İlkokul birinci sınıfa başlayan çocukların okul fobisini yenmeleri ve okulda daha başarılı olmaları için neler yapmaları gerektiğini International Hospital’dan Psikolog Ferahim Yeşilyurt açıkladı.
ÇOCUK OKULA GİTMEK İSTEMİYORSA AİLE NELER YAPMALI?
Özellikle ilkokula yeni başlayan bir çocuk ise bu durum son derece normaldir. Çünkü çocuk yeni bir ortama başlama ile ilgili birçok kaygı yaşayacaktır. Öğretmenine kendisini gösterebilecek mi, arkadaşları onunla oyun oynayacaklar mı, annesi okul çıkışı kendisini almaya gelecek mi gibi sorular çocuğun zihninden geçebilir. Aileler bu süreçte sabırlı davranmalılar. Her uyum sürecinde olduğu gibi okula başlama sorunu da belirli bir süreçte aşılabilir.
ÖNERİLER:
- Okul öncesi okul ortamı ve öğretmen ilişkileri ile ilgili kendi yaşantılarınızdan örnekler verin. Başlangıçta sizin de yaşadığınız kaygıları onunla paylaşın.
- Okul ile ilgili negatif konuşmalardan kaçının.
- Mümkünse kendi okul resimlerinizi ona gösterin.
- Okula başlayan çocukların yaşayabileceği sorunları içeren kendinizin oluşturduğu bir öykü anlatın.
- Okul bittiğinde onu kimin karşılayacağını mutlaka anlatın. Belirsizlik kaygıyı artırır.
- O evde yokken sizin neler yapacağınızı anlatın. Çocuklar bunu çok merak ederler. Eğer evde bir kardeş varsa bu çocuğun yaşayacağı merakı artıracaktır.
- Bir süreliğine onunla okula gidin aşamalı olarak yavaş yavaş okula alıştıkça okuldan uzaklaşabilirsiniz.
ÇOCUK OKULA GİTMEK İSTEMİYOR, AĞLASA DA GÖTÜRELİM Mİ?
- Bazı çocuklar okula hiçbir zaman gitmek istemezler. Özellikle de ailesi ile çok sıkı bir ilişki içerisinde olan, her türlü isteği anında karşılanan çocuk dış dünyaya yeni insanların arasına katılmakta isteksiz davranabilir. Bu çocuklar her türlü ihtiyaçlarını karşılayan anne babalarından uzaklaşmak istemezler.
- Diğer taraftan ailede kavgaların olması küçük kardeşin varlığı da çocuğun okula gitmesini güçleştirebilir. Ancak burada velilerin yapacağı en büyük hata ağladığı için çocuğu alıp evlerine geri dönmek olacaktır. Çocuk ağlasa da okula gitmelidir.
- Okul da bazı çocuklar için fobi olabilir başlangıçta. Ancak bu fobinin üzerine aşamalı olarak gidebilmemiz gerekir. Örneğin bir çocuk 4 yaşında anaokuluna gitmiş. İlk günlerde ağladığı için çocuğun hazır olmadığını düşünerek ailesi kaydını sildirmiş. 5 yaşında ve 6 yaşında da aynı şekilde okula başlangıçları olmuş ancak aynı nedenden dolayı aile çocuğu okula vermekten vazgeçmiş. Bu defa ilkokula başlamayla birlikte daha ciddi bir sorunla karşılaşıyorlar.
OKULU SEVERSE GERÇEKTEN DE BAŞARISI YÜKSELİR Mİ? SEVMEK BAŞARININ TEK ÖLÇÜSÜ MÜ?
Sadece okulu sevmek yeterli değil aynı zamanda çocuğun öğrenmeyi de sevmesi gerekir. Merak eden öğrenmeye karşı ilgisi uyarılmış bir çocuk okulda başarılı olma olasılığı en yüksek çocuklardandır. Tabi bu arada zihinsel ve bedensel sorunları yoksa…
ÇOCUĞA DERSLERİNİ YAPMASI KONUSUNDA DİSİPLİN UYGULAMAK GEREKİYOR MU?
Disiplin kelimesi genellikle katı bir otorite gibi algılanıyor. Oysa disiplin çocuğun genel toplumsal kuralları öğrenmesinde ona yardımcı olmaktır. Bu açıdan bakıldığında her çocuk yetiştirilme aşamasında belirli bir disipline ihtiyaç duyar. Kuralsızlık sanılanın aksine çocuk için mutluluk verici değil, mutsuzluk yaratan bir durumdur. Çocuğa kuralları yavaş yavaş anlatmak gerekir. Yaşına uygun cümlelerle kuralın nedenini de kısaca açıklamak iyi olur. Ölçüsü çocuğun sizi dinlemesiyle doğru orantılı. Çünkü bir kuralı oturtmadan alışkanlık haline getirmeden başka bir kuralı da getirmek çocuğun kurallara uymasını zorlaştırır.
CEZA VERELİM Mİ, VERMEYELİM Mİ?
Toplumsal yaşamda kuralların yerleşmesi için ödül ve ceza sistemlerinden yararlanılır. Aile içinde de kullanılabilir. Burada hassas nokta ödülün rüşvete, cezanın da şiddete dönmemesidir. Ceza şiddet olmamalı sevilen bir aktiviteden kısıtlanmak şeklinde uygulanabilir. Cezanın etkinliği için istenmeyen davranıştan hemen sonra verilmesi ve caydırıcılığının olması, kısıtlamanın çocuğu o davranıştan uzak tutabilmesi gerekir.
VELİLER ÇOCUKLARIYLA BİRLİKTE DERS ÇALIŞMALI MI?
Okulun ilk dönemlerinde veliler çocuklarına yardımcı olmak için çocukları ile birlikte ders çalışabilirler. Ancak bir süre sonra sorumluluğun çocuğa verilmesi gerekir. Bazı anne babaların ders çalışma sorumluluğunu kendi üzerilerine aldıklarını görüyoruz. Bu son derece sakıncalı bir durum. Çünkü ailenin yükü gün geçtikçe artmasına karşın, çocuğun ilerleyen dönemlerde bu sorumluluğu alması da zorlaşıyor. Anne baba çocuğu ders çalışırken ona yardımcı olabilir, bazı sorularını yanıtlayabilir, yardım istediğinde katkıda bulunabilir. Ancak ders çalışma sorumluluğunun çocuğa ait olduğu unutulmamalıdır.
BU BAŞARILARINI ARTIRIR MI?
Kısa vadede artırabilir. Ancak uzun vadede öğrenci ve veli için bir kabusa dönüşebilir. Özellikle ergenlik döneminde anne baba ile ders çalışmak çok fazla çatışmaya neden olacaktır. Aynı zamanda anne baba ile ders çalışan bir çocuk sınavlarda kendisini yalnız hissedebilir ve sınav kaygısı artabilir.