Polikistik over sendromu, kadınlarda erken yaşlarda görülmeye başlayan ve birçok rahatsızlığa yol açan ciddi bir problem.
Neden olduğu adet düzensizliği, kısırlık, aşırı tüylenme, saç dökülmesi, aşırı kilo alımı, cilt problemleri ve depresyon nedeniyle birçok tıp dalının ilgi alanına girdiğine dikkat çeken Kadın Hastalıklar ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Can Şener Polikistik over sendromunun en önemli belirtilerini sıraladı;
ADET DÜZENSİZLİĞİ
En sık görülen belirti olup adet gecikmesi veya adet görmeme şeklinde ortaya çıkar. Bu kadınlar senede 8 veya daha az sayıda adet görürler. Bu da yumurtlamanın düzensiz olarak oluştuğunu gösterir. Düzensiz adet görmenin sonucunda endometrium denen rahim zarı düzensiz olarak kalınlaşmakta ve bu da kanser riskini arttırmaktadır.
KISIRLIK
Kısırlık nedeniyle değişik merkezlere başvuran hastaların neredeyse yarısını polikistik over sendromu olan kadınlar oluşturmaktadır. Yumurtanın yeterince büyümemesi ve yumurtlamanın olmaması gebe kalmayı engellemektedir.
TÜYLENMEDE ARTIŞ
İstenmeyen tüylerde artış kadınlarda hemen her yaş grubunda psikolojik sıkıntı yaratan önemli bir faktördür. Doğal olarak var olan açık renkli ince tüyler, erkeklik hormonlarındaki dengesizlik nedeniyle, koyu siyah renk alma ve kalınlaşma eğilimindedir.
Çoğunlukla göğüs bölgesinde tüylenme, dudakların üstü, çene, kol-bacak ve karın bölgelerindeki tüylerde kalınlaşma ve çoğalma saptanır. Tedavisinde ilâç ve yeni tüy gelişiminin önlenmesi ve çıkmış tüylerin fiziksel metodlarla (lazer epilasyon gibi) alınması birlikte kullanılmalıdır. Hastaların ilâç tedavisinin ancak 6 aydan itibaren etkili olacağı konusunda uyarılması tedavinin başarısı için çok önemlidir.
Saç dökülmesi, akne; yüz, göğüs ve sırt bölgesinde önemli bir kozmetik problemdir. Özellikle ileri yaşlarda başlayan akneler çok tipik bir belirtidir. Kilo artışı da görülür.
Bu hastaların büyük bir çoğunluğu kilo vermek veya kilolarını korumak için ciddî mücadele vermektedir. Özellikle bel ve karın bölgesinde kalça bölgesine göre daha fazla yağ toplanması görülür. Bu, şeker ve insülin metabolizmasının bozulmasının doğal bir sonucudur.