• BIST 9916.22
  • Altın 2962.961
  • Dolar 35.2472
  • Euro 36.7735
  • Ankara 6 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Bursa 12 °C
  • Antalya 8 °C
  • İzmir 8 °C

Psikolog gözüyle engellilik

Psikolog gözüyle engellilik
Kuzey Kıbrıs’ta, doğuştan veya sonradan meydana gelen olumsuzluklar sonucunda, fiziksel veya zihinsel fonksiyonlarında sınırlanan, bu nedenle de bireysel ve sosyal hayatta zorluklarla karşılaşan yaklaşık 30 bin engelli birey bulunmaktadır.

Bu bireylerin, toplumun diğer kesimlerinden farklı olmayan birçok gereksinimleri vardır. Eğitim-öğretim görme, meslek ve iş edinme, ulaşım, sağlık, sosyal güvenlik, sosyo-kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklere katılım, bu gereksinimlerin başlıcaları arasındadır.

Sosyal devletlerde, toplum kurumları ve yönetimlerinin, engelli vatandaşların ihtiyaçlarını dikkate alması, korunma, bakım, rehabilitasyon ve destek gibi çeşitli hizmetler sunması, bu bireylerin kendini gerçekleştirmesine, topluma karışması ve toplumda yükselmesine olanak tanıması elzemdir.

Engelsiz inisiyatifi, 2010 yılının başından itibaren, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan engelli bireylerin maruz kaldığı fırsat eşitsizliklerine yönelik toplumdaki suskunluğu bozmak adına çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Aralarında Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi’nin (BPİ) de bulunduğu 50’den fazla kitle örgütü ve birçok siyasi partinin desteklediği EngelSİZ İnisiyatifi’nin öncülüğünde, Mayıs.2010’da engelli haklarına dikkat çekmek amacıyla bir yürüyüş etkinliği gerçekleştirilmiş, bunun ardından Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin mecliste imzalanarak uygulamaya geçirilmesini talep etmek amacıyla bir imza kampanyası başlatılmış ve 1 aydan kısa bir sürede 4000’e yakın imza toplanarak büyük bir dayanışma örneği sergilenmiştir. Daha sonra imzalar Meclis Başkanı’na sunulmuş ve Temmuz.2010’da söz konusu yasa tasarısı, Meclis'te oybirliğiyle onaylanmıştır. Kısa sürede, bu kadar önemli adımların art arda atılması, ‘engellilik’ konusunun ne denli önemli bir olgu olduğuna kanıttır.

Engelli birey ve yakınlarına destek vererek onları topluma geri kazandırmak, ancak gerekli olan hizmet modellerinin sağlıklı bir biçimde planlanıp yürütülmesi ve her meslek grubundan bireyin (yasa koyucular, mimar-mühendisler, öğretmenler, fizyoterapistler, psikologlar..vb. konuya duyarlılık gösterip, üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesiyle gerçekleşebilir.

Bireyler kendilerini ancak sosyal yaşamın ve kişilerarası etkileşimin var olduğu yerlerde geliştirebilirler. Buradan yola çıkarak yazıya; engellilerin toplumsal yaşamda yer almalarını önleyen yetersiz çevre ve ulaşım koşullarından, kısıtlı sayıdaki rehabilitasyon ve özel eğitim merkezlerinden, engelli bireylere eğitim imkanı sağlayan kurumların yetersizliğinden...vs. bahsederek devam etmek mümkündür. Ancak ben bunu yapmayacağım. Kuzey Kıbrıs’ta engelliler konusunda göze çarpan birçok somut eksiklik vardır ve bunlar bugüne dek çok kez, aralarında benim de olduğum birçok kişi tarafından yazılıp çizilmiştir. Medyada bir şey çok sık tekrarlandığında, o konuya gösterilen ilginin azaldığını görürüz. Bu sebeple, ben Kuzey Kıbrıs’ta değişmesi ve gelişmesi gerekenlerden bahsetmek yerine, bir psikolog olarak mesleğimin de bana verdiği ehliyet ile, sizlere engelli bireylerin yaşayabileceği olası psikolojik sorunlardan ve engelli bireyler hakkındaki yanlış düşünce - inançlardan bahsetmek istiyorum.

Engelli bireylerin olası psikolojik sorunları

Bu sorunlar; engelin çeşidi, tedaviye cevap verme seviyesi, doğuştan mı yoksa sonradan mı oluşu, engelli bireyin yaşı, kişilik özellikleri, sahip olduğu sosyal destek ağı ve içinde bulunduğu toplumun ona sağlayabildiklerine göre değişir. Ancak yapılan araştırmalar; depresif duygu durumu, yüksek kaygı seviyesi ve düşük özgüvenin engelli bireylerde en sık görülen psikolojik sıkıntılar arasında olduğunu göstermektedir. Her bireyin zihninde kendiyle ilgili oluşturduğu bir imaj vardır. Kişinin özgüveni ve benlik saygısı, zihindeki bu imajın ne derece olumlu veya olumsuz olduğuyla birebir ilişkilidir. Örneğin, bir bireyin işitme engelli olduğunu, onunla iletişime geçmeniz gerekmediği takdirde fark etmeyebilirsiniz. Dışarıdan son derece “normal” görünen bu birey ile bedensel engelli birisinin benlik algısı farklı olacaktır. Engelin ne zaman ortaya çıktığı da önemli bir unsurdur. Örneğin bir engelle doğan bir çocuk, engeli olmayan bir bedeni zaten hiç deneyimlememiş olduğundan, bu ‘farklılığa’ alışmış, onu kabullenmiş olduğundan, bir hastalık ya da kaza sonucunda engelli olan başka bir bireyin yaşadığı şok, uyum sorunu ve kaygıyı yaşamayacaktır. Bu bireyler, hele bir de destekleyici bir sosyal çevreye ve gelişmiş olanakları olan bir topluma sahiplerse, hayattaki kazanç ve başarıları ‘engelli olmayan’ bireylerden farksız olacaktır.

Engelliler hakkındaki yanlış düşünce ve inançlar

“Engelli bireyler hastadır!” - Engelli olmak bir hastalık değil, bir farklılıktır. İngilizce dilindeki bilimsel yayınlara bakıldığında artık birçok yerde ‘disabled’ (engelli) teriminin yerine ‘differently abled’ (farklı şekilde beceri gösteren birey) teriminin kullanıldığı görülmektedir.

“Engelli bireylerin çoğunda zeka geriliği vardır” - Birçok engel zeka düzeyini etkilemez.
“Engelli bireyler sürekli bakıma ve ilgiye muhtaçtır” – Engelin çeşidine uygun olarak elverişli çevresel koşullar ve doğru eğitim sağlandığı taktirde birçok engelli birey minimum denetimle hayatlarını idame ettirebilirler.

Engelli bireyler, sadece görmeyen bir gözden, eğri duran bir sırttan, yazmayan elden veya yürümeyen bir bacaktan ibaret değildir. Yaşam kalitelerini yükseltmelerine olanak sağlayacak koşullar yaratılır ve yargıdan uzak bir duruş sergilenirse onlar da kendilerinde varolan diğer güzellikleri, diğer değerleri dışa vurabileceklerdir.

Engelsiz yarınlara…

Uzm. Psk. Gözde PEHLİVAN
Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi

Kıbrıs Gazetesi

Bu haber toplam 24897 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim