Sağlık Bakanlığı 08.10.2007 gün ve 21025 sayılı Radyasyon Kaynakları ile Çalışan Kamu Sağlık Personeli hakkındaki genel yazı ile radyasyon kaynakları ile çalışan kamu sağlık personelinin mesaileri hukuka ve bilime aykırı olarak haftalık 45 saat olarak belirlemiştir. Genelgenin 1. maddesi ile tüm kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında;"Radyasyonla çalışan kamu sağlık personelinin mesailerinin haftalık 45 saat olarak tanzim edilmesi, 2368 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinden yararlanan personel için 40 saat olarak uygulanması" istenmiştir. Bu genelge ile kamu sağlık kuruluşlarında iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları ile çalışan sağlık personelinin günlük 5 saat olan çalışma süresi 9 saate çıkarılmıştır.
Genel yazıda;
- 04.10.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5614 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanunun 2. maddesi,
- 06.10.2007 gün ve 26665 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan Kamu Sağlık Hizmetlerinde İyonlaştırıcı Radyasyon Kaynakları ile Çalışan Personelin Radyasyon Doz Limitleri Hakkında Yönetmelik dayanak olarak gösterilmiştir.
Torba yasa diye bilinen Sağlık Bakanlığı tarafından 15.02.2006 gün ve 1803 sayılı yazı ile görüşe gönderilen içlerinde Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun'un da yer aldığı bir kısım kanunlarda değişiklik yapılmasına dair tasarı taslağında, kamu sağlık hizmetlerinde çalışan personelden iyonlaştırıcı radyasyon ile teşhis, tedavi veya araştırmanın yapıldığı yerler ile bu iş veya işlemlerde çalışan personelin günde 7,5 saatten fazla çalıştırılamayacağına yer verilmiştir. Tasarı gerekçesinde Avrupa Birliği Konseyi'nin 96/29/EURATOM direktifinde doğrudan çalışma saati düzenlemesine yer verilmediği, radyasyona maruz kalma kriterinin esas alındığı, 4857 sayılı Yeni İş Kanunu'na istinaden hazırlanan ve 15.04.2004 gün ve 25434 sayılı Resim Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren "Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelikte" günümüzün gelişmeleri dikkate alınarak radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işlerin 7,5 saat çalışılan işler arasında sayılması gösterilmiştir
Başbakanlık tarafından TBMM Başkanlığı'na 26.06.2006 gün ve 3291 sayı ile sunulan Kanun Tasarısı'nda yine aynı gerekçelere yer vermekle birlikte 2368 sayılı Yasanın 2. maddesine iyonlaştırıcı radyasyonla çalıştırılan personelin radyasyon dozu limitleri içerisinde çalıştırılacağı, bunların Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak Yönetmelikle düzenleneceği yönünde hüküm eklenmiş, ancak günde 7,5 saatten fazla çalıştırılamayacakları yönündeki ibareye tasarıda yer verilmemiştir.
Tasarıda yer verilen hüküm 5614 sayılı Kanunun 2. maddesi ile aynen kabul edilmiş, yapılan yasal düzenlemenin Resmi Gazetede yayımlandıktan altı ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır. Bu Yasa maddesinde Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılması öngörülen yönetmeliğe ilişkin taslak 6 Temmuz 2007 günlü yazı ile bir kısım kurum ve kuruluşlara görüş için gönderilmiştir. Taslakta kamu sağlık kurumlarında radyasyonla ilgili işlerde çalışan personelin yönetmelikte öngörülen doz sınırları içinde kalmak kaydı ile günlük çalışma süresinin en fazla 7,5 saat olduğuna yer verilmiştir. Ancak 06.10.2007 gün ve 26665 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan "Kamu Sağlık Hizmetlerinde İyonlaştırıcı Radyasyon Kaynakları ile Çalışan Personelin Radyasyon Doz Limitleri Hakkında Yönetmelikte", personelin Yönetmeliğin 7. maddesinde belirtilen doz limitleri içinde çalıştırılacağı belirtilmekle birlikte saate ilişkin bir sınırlamaya yer verilmemiştir.
