Sağlık Bakanlığı verilerine göre, akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 90'ı tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı sonucunda oluşuyor. Türkiye'de en sık erkeklerde izlenen akciğer kanserinin, son yıllarda kadınlarda görülme sıklığının da arttığı belirtiliyor.
AA muhabirinin, 1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla Bakanlıktan edindiği bilgilere göre, hem dünyada hem de Türkiye'de kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedenini akciğer kanseri oluşturuyor.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) yayınladığı 2020 yılı verilerine göre, dünya genelinde yılda 19 milyon kişi kanser tanısı alıyor ve yaklaşık 10 milyon kişi bu sebeple hayatını kaybediyor. Kanserde benzer seyrin devam etmesi halinde, 2040 yılında 28,9 milyon yeni vakanın ortaya çıkacağı öngörülüyor.
Yapılan tahminler, ilerleyen yıllarda gelişecek olan kanser olgularının önemli bir bölümünün az gelişmiş ülkelerde ortaya çıkacağını gösteriyor.
- Kadınlarda en çok görülen kanser türleri arasında 3. sırada
Akciğer kanseri, dünyada en sık erkeklerde görülürken, kadınlarda da en çok görülen kanser türleri arasında 3. sırada yer alıyor. Dünya genelinde 2020'de 2,2 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı ve akciğer kanserine bağlı 1,8 milyon ölümün gerçekleştiği tahmin ediliyor.
Türkiye'de erkeklerde en sık izlenen kanserler içinde ilk sırada trakea, bronş ve akciğer kanseri yer alıyor. Kadınlarda akciğer kanseri en sık görülen 5. kanser türü fakat son yıllarda kadınlarda da akciğer kanseri görülme sıklığında artış olduğu belirtiliyor.
Akciğer kanseri tanısı alanların Türkiye'deki ortalama yaşı 64 iken, 40 yaş altı bireylerde de daha nadir olarak bu hastalığa rastlanılıyor. Genellikle ileri evrelerde teşhis edilen hastalıkta vakaların yüzde 19,4'ünün lokalize evrede, yüzde 27,9'unun bölgesel, yüzde 52,7'sinin ise uzak yayılım grubunda olduğu saptandı.
- Akciğer kanserlerinin yüzde 90'ı tütün kullanımı kaynaklı
Akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 90'ı tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı sonucunda oluşuyor. Sigara içiminin engellenmesiyle bu kanser tanısının da yüzde 90'a kadar önlenebileceği tahmin ediliyor.
Ayrıca sigarada pasif içicilik, aile öyküsünün varlığı, radon, asbest, arsenik gibi kimyasallara maruz kalma, hava kirliliği, HIV enfeksiyonu ve tüberküloz akciğer kanserinin diğer risk faktörleri arasında yer alıyor.
Sağlık Bakanlığı, Ulusal Tütün Kontrol Programıyla toplumdaki tüm bireylerin, tütün ürünlerinin sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korunmasını hedefliyor.
Kendileri sigara içmedikleri halde ev veya iş yerlerinde pasif olarak dumana maruz kalan kişilerde akciğer kanseri gelişme riski yüzde 20-30 oranında artıyor. Sigaranın bırakılması durumunda akciğer kanseri olasılığı zamanla azalırken, bırakıldıktan 10-20 yıl sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşılabiliyor.
- Geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürüğe dikkat
Genellikle akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikayetlerin oluşumu birkaç yıl alıyor ve bu nedenle hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebiliyor. Kontrol veya başka bir rahatsızlık nedeniyle çekilen akciğer grafisinde kanser teşhis edilebiliyor, erken teşhis tedavide başarı olasılığını artırıyor.
Akciğer kanserinde tümörün yol açtığı en sık izlenen belirtiler arasında, geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük, öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak, derin nefes alırken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı, iştahsızlık, yorgunluk, kilo kaybı, ses kısıklığı, nefes darlığı, sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit/zatürre gibi akciğer enfeksiyonları sıralanıyor.
Tedavide, hastadan hastaya değişmekle birlikte, hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkili oluyor. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler, cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içeriyor.