alternatif kalmadığı durumda ve kesinlikle hekim kararıyla yapılması gerekmektedir. Herhangi bir hastalıkta röntgen ve tomografi çekilmesi konusunda doktorlara baskı yapan hastalara sıkça rastlanmaktadır. Teşhis ve tedavi amacıyla röntgen, anjiyografi veya tomografi çektirilmesiyle alınacak radyasyon dozu nedeniyle hekimin fayda-zarar değerlendirmesini yaparak hasta lehine fayda sağlayacağı durumlarda radyasyon uygulamaları yapılması gerekir.
Hiçbir duyu organımızla hissedilmeyen, ancak özel olarak üretilmiş detektörler ile tespit edilebilen radyasyon özel korunma önlemleri alınmadığı takdirde maruz kalındığında vücutta kanser gelişimi ve bu nedenle ölüme kadar varabilen ciddi yan etkileri olabilmektedir. Bu etkilerin başında radyasyon yanıkları, katarakt, kısırlık, kanser ve genetik bozuklukları gelmektedir.
Bu amaçla biz radyasyon çalışanları dernekleri TRD, TÜMRAD-DER ve TMRT-DER olarak ortak amacımız, tıpta radyasyon kullanımı yönünden çalışanların meslek içi eğitimi yanında hastaları olası zararlı etkiler konusunda bilinçlendirmek, farkındalık yaratmak ve radyasyonun zararlı etkilerini en aza indirgemektir.
Radyoloji ve radyasyon çalışanları tıpkı maden ocağında çalışanlar gibi ağır ve tehlikeli meslekler sınıfındadır. Mesleğin çalışma usul ve esasları, alınması gereken güvenlik önlemleri kanun ile belirlenmiştir. Ama ne yazık ki maden ocakları gibi radyolojide de birçok birim özelleştirilmiş olup taşeron eliyle yürütülmektedir. Güvenlik önlemlerinden yoksun, esnek çalışma, kuralsız çalışma, ehliyetsiz eleman çalıştırma, sosyal ve özlük haklardan yoksun çalışma ve bunun sonucunda radyasyondan dolayı sağlığını kaybetme, kanser olma gibi birçok sorun çalışma hayatımızın bir parçası haline gelmiştir.
Bu konuda önlem alınmaz ve tıbbi amaçlı radyasyon uygulanan görüntüleme ünitelerine standartlar getirilmez ise ve mevcut şekilde taşeronluk sistemi devam ederse hastanelerimizdeki radyoloji üniteleri gittikçe ticarileşen standartlarını kaybetmiş kontrolsüz çalışma alanlarına dönüşecektir.
Bu nedenle yapılması gerekenler; uluslararası standartlara uygun çalışma alanlarının sağlanması, çalışma koşulları özlük hakları ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi, eğitime önem verilmesi, eğitimsiz ve yetkili olmayan elemanların çalıştırılmasının tamamen engellenmesi ve bu işletmelerin tamamıyla ticari olarak ortaya çıkmış olan taşeronlaştırılma sürecinin önüne geçilmesidir.
Daha iyi sağlık hizmeti çok görüntüleme tetkiki yaparak değil, gerekli zamanda gerekli tetkikin yapılmasıyla mümkündür.
Tüm olumsuzluklara rağmen radyoloji çalışanlarının 8 KASIM DÜNYA RADYOLOJİ GÜNÜ kutlu olsun.
Türk Radyoloji Derneği (TRD)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER)
Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT-DER)