I- Çalışma saatlerinin uzatılmasının iyonizan radyasyona maruz kalan sağlık personelinin yaşam ve sağlık hakkının özünü zedeleyecektir.
Sağlık Bakanlığı çalışanların maruz kaldıkları dozun, yönetmelikle belirlenen doz limitlerinin altında olması koşulu ile günlük çalışma sürelerinin 5 saatten 9 saate çıkarılmasının sağlıkları üzerinde olumsuz etki yapmayacağını varsaymış ve böylece çalışma sürelerini uzatmıştır. Oysa tek başına doz limitlerinin sınırlanması çalışanların sağlığının radyasyondan korunması için yeterli olmamaktadır.
Tıbbi alanda kullanılan radyasyonun (iyonizan radyasyon) insan sağlığı üzerine etkileri konusunda pek çok araştırma yapılmıştır. İyonlaştırıcı radyasyonun halen uygulanmakta olan uluslararası ve ulusal korunma prensiplerinde belirlenen doz limitlerinin altında, risk olmadığını söylemek bilimsel gerçeklerle taban tabana zıttır. Düşük doz (low dose) radyasyonun insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini saptayan çok sayıda bilimsel araştırma bulunmaktadır.
Radyasyondan korunma sisteminde doz sınırlarına uyulması radyasyonun zararlı etkilerinden korunma için yeterli değildir. Bu nedenle iyonizan radyasyon alanında ölçü olarak kabul edilen doz faktörünün yanında zaman faktörü de bir diğer korunma ayağını oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı iyonizan radyasyon kaynakları ile çalışan sağlık personelinin çalışma saatlerini günlük beş saatten dokuz saate çıkararak sağlıklarının korunmasında çok önemli bir koruma unsurunu ortadan kaldırmış ve ek risklerini arttırmıştır..
II- Uluslararası ve ulusal düzenlemelerde radyasyondan korunma için öngörülen önlemler alınmadığı gibi çalışma süreleri uzatılarak çalışanların sağlığı tehlikeye atılmaktadır.
Sağlık Bakanlığının ileri sürdüğü gibi EURATOM 96/29 Direktifinde radyasyonla çalışanların çalışma sürelerinin belirlenmesine yönelik bir ölçü ya da kural getirilmemiş, yeterli güvenlik ve korunma standartlarına uyulduğu koşullarda izin verilebilir azami limitler belirlenmiştir. Sağlık Bakanlığı atıf yapılan direktifte çalışma sürelerinin uzatılmasına ilişkin bir hüküm olmamasına rağmen çalışma sürelerini uzatmış, ancak alınması gereken tedbirlere ilişkin direktif hükümlerini göz ardı etmiştir. Radyasyondan korunma, tedbirler ve izolasyon konusunda 96/29 ve 97/43 Euratom direktifleri hayata geçirilmemiştir.
Ülkemizde fiziki koşulları uygun olmayan ortamlarda kurulu hastane ünitelerinde, yeterli radyasyon kontrol ve denetiminden uzak görev yapan binlerce radyasyon çalışanı sağlık teknisyeni, Avrupa ülkelerindeki meslektaşları ile kıyaslanmayacak kadar çok sayıdaki hastanın tıbbi incelemesini mesai saatleri içinde bitirmek zorundadır. Ayrıca birçok hastanemizde henüz ruhsatlandırılmamış veya fizik koşulları uygun olmayan ortamlarda çok sayıda radyasyon üreten kaynak veya cihaz çalıştırılmaktadır. Kişisel dozimetre kayıtları bulunmamakta veya kontrolleri düzenli olarak yapılmamaktadır. Halen ülkemizdeki hastanelerde cihaz tüp verimi ölçümleri ve kalibrasyonları da yapılmamaktadır.
