Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Cengiz Bahadır, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "İlerleyen protez biyomekanikleri ve gelişen cerrahi teknikler sayesinde günümüzde özellikle kalça ve diz protez operasyonları çok sık yapılmaktadır. Kalça ve diz protezlerinin başarı oranları yüksektir. Bununla beraber daha seyrek yapılan omuz protezi operasyonlarında sonuçlar kalça ve dizdeki kadar başarılı değildir" diye konuştu.
PROTEZ OPERASYONLARI NE ZAMAN YAPILMALIDIR?
Protez operasyonunun zamanı kişiye ve hastalığın derecesine göre değiştiğini ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Cengiz Bahadır, daha sonra şunları kaydetti; "Hastanın bozulan eklemi dolayısıyla yaşam kalitesi çok etkilenmemişse genellikle 65 yaşından önce operasyon önerilmez. Hasta ömrü boyunca o protez ile yaşayacağından operasyonunun geri dönüşü mümkün değildir. Bu nedenle hasta seçimi son derece iyi yapılmalıdır. Hastanın o eklemi için alternatif tedavilerin tamamı denenmiş olmalıdır. Öte yandan denenen tüm tedavilerin başarısız olduğu ve mutlak protez gereken bir hastada protezi geciktirmenin de bazı sakıncaları vardır. Yaş ilerledikçe kalp tansiyon gibi diğer sistem hastalıkları ortaya çıkabileceğinden yada var olanlar ilerleyebileceğinden ameliyatın komplikasyon oranı artar ve başarı oranı düşer.
TAKILAN PROTEZİN ÖMRÜ NE KADARDIR?
Başarılı bir kalça-diz protezi operasyonu geçiren kişiler bu protezleri aktivite derecesine bağlı olarak 15-25 yıl kullanabilir. Özelikle genç hastalarda yapılan protezler bu kişilerde aktivite oranının yüksek olmasına bağlı olarak daha kısa sürede gevşeyebilir. Bu durumda hastanın tekrar revizyon cerrahisine gitmesi ve mümkünse protezin değiştirilmesi gereklidir. Bu ikinci ameliyatlarda ise başarı oranı daha düşüktür.
PROTEZİN BAŞARISINI BELİRLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR ?
Bir protez operasyonunun başarısını etkileyen faktörler; doğru hasta seçimi, uygulanan cerrahi teknik, hastaya protez operasyonu öncesi ve sonrası uygulanan fizik tedavi rehabilitasyondur.
Günümüzde artık protez operasyonuna hangi hastaların gitmesi gerektiği üç aşağı beş yukarı bellidir. Cerrahi teknikler de artık ilerlemiştir ve bu operasyonlar asistan düzeyinde bile yapılabilmektedir. Dikkat edilmesi gereken ve en çok ihmal edilen nokta ise ameliyat öncesi ve sonrası fizik tedavi rehabilitasyondur.
AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI FİZİK TEDAVİ REHABİLİTASYON NEDEN GEREKLİDİR?
Kalça yada diz protezi düşünülen hastalarda eklemler ağrı ve deformite nedeniyle az kullanıldığından o eklemi çalıştıran kaslar zayıflamıştır. Eklem hareketleri de genelde gelişen ikincil yumuşak doku problemleri nedeniyle kısıtlanmıştır. Eğer hasta bu halde fizik tedavi rehabilitasyon programına alınmadan operasyona giderse yapılan protez sadece ağrılarını giderir ve takılan protez eklemi etkili ve verimli bir şekilde kullanamayabilir. Halbuki operasyon öncesi uygulanan 15 seanslık bir fizik tedavi rehabilitasyon programı ile sertleşmiş dokular gevşetilir, eklem hareketleri mümkün olduğunca açılır ve kaslar kuvvetlendirilir. Bu özellikle normale yakın hareket açıklığı beklenen kalça protezi operasyonlarında daha da önemlidir.
Protez operasyonları büyük operasyonlardır ve mekanik eklemi yerleştirirken bir çok dokuya zarar vermek kaçınılmazdır. Ameliyat sırasında bazı kaslar, bağlar, tendonlar ve damarlar kesilir. Operasyon sonrası hastanın eklemi ödemli , şiş, ağrılı ve kısıtlıdır. Operasyon sonrası takılan mekanik eklemi etkili kullanabilmenin tek şartı bu aşamada yapılacak fizik tedavi rehabilitasyondur. Takılan mekanik eklemin stabilitesi, ömrü ve normal eklemin biyomekaniklerine yakın bir şekilde kullanılması için hastanın eklem hareketlerinin açılması ve kaslarının eski gücüne getirilmesi şarttır. Protez takılan bir hastaya ev egzersizleri verip göndermenin modern tıp doktrininde yeri yoktur. Operasyonun bize sağladığı sadece ağrısız bir eklemdir. Bizim istediğimiz ise ağrısız ve fonksiyonel olarak yeterli bir eklemdir. Kalça kireçlenmesi nedeniyle protez operasyonu geçiren bir hasta hala aksayarak yürüyorsa veya çoraplarını hala başkası giydiriyorsa, aynı şekilde diz protezi takılan hasta hala merdiveni yardımsız çıkamıyorsa cerrahi teknik ne kadar iyi olursa olsun sonuç fonksiyonel açıdan başarısızlıkdır. Bu nedenle protez operasyonu sonrası diz ve kalça eklemine normal hareket açıklığının kazandırılması ve kaybedilmiş kas gücünün tekrar kazandırılması gereklidir. Yapılan fizik tedavi uygulamaları ve kullanılan bazı cihazlar ile hastanın cerrahiye bağlı olarak ortaya çıkan ağrısı , ödemi giderilir ve eklem hareket kısıtlılığı açılır. Fizyoterapist tarafından yaptırılan egzersizler ile kasları güçlendirilir. Bu amaçla genelde 20-30 seanslık bir fizik tedavi rehabilitasyon programı yeterli olmaktadır. Bu sayede hastanın eklemi hem ağrısız hemde fonksiyonel bir eklem haline gelir. Daha da önemlisi bu uygulamalar ile protezin uzun süreli başarısı artar ve komplikasyon oranı da belirgin bir şekilde düşer.
Bu nedenlerden dolayı hastalar ameliyat sonrası fizik tedavi rehabilitasyon şartlarını sağladıktan sonra operasyona gitmelidir. Hastanede cerrahi sonrası başlanan fizik tedaviye taburcu olunduktan sonra gerekirse evde de devam edilmeli ve hasta bir hastaneye yada kliniğe gidip gelebilecek kadar iyi olduğunda ise ayaktan devam edilmelidir.
Ameliyat öncesi rehabiltasyon bazı durumlarda mümkün olmayabilir ama unutulmamalıdır ki ameliyat sonrası rehabilitasyon protez operasyonlarının olmazsa olmazıdır. Kesinlikle ihmal edilmemeilidir. Aksi takdirde protez operasyonunun fonksiyonel başarısı büyük oranda olumsuz etkilenecektir."