Sağlık Bakanlığı, gerek kendisine ait gerekse diğer kamu kuruluşlarına ait sağlık kuruluşlarında koruyucu cihaz ve tekniklerin etkinliğinin düzenli kontrolünü sağlamamıştır. 4457 Sayılı Kanun ile kurulan Türk Akreditasyon Kurumu tarafından ülkemizde sağlık kuruluşlarının iyonizan radyasyon yayan; radyografi, dental radyografi, mamografi, floroskopi, dsa-anjiyografi, bilgisayarlı tomografi, ultrason, negatoskop, film banyo cihazı, kaset alanlarında muayene faaliyetlerini gerçekleştirmek ve ilgili raporları tanzim etmek üzere bir tek kuruluş akredite edilmiş bu kuruluşun da akredite edildiği tarih 6 Eylül 2007'dir
İyonlaştırıcı radyasyon sağlık çalışanlarının maruz kaldığı diğer risklere ek bir risk oluşturmaktadır. Dava konusu genel yazı ile Radyasyondan korunma, tedbirler ve izolasyon konusunda 96/29 ve 97/43 Euratom direktifleri göz ardı edilerek çalışma saatleri uzatılmış ve çalışanların sağlıkları tehlikeye atılmıştır. Dava konusu işlem Avrupa Sosyal Şartında kabul edilen tehlikeli ve sağlığa zararlı işlerdeki risklerin henüz yeterince azaltılamadığı ya da kaldırılamadığı durumlarda bu işlerde çalışanlara ücretli ek izin verilmesini veya bunların çalışma saatlerinin azaltılmasını sağlama ödevini ihlal etmiş, iyonizan radyasyona maruz kalan sağlık personelinin güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarına sahip olma hakkını ortadan kaldırmıştır.
III- Sağlık Bakanlığının çalışma saatlerini uzatması Anayasanın 128. maddesine, 3153 sayılı Yasaya ve Radyoloji, Radyum ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Tüzüğe aykırıdır.
3153 Radyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun ve Radyoloji, Radyum ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Tüzük hükümleri ve 5 saatlik çalışma sınırlaması yürürlükte bulunmaktadır. Ancak iptale konu Genelge ile üst hukuk normlarına aykırı biçimde çalışma saatleri arttırılmıştır. Kaldı ki, 657 sayılı Devlet Memurları Kanun'una tabi olarak çalışan devlet memuru radyoloji çalışanlarının özlük haklarından olan çalışma sürelerinin, Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olarak genel yazı ile uzatılması da hukuken olanaklı değildir.
İdarenin işlemi amaç unsuru yönünden de hukuka aykırı olduğu gibi eşitlik ilkesine de aykırılık taşımaktadır.
Ayrıca Sağlık Bakanlığının belirlediği süre hazırladığı diğer düzenlemelerle çelişmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. maddesi uyarınca Sağlık Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanıp 15 Nisan 2004 gün ve 25434 sayılı Resim Gazete'de yayımlayarak yürürlüğe konulan "Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik"in 4. maddesinin t bendinde günde azami 7,5 saat çalışılacak işler arasında radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işlere yer verilmiştir
Yukarıda sunulduğu üzere bilime, uluslararası kurallara ve yürürlükteki yasal düzenlemelere aykırı biçimde hazırlanan, bu alanda çalışan sağlık personelinin yaşam ve sağlık hakkını hiçe sayan bu genelgenin derhal yürürlükten kaldırılması gereklidir.
Türk Tabipleri Birliği olarak, ilgili sağlık personelinin bu düzenleme nedeniyle başına gelebilecek tüm sağlık risklerinden bu düzenlemeleri yapanların sorumlu olacağını, gerek örgütsel gerekse hukuksal olarak konunun takipçisi olduğumuzu bildiririz.
Saygılarımızla,
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